Güncelleme Tarihi:
ANTALYA (AA) - İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Başkanı Cem Oğuz, gelecek kaygısı ve mühendis sayısındaki artışın etkilerinin inşaat mühendisliği için birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini bildirdi.
Oğuz, İMO'nun 60'ıncı kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, 1954 yılında kurulan İMO'nun 19 Aralık 2014 itibarıyla 60'ıncı yaşını dolduracağını, 100 bini bulan üyesi, 26 şubesi ve 124 temsilciliği ile İMO'nun önemli bir meslek örgütü olduğunu söyledi.
İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu kaydeden Oğuz, ancak sektörün, planlı, denetimli ve sürekli olması ve nitelikli elemanlar nezaretinde icra edilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de dünyada eşi benzeri olmayan bir müteahhitlik sisteminin olduğunu ifade eden Oğuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapı denetim sistemi S.O.S. veriyor, iş sağlığı ve güvenliği iflas ediyor, tarım alanları tarım dışı amaçlar için kullanılıyor. İmara, AVM'lere, rezidanslara açılıyor, her dereye HES yapılıyor, dere yatakları kurutuluyor, doğal yaşam alanları yok ediliyor, maden arama ve çıkarma bahanesiyle dağlarda onarılmaz yaralar açılıyor. Taş ocaklarının toz bulutları arıları yok ediyor, ağaçları meyvesiz bırakıyor. Orman ve mera alanları yerleşime açılıyor, kiralanıyor, satılıyor, zeytinlikler talan ediliyor, ağaçlar kesiliyor, doğa vahşi, sinsi ve sistematik saldırılarla tahrip ediliyor, her şey paraya endekslenmiş durumda."
Mühendislik eğitimindeki sıkıntılar, teknik öğretmenlere mühendislik unvanı verilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri istihkam subaylarının da inşaat mühendisi sayılması, yabancı mühendislerin çalıştırılmasıyla ilgili düzenlemelerin mesleki sıkıntı olarak karşılarında durduğunu ifade eden Oğuz, "Mesleğimizi bekleyen tehlikeler ve gelecek kaygısı, mühendis sayısındaki artışın etkileri inşaat mühendisliği mesleği için birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdi" dedi.