İMAR BARIŞI’NDA ANTİK KENT ENDİŞESİ
Güncelleme Tarihi:
Antalya’da şahıs arazileri, turizm tesisleri, tarım alanları ve meralarda binlerce yapının yasal durumunda değişikliklere neden olacak ‘İmar Barışı’ düzenlemesi başvuruları hızla artıyor. Düzenlemedeki belirsizliklerin aydınlatılmasını isteyen kent dinamikleri, Antalya’da içine antik kentlerinde yer aldığı pek çok alanın etkileneceğini belirterek uyarıda bulunuyor.
GEÇEN ay yürürlüğe giren ve çok sayıda hak sahibini ilgilendiren ‘İmar Barışı’ düzenlemesiyle ilgili Antalya’da yoğun bir çalışma yürütülüyor. İmara aykırılıklara yasal kimlik kazandıracak ve mülkiyet kaynaklı sorunların çözümü için başlatılan süreçte Antalya’daki başvuru sayısı 50 bine ulaştı. Uygulama tamamlandığında kent genelinde şahıs yapılarının yanında, turizm tesisleri ve tarım alanlarının yasal statüleri de yeniden belirlenecek. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından başvurular değerlendirilerek kayıt altında olmayan binlerce yapı, “Yapı Kayıt Belgesi” alabilecek.
UNESCO PEŞİNDEKİ ANTİK KENT
Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal, yasaya uygun yapı sahipleriyle işgalciler arasında adaletsizlik oluşacağını belirtti. Doğal sitler, arkeolojik alanlar, meralar, kent merkezi ve sahillerin belirsizliğini koruduğunu dile getiren Köksal, “Göbeklitepe UNESCO listesine alındıktan sonra Patara başta olmak üzere antik kentlerimizde benzer bir çalışma yapılması gündeme geldi. Ama sit dereceleri değiştirildiğinden beri bu alanlarda kaçaklara ilaveler o kadar hızlı yapılıyor ki; hava fotoğraflarıyla tespit ettik. Şimdi tamamına yapı izin belgesi verilecek. Patara, Aspendos, Side gibi antik kentlerin sınırlarına dayanmış kaçak yapılar varken UNESCO Dünya Mirası’na girmek hayal” diye konuştu.
ÇÖZÜM AF DEĞİL PLANLAMA
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu da “Birçok hassas ekosisteme sahip bölgede, arkeoloji ve doğal sit alanını içeren Side ve Adrasan gibi merkezlerin tamamı, Patara ve benzeri doğal sit alanları; Kaleiçi, Kaş, Alanya Kalesi ve çevresi, kentsel yerleşim alanlarındaki tüm kaçak yapılar ve ruhsatsız tesisler bu kapsamda değerlendirilecek. İmar affıyla birlikte sit ve turizm alanlarında çözüm üretilmeye çalışılan planlama çalışmaları da olumsuz olarak etkilenebilecektir” görüşünü dile getirdi.
YENİDEN TAVİZ VERİLMEMELİ
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, imar uygulamasını, çözümsüz kalmış bazı problemleri çözmesi bakımından olumlu değerlendirirken, bazı sit alanlarının da uygulama kapsamına giriyor olmasını doğru bulmadığının altını çizdi. Çetin, “Af bir seferlik yapılsın. Bundan sonra belediyeler imar konusuna büyük hassasiyet göstermeli. En ufak bir taviz vermemeliler. Şimdiye kadar Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun güvencesinde olan Kaleiçi ve sit alanlarındaki kaçakların yasal hale gelmemesinin önü açılmamalıydı. Artık yeni kaçaklara imkan verilmesin” dedi.
SİDE’NİN DURUMU
Manavgat’ta 40 bin civarında binanın düzenlemeden yararlanmasını beklediklerini söyleyen Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Ahmet Boztaş, “Kamuyla hukuki sıkıntıları ortadan kaldırması açısından önemli. Uygulamadaki muğlak noktaların da bir an önce netleşmesini istiyoruz. İnşaat ruhsatı devam eden ama aykırılıkları olan binaların nasıl hesaplanacağıyla ilgili muğlaklığı gidermek için Bakanlığa görüş sorduk. Side Antik Kenti’nin aslına uygun restorasyonunda büyük ilerleme kaydetmiştik. Bu çalışmalar imar düzenlemesiyle birlikte yavaşlayacak. Yönetmeliğe antik kentin içindeki yapılara özel, koruyucu bir madde konulmasında yarar var” dedi.
TAHSİSLİ TESİSLER ÖNEMLİ
Binlerce turizm tesisinin yasal durumunu etkileyecek olan ‘İmar Barışı’ düzenlemesiyle ilgili yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, sektörün beklentisi şöyle özetledi: “Turizm tesisleri müracatlarını yapıyorlar. Yönetmelikte soru işareti yaratan konuların netleşmesini bekliyoruz. Yüksek yatak kapasitesi olan markaların tahsisli yapılarının uygulamadan yararlanabilmesi çok önemli. 800 bin civarında yatak kapasitesine sahip, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belge almış yaklaşık 4 bin tahsisli tesis var. Farklı kurumların yaptığı tahsislerin nasıl işlem göreceği ve arazi değerlerinin nasıl hesaplanacağı gibi konular konular açıklığa kavuştuğunda müracat sayısı hızla artacaktır.”
GENELGE SORULARI GİDERDİ
Bir süredir kapsamı merak edilen düzenlemeye ilişkin akıllardaki soru işaretlerini silecek bir genelge yayınlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgeyle birlikte İmar Barışı’ndan faydalanacak yapıların tapuya nasıl kaydedileceğinin detayları belli oldu. Kapsama girip girmeyeceği çok konuşulan tahsisli yapıların da düzenlemeye dahil edildiği görülürken, ister tahsisli yapı isterse gecekondu olsun Hazine arazisi üzerindeki tüm yapılara işlem yapılabilecek. Hazine ya da belediye mülkü üzerinde yapısı olanların tapuya kaydolabilmesi için ilgili kurumdan yazı alması gerekecek.Yapılardaki imara aykırılıkların hesabında yaşanan belirsizlik ise halen devam ediyor.