Güncelleme Tarihi:
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) - ULUSLARARASI Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Senegalli Elhadj As Sy, Afrika'da ebolayla mücadele için kullanılması planlanan 6 milyon doların yolsuzluk yapılarak, çalındığına yönelik soruya "Sorumlu taraflar, tespit edilirse gerekli kovuşturma ve paranın telafisi yapılacak. Sorumlulardan hesap sorulacak" diye yanıt verdi.
IFRC Genel Kurulu, Türk Kızılayı'nın ev sahipliğinde, Antalya'daki bir otelde başladı. Genel Kurul'a 189 ülkeden 1500'e yakın iyilik elçisi katılırken, Türkiye, 48 yıl aradan sonra ikinci kez ev sahipliği yaptı. Genel Kurul öncesi basın toplantısı düzenleyen IFRC ve Türk Kızılayı yetkilileri, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Genel Direktörü Balthasar Staehelin, Türkiye'nin komşu ülkelerden gelen milyonlarca insanı ülkesine kabul ettiğini belirterek, Türkiye'ye teşekkür etti. Türkiye'nin doğusunda Suriye'de ve Irak'ta uzun yıllardır devam eden savaş nedeniyle mağdur insanlar olduğunu dile getiren Staehelin, "Ortadoğu'da insani ihtiyaçlar, giderek, artıyor. Çok ciddi şiddet yaşayan insanlar var. Hastanelere saldırılıyor, okullar bombalanıyor ve siviller hedef alınıyor. Kutuplaşmış bölgelerde hem devlet hem devlet dışı grupların uluslararası insancıl hukuka uymadığını görüyoruz. Artık savaşmayanlar, insani bir şekilde muamele görmeli. Bunun bir istisnası olmamalı" dedi.
NÜKLEER SİLAH KULLANIMI
Nükleer silahların kullanılmamasına yönelik gelişmeleri takip ettiklerini belirten Staehelin, özellikle bu yıl nükleer silahların kullanılmamasını sağlayan bir anlaşma imzalandığını kaydetti. Tüm taraflara aynı saygıyla yaklaşmaları gerektiğine dikkat çeken Staehelin, hangi dini, etnik, politik gruba mensup olursa olsun herkese duruşun eşit olması gerektiğini vurguladı. Nükleer silahların kullanılmamasına yönelik Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin çok net bir duruşu olduğunu anlatan Staehelin, "Nükleer silahların kullanılması halinde oradaki insanlara yardım edilmesi, çok güç. Eğer kullanılırsa yardım götürmek gibi bir imkan olmuyor. Bu silahların yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. Yasağın getirilmesine yönelik sesimizi yükselttik ve bir anlaşma yapılmasını sağladık. Bu derneklerimizin İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya'da tanıklık ettiği durum vardı. Umarım, nükleer silahların yasaklanması anlaşmasına daha fazla ülke uyar" diye konuştu. Suriye'de bazı alanlara ulaşımın çok zor olduğunu hatırlatan Staehelin, bu bölgelerin kuşatma altında olduğunu söyledi. Staehelin, "Arakan'da da aynı durum söz konusu. Herhangi bir politik tarafta olmadan insanlara yardım ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bizim taraf olmadığımızın anlaşılmasını istiyoruz" dedi.
IFRC Genel Sekreteri Elhadj As Sy, bir gazetecinin dünyada açlıktan ölenlerin yanı sıra obezite nedeniyle insanların hayatını kaybetmesini nasıl değerlendirdiği sorusunu yanıtladı. Elhadj As Sy, sivil toplum örgütü olarak çalıştıkları bölgelerde birçok çocuğun yatağa aç girmek zorunda olduğunu söyledi. Bu yerlerde beslenmenin bir sınıflandırması olduğunu anlatan Elhadj As Sy, şunları söyledi:
"Yeterli kaynakların olduğu ortamda hiçbir çocuğun aç yatağa girmesi kabul edilebilir değil. Obezlik konusunda da yanlış beslenmeden bahsediyoruz. Bulaşıcı hastalıkları doğurmayan, yanlış beslenme ve kötü beslenme durumudur obezlik. Obez olan kişilere baktığımızda zengin olmayan ülkelerde olduğunu görüyoruz. Ölümle sonuçlanan obezler genelde düşük gelirli ülkelerde karşımıza çıkıyor. Bu durum da halk sağlığı ile ilgili bir problem."
'6 MİLYON DOLAR' SORUSUNA YANIT: SORUMLULARDAN HESAP SORULACAK
Elhadj As Sy, Kızılhaç'ın, Batı Afrika'da ebola salgınıyla mücadele için kullanılması planlanan 6 milyon doların yolsuzluk yapılarak, çalındığına yönelik iddiaların sorulması üzerine şöyle konuştu:
"Yardımlarımızı götürdüğümüz yere denetim mekanizmasını da taşıyoruz. Bahsettiğiniz bilgiyi aslında biz ortaya koyduk. Bu durum, şu an ayrıntılı inceleme aşamasında. Bu araştırma aşamasında, 6 milyon doların risk altında olduğu söz konusu. Döviz kurunun banka tarafından yükseltilmesi söz konusu olmuş olabilir. Aynı zamanda çeşitli işlemler var, bunların sahte olduğuna yönelik iddialar var. Bazı faturaların şişirildiği gibi iddialar var. İnceleme aşamasındayız. Eğer bu sorumlu taraflar tespit edilirse gerekli kovuşturma yapılacak ve paranın telafisi yapılacak. Bu sahteciliğe karışanlar, çalışanlarımız ise hakları elinden alınacak ve haklarında işlem yapılacak. Sorumlulardan hesap sorulacak."
'BU SİSTEM, DEĞİŞMEK ZORUNDA'
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ise insani yardımın şekillendirilmesi üzerine kafa yorduklarını söyledi. Yasal toplantıların özünün, insanlığı gücü olduğunu vurgulayan Kınık, şunları söyledi:
"Güvenlik temelli çalışan birtakım organizasyon var. Örneğin, Birleşmiş Milletler. Güvenlik Konseyi'nin sayısız kararı var. Açlığın, silah olarak kullanılmaması ve insani yardımların engellenmemesine yönelik kararları var. Yoksulluğun ortadan kaldırılması için çalışan mekanizmalar var. Güvenlik, kalkınma, insani yardım ve afet konusunda çalışan yapılar harmanizasyon sağlayamıyor. Eşgüdümleri yeterli değil. Yeterli olmadığı için bu insani yardım çalışanlarımız, silahlı çatışmada hedef oluyor. Açlığı silah olarak kullanan devletler ya da gruplar, önce insani yardım konvoylarını ve hastaneleri hedef alıyor. Öncelikleri, toplumun psikolojisinin çökmesi. Dünyadaki yardım kuruluşlarını koruması gereken uluslararası sistem, yeterince adım atamıyor. Dünyadaki sistem, bugün Güvenlik Konseyi'ndeki bir azınlık tarafından belirleniyor. Antalya'daki bu toplantıya katılan 190 ülke var; ama sadece BM'de 5 üye ülke dünyanın güvenliği, yoksulluğu konusunda karar verebilecek yetkiye sahip. Bu sistem, değişmek zorunda."
'AÇ ÇOCUKLAR İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ'
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık, bütün yaklaşımların insani odaklı yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Sivil inisiyatifler olarak seslerini yükselttiklerini belirten Kınık, şöyle devam etti:
"Biz, sesimizi insanlık onuru için yükseltiyoruz. Masum ölen insanlar için evlerini silah zoruyla terk etmiş 65 milyon insan için yatağına aç giden 1 milyar yoksul insan için her yıl yavrusunu doğururken, ölen 350 bin anne için 5 yaşına varmadan her yıl ölen 6 milyon bebek için sesimizi yükseltiyoruz. Dünyada varsılların kilolarını azaltmak için harcadığı dolarların onda birini harcasanız doyacak olan yoksullar için sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz. Bir insanı bile geride bırakırsak bu, bizim suçumuz olacak. Hangi politik, din, coğrafya görüş olursa olsun hiçbir masum yara almamalı. Bu sesi Türkiye'den veriyor olmak, bizim için ayrı bir gurur kaynağı."
FOTOĞRAFLI