İADE HAKKINIZDAN VAZGEÇMEYİN

KORONAVİRÜS salgını dünyayı etkiledi, tüketicinin alışveriş alışkanlıkları değişti. İnternetten alışveriş yapan kişi sayısı arttı.
*
Peki, internetten alışveriş yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
*
Öncelikle Tüketici Kanunu’nun ön gördüğü kurallara uymayan firmalardan uzak duralım.
*
İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde bir bilgilendirme formu tüketiciye sunuluyor. Onun ayrıntısıyla okunması ve çıktısının alınmak suretiyle muhafaza edilmesi büyük önem taşıyor.
*
- Şahsi olmayan ya da virüs koruması olmayan bilgisayarlarda hiçbir şifreli işlemi yapmayın.
- Alışveriş yaptığınız sitenin SSL sertifikasına sahip olmasına dikkat edin.
- Fiziksel kredi kartı bilgilerinizi sanal alışverişlerde kullanmayın.
- Alışverişlerinizi sanal kartınız üzerinden yapın.
- Sanal kart limitinizi her alışveriş sonrası sıfırlayın.
- Hiçbir dijital platforma kredi kartı bilgilerinizi saklamak üzere izin vermeyin.
- Alışveriş yapacağınız sitenin ismine dikkatli bir şekilde bakın. Sahte siteler çoğu zaman tek bir harf değiştirerek ya da ekleyerek, gerçek siteyi klonlayarak hazırlanırlar.
- Ödemenizi yaparken SMS onay kodu ile alışverişinizi tamamlayın.

RİSK OLUŞTURAN SOSYAL MEDYALAR
Sosyal medyada da internete siteleri gibi alışverişler yapılıyor. İnstagram, Facebook, Twitter gibi hatta Whatsapp grupları kurarak satış yapıyorlar. Bu durum tamamen hukuka aykırı, çünkü tüketici kanunu derki; internet satışları yani uzaktan satışlarda, tacirin sicil numarası olacak, sabit telefonu olacak ve cayma bildirimi ile ilgili bilgilendirme olacak, asla müşterinin kredi kartı bilgileri depolanmayacak. Bunları sağlamıyorsa kanuna uymuyor demektir. Kanuna uymayan her türlü kanunsuzluğu yapabilir. İki şahıs arasında yapılan alışverişte kişiler tüketici kanunu korumasında değildir. Muhakkak birinin tacir olması gerekir.

MESAFELEİ ALIŞVERİŞLERDE HAKLARIMIZ
Uzaktan veya mesafeli satışlarda 14 gün içerisinde hiçbir gerekçe göstermeden vazgeçebilirsiniz. Ürün iadesini telefonla yapmayın. E-posta atın veya iadeli taahhütlü mektupla bildirimde bulunun ve nüshalarını saklayın. Ürünün geri gönderileceğinin bildirilmesi yeterlidir. Tüketici cayma hakkını kullandığını satıcıya bildirdiği andan itibaren 10 gün içerisinde ürünü satıcıya göndermelidir. Satıcıda 14 gün içerisinde de tüketiciye parasını izde etmek zorunda. Satıcı ve sağlayıcı tüketiciye ‘satıştan cayma hakkı’ bilgisini vermediyse, buna karşı kanun şöyle bir düzenleme getiriyor ve diyor ki ‘Cayma hakkı artık 14 gün değil 1 yıldır. 

PAKETİ AÇTIK SATICI ALMADI
Ürünün paketini açtık ve denedik, örneğin bu ürün elbise olsun, cayma hakkımız yanar mı?

Uygulamada bizim en çok karşılaştığımız sorunların başında geliyor. Tüketici cayma hakkını kullanmak istediğinde bizzat elden götürdüğünde, ‘bu eşya kullanılmış, bu eşyanın paketi açılmış, ambalajı açılmış, bu eşyada deformeler meydana gelmiş, bozulmuş’ gibi benzeri gibi gerekçelerle satıcı ve sağlayıcı malı iade almama konusunda direnç gösteriyor. Dolayısıyla bizim ürün paketini açmamız işin doğası gereği. Yani ürünü görmem lazım, elbiseyi aldım denemem lazım, kanun koyucu bize bu hakkı veriyor. Diyor ki ‘Cayma süresi içerisinde 14 günlük süre içerisinde eşyanın olağan hayat gereklerine göre normal kullanımından kaynaklanan değişiklikler ve bozulmalardan tüketici mesul değildir’ Uygulamada bir çok firma ‘paketi açılmışsa iade kabul etmiyorum ya da işte ambalajını ve paketini kaybetmişsiniz, atmışsınız, ben bunu iade almıyorum’ diye tüketicinin hakkının önüne bir takım engeller koymaya çalışıyor bunun hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır.

SÖZLEŞMENİZİ ÖNÜNÜZE KOYARLARSA
İmzaladığımız sözleşme önümüze konuyor. Orada ‘paketi kaybolduysa, etiketi kaybolduysa cayma hakkımı kullanmayacağıma göre hüküm var. Siz bunu imzalamış, onaylamış kabul etmişsiniz dolayısıyla bu hakkınızı kullanamazsınız. Bunlar haksız şarttır, dolayısıyla tüketiciyi bağlamayacaktır.