HUZURU BEKLERKEN!

Hele ki beklentilerin adeta tavan yaptığı bir sürecin ardından yaşanmakta olan hayal kırıklığında beklemek en zor olanı. Savaş gibi hiç istenmeyecek bir insani drama şahit olarak sonlanmasını beklemek bir o kadar da üzücü ve yıpratıcı.

Umutlar tükenmese de bazen sözün tükendiği bir yerdeyiz sanki!

Huzursuzluk böylesine hepimizin yakından izlediği üzere geniş bir coğrafyayı etkilemeye devam ederken bir takım alternatif hesaplar yapabilmek de elbette kolay olmuyor.

Zaten turizm hareketimizin yılların ardından geldiği nokta itibarıyla sorunu temelden çözecek belli alternatifleri de ne yazık ki yok!

Ayrıca bu durum bugün yaşadığımız üzücü sürecin ortaya çıkardığı bir sonuç da değil. Daha önceleri yaşadığımız muhtelif krizlerde de farklı bir konumda olmadığımızı iyi biliyoruz. Bugün savaş gibi acı bir gerçeği ayrı tutmak kaydıyla bu durum için bir ‘AÇMAZ Değerlendirmesi’ yapacaksak ‘ÇÖZÜM’ adına çok fazla bir yol kat edemediğimizi görmemiz gerekiyor.

Şimdilerde Akdeniz çanağındaki en güçlü rakibimiz İspanya’nın savaş bölgesine coğrafi uzaklığının özellikle Avrupalı turist anlamında kendisine bir avantaj sağlamış olabileceği üzerine bir takım görüşler söz konusu. Aynı durum elbette diğer önemli rakibimiz Portekiz için de geçerli olabilir. Avrupalı turist büyük resme bakarak söz konusu coğrafi uzaklığı rasyonel bir tercih anlamında değerlendirebilir.

Ülkemizin ve özellikle de turizmin başkenti Antalya’nın hem fiyat hem de hizmet kalitesi noktasında rakiplerini fazlaca zorlayan güçlü avantajına karşılık şimdi bu coğrafi konum kartını kullanabileceklerini düşünmek de yanlış olmayacaktır.

Böylesi sıkıntılı bir süreçte nerede, nasıl güvenli tatil yapabilecekleri konusunda bir karar aşamasında olan turist için fiyat meselesi ne derece etkili bir bakış açısıdır?

O yüzden de bu kritik noktada ayrıca çok dikkatli olmamız gerektiği düşüncesindeyim.

Yılların bunca farklı tecrübesini arkasına alarak gerçekten de rakiplerimize göre daha iyi bir hizmet kalitesini yakalamış olan Antalya’mız artık cazibe oluşturabilme hamlesini gereksiz fiyat indirimleri anlamında görme illetinden kesinlikle kurtulmalıdır.

Sorun her ne olursa olsun bugünü kurtarma telaşı içerisinde çoğu zaman yarını göremiyoruz.
Yarının şartlarının yeni ödünler vermemizi gerektirmeyecek bir biçimde şekilleneceğine dair bir garantimiz de ne yazık ki yok!

O yüzden bugün artık bu üzücü savaşın tez elden sona ermesini istiyoruz. Yani insanlığın huzuru için ısrar ediyoruz. O huzurla turizm yapmak istiyoruz.