Güncelleme Tarihi:
ANTALYA (AA) - AYŞE YILDIZ - Akdeniz Üniversitesi Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezinde (NÜBA), hurdaya ayrılan elektron hızlandırıcı bir cihazın modifiye edilmesiyle Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen nükleer deneylerden yıllık 1 milyon lira gelir sağlandı.
NÜBA Müdürü Prof. Dr. İsmail Boztosun başkanlığında, tıp, ziraat, mühendislik gibi farklı disiplinlerden bilim insanları bir araya gelerek, 2013 yılında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkoloji Ana Bilim Dalı'nda hurdaya ayrılan bir elektron hızlandırıcısına birtakım modifikasyonlar yaparak, cihazı yerli imkanlarla geliştirdi. Cihazda yaptıkları değişikliklerden sonra bunların nükleer deneyler ve uygulamalar için kullanılabileceğini kanıtlayan bilim insanları, yerel imkanlar ve Türk bilim adamlarıyla ülkenin ilk fotonükleer reaksiyon deneyini gerçekleştirdi.
Çalışmaların geliştirildiği merkezde, arkeolojik kazılarda elde edilen malzemelerin numuneleri hiç zarar vermeden analiz edilerek, gerçek olup olmadığı, hangi medeniyete ait ve kaç yıllık bir eser olduğu tespit edilebiliyor. Zirai uygulamalarda da bir tohumu radyasyonla tedirgin ederek, yeni çeşit tohumlar elde edilen merkezde, radyasyonla verim artışı sağlanıyor, zirai haşere ve zararlılarla mücadele ediliyor. Bakım ve onarım gideri 1 milyon lira olan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkoloji Servisi'nin cihazlarının bakım ve onarımı dörtte bir fiyatına yapılarak, cihazların çalışma performansı yüzde 60'dan yüzde 99'a kadar çıkarılabiliyor.
- "Hurda cihaz, nükleer deneyler için yeniden geliştirildi"
Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Başkanı da olan NÜBA Müdürü Prof. Dr. Boztosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nükleerle ilgili değerleri Türkiye'ye yerleştirmek üzere önce teorik, ardından deneysel olarak bu konuda çalıştıklarını söyledi.
Oxford Üniversitesindeki doktorasını ödül alarak tamamlayan Boztosun, 2013 yılında farklı disiplinlerden öğretim üyeleriyle NÜBA'yı kurduklarını belirtti.
Boztosun, üniversite hastanesinde hurdaya ayrılan bir elektron hızlandırıcı cihazını alarak, buna birtakım modifikasyonlar yaptıklarını ve çeşitli değişikliklerden sonra bunların nükleer deneyler ve nükleer uygulamalar için kullanılabileceğini gösterdiklerini kaydetti. Türkiye'nin ilk fotonükleer deneyini yaptıklarını belirten Boztosun, "Bu deneyde her şey yerel imkanlar kullanılarak yapılmıştır. Kendi hızlandırıcımız, kendi hazırladığımız hedef çekirdekler ve kendi bilim insanımızla yapılan ve uluslararası indeksli dergilerde yayınlanan ilk çalışmadır" dedi.
- "Ülkenin ilk fotofisyon deneyini yaptık"
Boztosun, bir çekirdekten, nötron veya proton kopararak, diğer çekirdeklerin elde edilebileceğini gösterdiklerini vurgulayarak, malzemelerin birbirine dönüştürülebileceğini gösterdiklerini ifade etti.
Fotonükleer deneyinden sonra kendilerine güvenlerinin geldiğini dile getiren Boztosun, uranyum, toryum gibi ağır çekirdeklerin yerel imkanlarla ülkenin ilk fotofisyon deneyini yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Boztosun, insanlardaki nükleer algının Çernobil'deki, Fukuşima'daki patlama veya birtakım protestolarla ilgili olduğunu dile getirerek, "Nükleer tekniklerin faydalı yönlerini göstererek, bunların uygulamalarını yapıyoruz. Nükleer tekniklerin arkeolojiye A dersek, ziraate Z dersek tüm uygulamalarını yapıyoruz" diye konuştu.
- "Yıllık 1 milyonun üzerinde gelir sağlandı"
Boztosun, zirai uygulamalarda bir tohumu radrasyonla tedirgin edilerek, yeni çeşit tohumlar elde ettiklerini ve radrasyonla verim artışını sağladıklarını vurgulayarak, zirai haşere ve zararlılarla mücadele ettiklerini söyledi.
NÜBA olarak 55 bilim insanına ulaştıkları bir grup olduklarını belirten Boztosun, Türkiye'nin araştırma amaçlı elektron hızlandırıcısını o amaçla kullanan tek merkez olduklarını vurguladı.
Boztosun, 37'ye yakın kamu kurum ve kuruluşlarla iş yaptıklarına dikkati çekerek, "Yıllık bir milyon liranın üzerinde gelir sağlıyoruz. Dolayısıyla hurdaya ayrılmış bir cihazdan, birtakım modifikasyonlar yaparak hem ülkemizin nükleerle ilgili ilk çalışmalarını yapıyoruz hem de gelir sağlayarak kendi kendini finanse eden bir merkez haline dönüştük" diye konuştu.
Boztosun, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, THY Teknik gibi birtakım firmalarla işbirliği anlaşmaları yaparak, radyasyon malzeme etkileşmeleri üzerine çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlattı.
- Uzaya gönderilen uyduların kaybolmaması için malzeme geliştiriliyor
Uzaya gönderilen uydunun, fiziki nedenlerden çok, radyasyonun elektronik devreler üzerindeki etkisi nedeniyle kaybedildiğini anlatan Boztosun, "Fiziki olarak uydu orada ama iletişim bağı kopuyor. Buna yönelik yeni malzemeler geliştiriyoruz. Radyasyon ile polimerler arasındaki bant yapılarını kırarak, yeni inovatif malzemeler üretiyoruz" dedi.
Boztosun, Türkiye'nin nükleer uygulamalar alanında söz sahibi olması yolunda çalışmalar yaptıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:
"İstihdam yapan, Ar-Ge projeleri gerçekleştiren bir merkez haline gelmeyi amaçlıyoruz. Çünkü hurda bir cihazdan, sıfır yatırımla, nükleer teknikte, endüstride, sanayide uygulamalarını yaparak yıllık ortalama 1 milyon liranın üzerinde gelir sağlamış olduk. Moğolistan'dan Almanya'ya, Bosna'ya kadar birçok bilim adamı merkezimizde, bir nevi teknoloji transferi yapıyoruz. 1 milyon lira gelirle 16 yüksek lisans ve doktora öğrencisine destek sağlıyoruz, yeni projeler alıyoruz. Amacımız kendi hızlandırıcımızı yerli imkanlarla yapabileceğimiz seviyeye gelmek."