Güncelleme Tarihi:
Yoğun doluluklar yaşadığımız bu günlerde otellerimizde yaklaşık 40 kadar farklı ülkenin turistini konuk ettiğimizi gözlemliyoruz. Elbette söz konusu tüm bu ülkeler henüz mevcut pazar payları oranında doluluğa belli katkılar sağlıyor.
Ancak burada göze çarpan en önemli olgu giderek zenginleşen pazar çeşitliliği nedeniyle adeta kronikleşen ana pazar paradigmasının ciddi anlamda bir değişime uğramaya başladığı gerçeğidir.
Dünya turizm endüstrisinde turist gönderen ülkelerin gücü ve dolayısıyla da pazar payları kuşkusuz farklı olacaktır. Burada en önemli mesele herhangi bir nedenle oluşan olumsuzluklar karşısında ülkenin turist akışının ileri boyutta etkilenmesini önleyecek sağlıklı ve kesinlikle dengeli bir pazar dağılımının sağlanabilmesi meselesidir. Son yıllarda yaşadığımız sıkıntıların temelinde böylesi bir dengeyi kuramamış olmamızın etkisi yadsınamaz.
İşte o yüzden giderek daha fazla oranda farklı ülke turistinin nitelikli turizm anlayışı çerçevesinde doluluğa katkı yapması bugün için gerçekten çok önemlidir. Yarın ise bu anlamdaki tüm çabaların bizi yeni ve çok daha nitelikli bir turizm kavramında buluşturacağına inancımız tamdır.
Turizmin başkenti Antalya’nın güçlü bir destinasyon tanıtımı ile bilinirliliğinin daha az olduğu tüm pazarlarda etkin bir biçimde tanıtılması çok önemlidir.
Destinasyon tanıtımı (bölgesel tanıtım) ifadesini yıllardır ısrarla kullanıyoruz. Çünkü etkinliğini tüm uluslararası turizm platformlarında görüyor ve deneyimliyoruz. Örneğin; Balear Adaları’nın veya Barselona’nın ya da Endülüs’ün tanıtımlarının çoğu zaman İspanya’nın genel tanıtımının önüne geçtiğine tanık oluyoruz.
Ancak sonuçta kazanan kuşkusuz yine İspanya oluyor.
Dünya turizm endüstrisinde bulundukları konuma bakıldığında da zaten doğru bir noktada oldukları çok açık. Dolayısıyla doğru örnek takip etmemiz gereken yolu işaret etmesi açısından önemlidir.