HER KESİMDEN TURİSTİ MUTLU EDEN BİR KENT!

Mütevazi olan veya olmayan farklı beklentilerden söz ediyorum.

Tatil ihtiyacı içerisinde olan insanların böylesi hayati bir ihtiyaç için ayırdıkları bütçe dünyanın hiç bir yerinde elbette aynı olamıyor.

Turizmin başkenti Antalya farklı bölgeleriyle her bütçeye uygun tatil ihtiyacına cevap verip dünya insanlarını mutlu ederken acaba tam anlamıyla hak ettiği turizm gelirine ulaşabildiğine inanıyor muyuz?!

Bu sorunun yanıtı rekabet içerisinde olmak istediğimiz ülkelerin bu noktada ne konumda oldukları ile çok ilintili. Bizim gibi önemli sayıda turist sayısına ulaşırken turist başına elde ettikleri gelir bizimle aynı oranda mı? Öyle olmadığını iyi biliyoruz zira onlar bizim bir türlü ulaşamadığımız 1000 dolarlık psikolojik sınırı çoktan geride bırakmış durumdalar.

Ürün ve hizmet kaliteleri bizden daha iyi olmadığı halde üzülerek görüyoruz ki onlar yıllardır ürünlerini bize göre çok daha iyi fiyatlarla satabiliyorlar. Bize göre sahip oldukları türlü avantajları elbette göz ardı etmiyoruz ama artık sahip olduğumuz kendi önemli avantajlarımızı da sonuca taşıyarak bu kahredici kısır döngüden çıkmak zorunda olduğumuzu görmeliyiz.

İyi ürün ve iyi hizmet için Antalya’mıza akın eden bunca turiste ve ulaştığımız turist sayısı başarısına dikkatlice bakarak aynı zamanda da artık bu güzel ve cefakâr şehrin çok daha iyi bir turizm gelirine ulaşması gerektiği gerçeğini anlamalıyız.

Çok hak ettiğimiz ‘DOĞRU FİYATA’ ve dolayısıyla da gelire ulaşma inadımızdan asla ödün vermemeliyiz.

Aksi halde sadece turist sayısı ile avunma çıkmazından kurtulamayız. Çünkü sadece turist sayısında ulaşacağımız başarı turizmde arzu ettiğimiz ideal sonuçlara ulaşabilmemiz için kesinlikle yeterli olmayacaktır.

Diğer taraftan bugünlerde pek çok farklı ülkeden güzel kentimize akın eden önemli sayıda turist ile yaşadığımız mutluluğu geleceğe dair ‘DOĞRU FİYAT’ ile taçlandırabileceğimizin belli sinyallerini aldık.

Söz konusu bu sinyalleri mutlaka iyi değerlendirerek turizm hareketimizin geleceğini en doğru biçimde cesaretle şekillendirmek zorundayız.