Güncelleme Tarihi:
2022 Antalya’da sağlık turizmi ve özellikle dental turizminin ivme kazanıp yükselişe geçtiği bir yıl oldu. Yıl içinde birçok diş kliniği ve hastane sağlık turizmine uygunluk belgesi alarak yabancı uyruklu hasta tedavilerine ağırlık verdi. Sağlık kurumlarının yabancılara sundukları fiyat tarifeleri, ülke vatandaşlarına sunduklarından daha yüksek olduğundan yabancı hasta daha çok tercih edilir oldu. Bu eğilim, ülke turizmine katkı sağlasa da yerli hastalar cephesinde yükselen şikâyetleri de beraberinde getirdi. Kentte özel sağlık hizmeti veren diş hekimlerine randevu almak için başvurup “Artık Türk hasta bakmıyorum” yanıtını aldıklarından şikayetçi olan birçok hasta, tüketici hakları kapsamında yetkili kurumlara başvurdu.
HASTA AYIRIMI YAPILAMAZ
Son dönemde sıkça karşılaşılan hasta ayrımı sorununu değerlendiren Diş Hekimleri Odası Antalya Şube Başkanı Gassan Yücel, şöyle konuştu:
“Randevu talep eden hastalara ‘Türk hasta bakmıyorum’, ‘Yabancı hasta bakmıyorum’ gibi bir söylemle yanıt vermek, hiçbir sağlık kurumuna uygun değil. Hekimlerin yoğun olması, vakitlerinin yetmemesi gibi mazeretlerle hasta kabul etmeme hakkı var. Hekimin vakti yoktur, kendisi hastadır, şehir dışındadır, yurt dışındadır, kendisini günde beş tane hasta bakmayla sınırlandırmıştır, randevuları dolmuştur. Bu gibi açıklamalarla, ‘Sizi kabul edemeyeceğiz’ diyebilir. Daha ileri bir tarihe randevu verebilir. Ancak yerli yabancı ayrımı yapılamaz, milliyete göre hasta seçimi de yapılamaz. Bir kliniğe Türk hasta kabul edilmediği tespit edildiği takdirde hekimle alakalı soruşturma açılması zorunlu hale gelir.”
DİKKATLİ İLERLEYELİM
Sağlık turizminin Türkiye’de bir devlet politikası haline geldiğini ve devlet teşvikleriyle sistematik hale getirilmeye çalışıldığını kaydeden Gassan Yücel, “Sağlık turizmi bu sene çok yoğunlaştı. Antalya da bu anlamda çok talep görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, bu alanda yoğun çalışmalarla organize olmaya çalışılıyor. Ancak sağlık turizminin başlaması kadar sürdürülebilir olması da çok önemli. Üç, beş sene sonra da yapabilir olmalıyız. Bunun için dikkatli adımlarla, sistemli ilerlemek, yoğunluğu iyi yönetmek zorundayız. Antalya Valimiz Ersin Yazıcı ile de bu konuyu konuşmak üzere bir araya geldik. Antalya bu konuda popüler. Biz huzursuzluk çıkmadan, uzun vadeli olarak bu işin sürdürülmesi taraftarıyız” dedi.