Güncelleme Tarihi:
Antalya, sadece ilini, ülkesini beslemiyor, dünyayı da besleyen bir kent. Antalya, 19.3 milyar TL’lik bitkisel üretim değeriyle Türkiye birincisi.
Türkiye örtü altı üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini Antalyalı çiftçi gerçekleştiriyor. İstanbul Hali’nden sonra en fazla işlemin yapıldığı Antalya Hali, Avrupa’dan Rusya’ya, Irak’tan Suudi Arabistan’a, Maldivler’den Hindistan’a kadar dünyanın her yerine ürün gönderen, ülkemize döviz kazandıran merkez. Tabii üretim olmazsa ticaret olmaz, üreticinin eline emeğine sağlık.
Açılışta hal esnafını keyifsiz buldum. Yeni sezonunun heyecanı yoktu, yasak savar gibi düzenlenen törene katılım da düşüktü.
Son dönemde artan hırsızlık olayları, hal esnafını canından bezdirmiş. Hırsızların hedefinde kasadan, kabloya ne bulurlarsa var. İşin ilginci, hırsızların arasında elektrik mühendisi bile varmış... Hal esnafının bir değer sıkıntısı ise işçi. Çalışma saatlerinden, çalışma koşullarına ve ortamına kadar bir çok konu işçi sıkıntısını tetikleyen faktörler.
Hal esnafının bir sıkıntısı daha var. Hal Yasası’na göre halde bulunan iş yerlerinin sözleşmesi 31 Aralık 2023’te yani yaklaşık 1 yıl sonra bitiyor. Türkiye’nin en büyük üretici halinin durumu belirsiz. İhaleyle iş yerini kaybetmek istemeyen hal esnafı, iş yerlerinin kira ve vergilerini ödeyerek işine devam etmek istiyor.
Belirsizliğin gölgesinde yeni sezon bereketli olsun...
DİKENLİ SALATALIK ÇÖPTE
Haldeki açılış töreninden ayrılırken, törenin yapıldığı yerin 50 metre ilerisinde, içerisinde büyük boy dikenli salatalıkların bulunduğu çöp konteynırları dikkatimi çekti. Salatalığın pazarda 10-15 TL arasında olduğu bir dönemde çöpte salatalık...Konteynırın yanında elinde naylon torba bulunan yaşlı bir kadın, itinayla salatalıkları çöpten alıp torbaya koyuyordu.
Kafamı uzattığımda hiç de çöpe atılacak bir ürün olmadığını gördüm. Hepsi diri, hepsi tezgah ürünüydü. Kolay gelsin deyip kadının yanından ayrılırken, haldeki bir komisyoncuya durumu anlattım. Anlattıkları özetle şöyle:
“Halde zaman zaman çöpe atılmış bu tür ürünler görürsünüz. Dikenli salatalığın pazarda alıcısı olmuyor. Hele bir de salatalık iriyse pazarda satılma şansı yok. O nedenle üreticiden gelen bazı ürünler bu şekilde ayıklanıp çöpe konuluyor. Yoksa salatalığın 10-15 TL olduğu bir dönemde böyle bir ürün asla çöpe atılmaz.”
Benim kafamda deli sorular, madem iç piyasada alıcısı yok, ihracat için de fazla büyük niye üretiliyor bu ürün, plansızlık mı, iş bilmezlik mi?...
BEŞKONAK ZAFERİ
Arşivime baktım 22 Ocak 2022 tarihinde yazmışım, mermer ocağı uğruna doğanın tahrip edilmesine “Değmez” demişim. Türkiye’nin 46 milli parkı arasında en büyük 6. milli parkı Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın hemen yanı başındaki Kırkkavak Mahallesi’nde açılması planlanan mermer ocağı yargıdan döndü.
Mermer ocağı projesi için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararının uygun olmadığına hükmeden Antalya 5. İdare Mahkemesi, işlemin iptaline karar verdi. Mahkemenin kararıyla sadece köy sakinleri kurtulmadı, sit alanı kurtuldu, çok sayıda endemik bitki, kekik, ihracata gönderilen defne kurtuldu, 400 hektarlık doğal servi ormanı kurtuldu. Kızıl akbaba, dağ keçisi, Anadolu sıvacısı, kara semenderi gibi bir çok hayvan kurtuldu. Yılda 3 milyon turisti ağırlayan, 2 milyar dolarlık turizm geliriyle ülke bütçesine katkı sağlayan Beşkonak kurtuldu.
Turizmin merkezi, mermer ocağı olmaktan kurtarılmasında emeği olan başta Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkanı Halim Okudan olmak üzere, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, Antalya Barosu ve emeği geçen herkesi alkışlıyorum.
Ama yeşile düşman zihniyet asla pes etmiyor... Hani Nazım Usta da yazmış ya;
Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim, akar suyun, meyve çağında ağacın gerip gelişen hayatın düşmanı... Tam da bu.
Gündoğmuş, Korkuteli Dereköyü’nün ağacı, yeşili, toprağı da çevrecilerin desteğine muhtaç. Hadi bir omuz da buralara atalım...