‘GÜNEŞLENİRKEN BİLE MASKE TAKILACAK’

2 MİLYON SINIRI GEÇTİK
Turizm sektörü Kurban Bayramı ile birlikte hareketlenme başladı. 22 Haziran’da otellerin yüzde 15-20’si açıktı. Ağustos ayı itibariyle şükürler olsun ki işler tersine döndü ve şu an otellerimizin yüzde 80’i açık. Bu çok önemli çünkü Antalya’da bütün yollar turizme çıkıyor. Birçok sektörün turizmle birebir ilişkisi var. Sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin de buna ihtiyacı vardı. Son rakamlara göre; 2 milyon 30 bin 711 bin yabancı turisti kentimizde ağırladık.

EYLÜL SONUNA KADAR İYİYİZ
Otellerimiz dünya standartlarında güvenli hizmet sunuyor. Şu ana kadar kentimize gelen, tatil yapan misafirlerimiz mutlu ve huzurlu biçimde ülkelerine dönüyor. Otellerimiz maksimum yüzde 65’e kadar kapasitelerini dolduruyor. Çünkü yüzde yüz dolduğunda güvenlik standartlarını uygulama şansınız kalmıyor. Antalya Son virajda da olsa Türk ekonomisine katkı sunmayı başardı. Eylül ayı sonuna kadar sürecin iyi geçeceğini düşünüyoruz. Tabii bu rakamları geçmiş yıllarla kıyaslayıp gereksiz yorumlar yapmaya gerek yok. Çünkü önümüzde olağanüstü bir durum var. Şu açık bir gerçek; Antalya turizmin önderliğini başarı ile yapıyor.

RUSYA BİZİ KORKUTTU
PCR testi kapasitesi konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Almanya bu testi zorunlu kılan ülkeler arasında. Sürecin başında Rusya’nın da bu testi zorunlu kılacağı yönündeki öngörüler açıkçası bizi telaşlandırmıştı. Çünkü Rus turist yoğunluğu hayli yüksek. Kapasitemizin yetmeyeceği endişesine kapıldık. Hemen kapasitemizi 4 bin 500’den 12 bine çıkardık. Bu süreçte özel sektör de elini taşın altına koydu. Şu anda Türk vatandaşlarına günlük 5 bin test yapılıyor.

VAKA SAYISI ÖNEMSİZ SEVİYEDE
Yabancı turistlere yapılan PCR testleri sorunsuz biçimde devam ediyor. Elbette sınırlı sayıda olsa da pozitif sonuçlar alıyor ve gerekli prosedürü işletiyoruz. Günlük 30-40 bin girişin olduğu bir kentte pozitif vaka sayısı için ‘önemsiz’ diyebilirim. Şu ana kadar yönetilemeyecek çok riskli bir durum olmadı. Elbette sağlıktan öte hiçbir şey yok. Öyle bir durum olursa elbette gereken müdahale yapılır. İhtiyaç olsa karantina uygulaması bile yapardık.

GÜNEŞLENİRKEN BİLE MASKE TAKILACAK
Türkiye genelinde vaka sayılarındaki artış dikkate alınarak yeni önlemler alındı. Artık kent genelinde maske takma zorunluluğu var. Maske konutlar hariç istisnasız takılacak. Ben ilgili tüm kurumlara talimatımı verdim. Toplu taşıma araçları, semt pazarları, yoğun caddelerde denetimler yapılacak. Maske talimatı sahiller için de geçerli. Talimata göre güneşlenirken bile maske takılacak. Özel araçta tek başına iseniz veya yanınızda aileniz varsa maske takmayabilirsiniz. Ancak araçtan inince yine maske takılması zorunlu.

PİK SAATLERDE SORUN VAR
Toplu taşıma araçlarının denetimine önem veriyoruz. Minibüslerde ayakta yolcu kesinlikle olmayacak. Tramvay ve Halk otobüslerinde ise ruhsattaki ayakta yolcu kapasitesinin yüzde 40’ı kadar ayakta yolcu taşınacak. Bu sayı geçilirse cezai işlem uygulanacak. Gerçekçi olmak gerekirse pik saatlerde sorun var. Bu sorun tüm Türkiye’de var. Pik saatlerde bunu çok iyi yönetiyoruz dersek bir şey eksik kalır.

65 YAŞ VE ÜSTÜNE KISITLAMA
Bu süreçte yeni bir karar daha aldık. Artık 65 yaş ve üstü saat sadece 10.00 / 17.00 arasında sokağa çıkabilecek. Bunun dışındaki saatlerde çıkmak yasak. Bu yaş aralığını korumamız lazım. Türkiye’de vefat sayısının az olmasındaki başarı devletimizin 65 yaş kararını çok erken alması ile sağlandı. Dedemin işi yok sabah 8’de otobüse biniyor. Bu anlayışı engellememiz gerekiyordu.

ZORLA YURDA ALACAĞIZ
Karantina uygulaması konusunda çok fazla sorun yaşanmıyor. Ancak izolasyonda kalması gereken ama buna uymayan temaslıların sayısı çok fazla. İzolasyonda kalması gereken insanlarımız ne yazık ki çabuk sıkılıyor ve dışarı çıkıyor. Testleri negatif çıkmış olabilir ama 2 gün sonra bu pozitife dönüşebilir. Hiçbir belirti yoksa zaten test yapmıyoruz. Bu seferde kişi ‘Benim hiçbir şeyim yok neden evde oturuyorum’ noktasına geliyor. Lütfen bu konuda hassas olunsun aksi takdirde zorla yurtlara alıp karantina uygulayacağız.

İKİ İLÇEDE YOĞUNLUK VAR
İzolasyonda olması gereken kişi sayı merkezde yoğun. Bu kişilerin tespiti için tüm mahallelerde takip ekibi kurduk. 20 gündür sıkı takip yapıyoruz. Muhtarlar da denetim ekibinin içinde. Muratpaşa ve Kepez’de vaka sayımız yoğun. Zaten haritalarda da görünüyor. Dolayısıyla temaslıların büyük bölüm de bu ilçelerimizde. Biz insanlara zorla kurallara uydurmaya çalışmak istemiyoruz ama kurala uymayanı da affetmeyeceğiz.

OTELDE DÜĞÜNE İZİN VERMEM
Son dönemde düğün yapmak isteyenler otellere yöneldi. Düğünü otelde üstelik yemekli yapıyor. Biz hemen otelleri uyardık. ‘Uyanıklık yapmayın’ dedik. İşi düğün salonundan otellere kaydırmaya çalıştılar ancak buna izin vermedik. Bir iki deneme oldu ama kararlı durdum. Çünkü bu faaliyetin otel müşterisi ile alakası yok.

PAKET SERVİSE DÖNERİZ
Kafeteryalarda ihlaller arttı. Masa ve sandalye sayısı ile ilgili şikayetler alıyoruz. Denetimler çok sıkı şekilde yapılacak. Biz ceza taraftarı değiliz ama kurallara uyulmazsa paket servis dışında hepsini kapatırız. Çünkü biz 4 ay önce bunları yaşadık. O zaman herkes dikkat ediyordu. Esnafımız 4 ay öncesini hatırlasın ekmek teknesine sahip çıksın.

EBA SINIFLARI KURULUYOR
Okulların açılma süreci ile ilgili yoğun biçimde çalışıyoruz. Tüm okulları tarattırdık ve aldıkları önlemleri inceledik. Tüm okul müdürlerine ‘Evinde televizyon, internet bağlantısı olmayan öğrencileri tespit edin’ diye talimat verdim. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığımız EBA sınıfları oluşturuyor. Biz de 430 nokta belirledik. İmkanları kısıtlı olan öğrenci uygun şartlarda eğitimini bu noktalarda devam ettirecek.

YOĞUNLUĞUN PANDEMİ İLE İLGİSİ YOK
Hastanelerimizde koronavirüs vakaları nedeniyle yoğunluk olduğu bilgisi yanlış. Pandeminin ilk başladığı dönemde hastanelerdeki yoğunluk bir anda yüzde 10’lara kadar düştü. İnsanlar acil olmayan sağlık ihtiyaçlarını erteledi. Temmuz ayı itibariyle kısıtlar kalktı. Bu seferde bir anda hastanelere yüklenildi. Ertelenen ameliyatlar yapılmaya başlandı. Hastalar birçok ameliyattan sonra sadece tedbir amaçlı en az bir gün yoğun bakıma alınıyor. Durum böyle olunca yoğun bakımlarımız pat diye dolmaya başladı. Şu anda da yoğunluk var. Ama yoğunluğun koronavirüs vakaları ile ilgisi yok.

ŞEHRİN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ
Antalya’da maden ocakları konusunda ciddi bir hassasiyet var. Ben de çevrenin temiz kalmasından yanayım elbette. Temiz hava, temiz su, temiz toprağa ihtiyacımız var. Bunlar olmazsa olmazlarımız. Bu tür konularda benim görüşümden çok hukuki mevzuatın ve şehrin ne düşündüğü önemli. Burası bir turizm şehri. Dolayısıyla madenlerle ilgili diğer şehirlerdeki kadar hoşgörülü olmayalım. Hiç izin vermiyor değiliz ama yeni ocaklara ve genişlemelerine de çok sıcak bakmıyoruz.

KÜLTÜRÜ YOK EDİYORLAR
Define avcıları sadece Antalya’ya değil, tüm Türkiye’ye zarar veriyor. Bunun nasıl aşılacağını inanın ben de bilmiyorum. Elbette tedbir alıyoruz. Olayları adliyeye intikal ettiriyoruz ama sanırım cezaların caydırıcılığı yok.

ALTIN PORTAKAL İSTİSNA OLABİLİR
Pandemi sürecinde birçok festivalin, kongrenin iptal edildiğini biliyorum. Açıkçası bundan sonraki süreç vaka sayılarına bağlı. Altın Portakal Film Festivali istisna olabilir. Çünkü bu festival şehre mal olmuş. Tedbir alıp, sayıyı azaltıp bir çözüm bulabiliriz.

TROPİKAL MEYVE AJANDAMIN BAŞINDA
Tarım sektöründe tropikal meyveye yönelik çalışmaları önemsiyorum. Çiftçimiz güzel para kazanıyor. Türkiye’de tüketim alışkanlığı olmayan meyveler olmasına rağmen ilgi sürekli artıyor. Gençlerimiz bu çıkışla tarıma yeniden yönelebilir. Gazipaşa’daki tropikal meyve konusunu ajandamın başına aldım. Bizim bunu parlatmamız lazım.

İYİ İNSANLAR YETİŞTİRMELİYİZ
Eğitim ve yoksul kesimin çocuklarına dokunmak benim için çok önemli. Bu iki konuya azami önem veriyorum. Bu toplumu geleceğe iyi hazırlamamız lazım. Ülkemi çok seviyorum. Allah bana bazı fırsatlar verdiyse bu fırsatları ülkem adına en iyi şekilde değerlendirmeliyim. Biz iyi insanlar yetiştirmeliyiz. Bunu yaparsak toplumda huzuru da sağlamış oluruz.