Güncelleme Tarihi:
O sabah Rusya’nın kasvetli kış günlerinden biraz uzaklaşmak için ellerinde bavulları ile Akdeniz’in güneşine doğru yola çıkmış olan insanlar, şaşkınlık içinde uçağa binerken, ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorlardı.
*
Aynı sabah, aynı saatlerde hâlâ pandeminin hasarını üzerinde hisseden Antalyalı turizmciler, birden bu anlamsız savaşın içinde buluverdiler kendilerini. Zira şehre en çok turist gönderen iki ülke birbirlerine savaş ilan etmişti. Planlar şaşmış, hesap kitap altüst olmuştu.
*
Tabii ki işin insani boyutu bütün hesapların üstündeydi, tabii ki hiçbir şey insan hayatından daha değerli olmazdı. Hiçbir şey evlerini terk edip bilinmeze yola çıkan, ölüme doğru savaş alanına sürülen, sokakta yürürken serseri kurşunların hedefi olan, yeraltı mahzenlerine sığınan insanların durumundan daha değerli olamazdı.
Ancak savaş sürerken, hayatın devam ettiği de kaçınılmaz gerçekti. Kısa sürede savaştan kaynaklanan zorluklar, ekonomik dalgalanmalar gün yüzüne çıktı. Zor bir ilkbahar ve yaz önümüzdeydi.
Savaşı sonlandırmak için şimşek hızı ile alınan kararlar, yaptırımlar, engeller, kısıtlamalar peş peşe yağmaya başladı.
Önce Rus bayraklı uçakların uçuşu kısıtlandı, yedek parça ve bakımlar askıya alındı, uçaklar yere hapsoldu, Rus uçaklarına hava sahası kapatıldı, ekonomik ambargolar uygulandı, kredi kartları dâhil birçok işlem engellendi ve hayat durma noktasına geldi. Turizmcinin kafasındaki ise aynı soruydu: Sezon başlamadan bitecek miydi?
SEZONUN KİLİDİNİ YARATICILIĞIMIZ AÇTI
Tam da sezonun başında kontrolsüzce akıntıya sürüklenirken, çözüm konusundaki yaratıcılığımız imdadımıza yetişti. Zor şartlarda kıvrak zekâsı ile Türk insanı kimsenin aklına gelmeyecek üretkenlikle kendi çözümünü kendi yarattı. Rus turistler neredeyse deveye hendek atlatarak, kısıtlamalar ve ambargolara takılmadan Türkiye’ye getirilebildi.
Kimi Soçi’de toplanıp, Antalya’ya devam eden uçuşlarla, kimi özel izinlerle Rusya’dan Hazar Denizi üzerinden küçük bir Asya turu yaparak gerçekleşen direk uçuşlarla, kimi Avrupa üzerinden bireysel olarak ve kimi İstanbul aktarmalı olarak Antalya’ya ulaştı. Bunun neticesinde 8 ayda 1 milyon 795 bin 333 Rus misafir Antalya’ya tatile geldi. 2022 yılının bir başka mucizesi de bence buydu. Bu trafik yaz boyu devam etti. Mesela bugün Antalya’ya Rusya’dan 86 uçuş ile yaklaşık 20 bin turist geliyor. Görünen o ki ekim ayında da Rusya’dan turistik gelişler devam edecek ve benim sezon başında fikrini aldığım dostların dediği gibi 2,5 milyon Rus turist Antalya’yı ziyaret etmiş olacak.
*
İLK 8 AYDA 3 MİLYON RUS TURİST GELDİ
Kültür Turizm Bakanlığı 8 ayın resmi verilerini açıkladı. Buna göre ocak-ağustos döneminde 29 milyon 334 bin 652 turist ülkemizi ziyaret etti. (Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız dahil değil). Bu aynı dönemde 2019’dan sonraki en yüksek geliş olduğunu gösteriyor. Sanırım 2022 nin aynı döneminde ancak İspanya, Meksika, Fransa, İtalya 30 milyonu yakalayabilecek.
TÜRKİYE Ocak-Ağustos
2017 21.983.873
2018 27.023.334
2019 31.001.394
2020 12.734.213
2021 24.712.266
2022 29.334.652
Bu yıl ocak-ağustos döneminde ülkemize gelen Rus misafir sayısı ise 3 milyon oldu. Bu sayı 2018 yılının aynı dönemindeki 4 milyon 186 bin 512 ve 2019 yılının 4 milyon 831 bin 341 rakamının (yüzde 40) gerisinde olmakla birlikte, bu rakamlara ulaşabilmek olağanüstü sayabileceğimiz savaş yılında yine olağanüstü bir gelişme olarak görülmelidir. İki yıl önce bugün gökyüzünde uçakları, şehirde turistleri mumla ararken bugünlere gelebilmeyi hayal bile edemiyorduk.
*
Savaşın diğer tarafı olan Ukrayna’dan gelişler kara ve havayolu ile kısmen de olsa devam etti. Ülkemize yılın ilk 8 ayında çoğu Polonya üzerinden olmak üzere havayolu ile yaklaşık 444 bin 193 Ukraynalı misafir tatil için geldi.
Güneye de akın devam ediyor. Yıl sonunda 2,5 milyon Rus misafir ile 100 bin Ukraynalı turist Antalya sahillerinde tatil yapmış olacaklar. *Tabii ki sadece turist sayısı değil, bunun getirisi de önemli. Bu istatistikler sanırım yakında açıklanacak ve artan fiyatların kişi başı turist gelirine yansıması mutlaka ortaya çıkacaktır. Artık ne otel, ne uçak, ne otobüs, ne diğer servis hizmetleri eski maliyetlere yapılabiliyor.
SAVAŞMA BARIŞ!
Dünya 7 aydır Rusya, Ukrayna arasındaki savaş haberleri ile yoğrulurken, Antalya semalarından dünyaya iki ülke insanlarının ‘savaşma barış! Birlikte yaşayabiliyoruz’ mesajı veriliyordu. Bu insanlar aynı otobüslere binip, aynı otellerde kalıp, aynı havuza girip, aynı sahilde güneşlendiler. Ülkelerinde savaş, Antalya’da barış halindeler.
İnanılmaz bir sezon geçiriyoruz. Korona ile başlayıp, savaş ile devam eden, tarifi zor, hafızalarımızda derin izler bırakacak bir sezon bu. Şehirlerine bombalar yağarken insanlar tatile geliyorlardı. Belki de tatil artık vazgeçilemeyen bir terapi oldu. Hafta sonu Kıbrıs’ın Maraş’ında harabeye dönmüş binaların önünde şezlonga uzanmış, güneşlenen insanları görünce aynı şeyleri düşündüm: Güneş savaşı yeniyor. Bundan sonra ne olacak? Belli ki savaş kısa sürede bitmeyecek, ekonomik çalkalanma devam edecek ve zor şartlarda geçecek bir kışa girilecek. Artık her yıl kendi koşulları ile geliyor, bakalım 2023 nelerle karşımıza çıkacak?