Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’da iklim avantajına rağmen güneş enerjisinden yeterli derecede yararlanılamadığını söyleyen Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, öz kaynak olarak güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde hem doğalgaz, kömür ve petrole bağımlılığın azalacağını hem de temiz bir çevre sağlanabileceğini vurguladı. Atmaca, gerek günısı sistemleri gerekse güneş panelleriyle elektrik enerjisi üretilmesi açısından Akdeniz’in son derece elverişli bir bölge olduğunu dile getirdi.
FOSİL YAKIT ORANI AZALMALI
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından hazırlanan raporlarda, doğalgaz, kömür ve petrolün toplam payının yüzde 81 olduğunu belirten Atmaca, “Tahminler 2040 yılında bile fosil yakıt kullanımının yüzde 74 mertebesinde olacağını gösteriyor. Küresel sıcaklık artışının kontrol altında tutulması için 2040 yılında fosil yakıt oranının yüzde 58’e inmesi gerektiği de belirtiliyor” diye konuştu.
Türkiye’de fosil yakıt toplamının yüzde 86, yenilenebilir enerji kullanımının ise yüzde 14 olduğuna dikkati çeken Atmaca, “Yenilenebilir enerji kaynakları arasında şanslı olduğumuz güneş enerjisinden de yeteri derecede yaralanmadığımız açıktır. Güneş enerjisinde öncü ülke olan Almanya’ da metrekareye yıllık düşen güneş ışınımı miktarı en yüksek 1200 kilovat mertebelerinde iken ülkemizde Akdeniz bölgesinde bu değer 1390 kilovattır” dedi.
ANTALYA’NIN POTANSİYELİ YÜKSEK
Antalya’nın, yıllık ortalama metrekareye düşen 1300 kilovatın üzerinde ışınım ve yine yılda 3 bin saate varan güneşlenme süresi ile gerek sıcak su, gerekse elektrik üretiminde potansiyeli yüksek bir şehir olduğunu belirten Atmaca, şu değerlendirmelerde bulundu: “Güneş enerjisinin en ekonomik ve en yaygın kullanım türünün güneş enerjisi ile sıcak su hazırlama sistemleri olan günısı sistemleri. Bu uygulamalarda ülkemiz öncü durumdadır. Günısılarda ülkemiz, Çin’den sonra kapasitesini en fazla arttıran ülke konumundadır. Sadece 2 kaliteli güneş kollektörüne sahip bir sistemle yılda yaklaşık 1000 kilovat elektrik tüketmekten veya yaklaşık 960 metreküp doğalgaz yakmaktan kurtuluyoruz.”
ÇATILARA GÜNEŞ SANTRALİ
“Çatı güneş enerjisi santrali diye isimlendirilen sistemlerin ilk yatırım maliyetlerin günden güne düşmesi daha avantajlı hale getiriyor. Güneş pillerinin verimleri günümüzde yüzde 7 ile 23 arasında değişiyor. Gelen ışınımın maksimumda yüzde 23’ü elektriğe dönüşebildiğinden yeterli miktarda elektrik enerjisi üretimi için geniş çatı alanlarına ihtiyaç var. Bu nedenle günümüzde bireysel villa tarzı yapıların çatıları veya sanayi tesisleri çatıları bu üretimler için oldukça uygun.”
DENİZE UZAK İLÇELER İDEAL
“Sistemlerin kurulacağı bölgelerin iklim yapısıda sistemlerin verimli çalışması için son derece önemlidir. Güneş panellerinin verimi bir bölgede güneş ışınımı yüksek olsa da yüksek nem ve yüksek sıcaklık yüzünden düşmektedir. Panellerin ışınımı yüksek, ancak nem ve sıcaklık değeri kısmen daha düşük olan bölgelerde kurulması tercih sebebidir. Bu bakımdan Antalya’nın deniz kıyısından uzak Döşemealtı, Korkuteli, Elmalı gibi ilçeleri idealdir.”
6-8 YILDA MALİYETİNİ ÇIKARIR
“Yoğun elektrik enerjisi kullanımı olan sanayi tesisleri ve özellikle soğuk hava depolarının çatıları paneller için oldukça uygundur. Bu tesislere kurulacak sistem, hem tüketimin bir kısmını karşılayabilir, soğuk depolamanın yapılmadığı aylarda da çatıda üretilen enerjinin şebekeye satılması suretiyle yatırımcıya avantaj sağlayabilir olacaktır. Özellikle denize kıyısı olmayan ilçelere yapılacak kurulumlar 6 ila 8 yıl gibi bir sürede maliyetini amorti edebilir.”