GÜCÜNÜZÜ FARK EDİN

KADINLAR her alanda olduğu gibi bilim ve akademi dünyasında da fark yaratan çalışmalarıyla, gelişmişlik ipini en önde çekmeyi başarıyor. Tarihinin ilk kadın rektörü tarafından yönetilen Akdeniz Üniversitesi’nin fakültelerinde, enstitülerinde, laboratuvarlarında, dersliklerinde, atölyelerinde her biri kendi alanlarında başarılarıyla parlayan kadın akademisyenlerin imzası var.

ÖZEL MESAJLAR
Akademide bilimin, sanatın, sporun ışığıyla insanlığın yolunu aydınlatan, hem öğrenci yetiştiren hem de rektörlük, dekanlık gibi idari görevler üstlenen tüm kadınlar Türkiye’nin yüz akı. Bilim dünyasına kazandırdıklarıyla hayallerinin peşi sıra ilerleyen gençlere ilham, Türkiye’ye de övünç kaynağı olan Akdeniz Üniversitesi’nin başarılı kadın akademisyenleri, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel mesajlarını Hürriyet Akdeniz aracılığıyla verdi.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan:

İLKLERİN KADINLARI

Kadınların bir ülkedeki konumu, toplumun gelişmişlik seviyesini göstermektedir. Türk kadınına verdiği değeri her fırsatta gösteren ve bütün dünya ülkelerinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda ilerleyerek kadını hayatın her alanında hak ettiği konuma taşımalıyız.

SÖZ VERİYORUZ
Türkiye’nin ilk kadın bakanı ve rektörü Prof. Dr. Türkan Akyol, cumhuriyetimizin ilk kadın öğretmeni Refet Angın, genç Türkiye’de çağdaş bilimin ilk öncülerinden kimyager Remziye Hisar, ilk Türk kadın savaş muhabiri Semiha Es, dünyanın ilk kadın savaş uçağı pilotu Sabiha Gökçen, ilk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale, ilk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy gibi, ülkemizde ilklere imza atan, isimleri bayraklaşan değerli kadınlarımızı saygı ile anıyorum. Tıp alanında dünyada ilk olan nakillere imza atan ekibim adına ve kendi alanlarında önemli başarılar yakalayan üniversitemizin değerli kadın akademisyenleri adına, öncü kadınlarımızın emanetini devam ettireceğimize söz veriyoruz.
ŞİDDET SON BULMALI
Eğitimli kadınlar olarak, cumhuriyetimizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için elimizden gelen her türlü çabayı harcamanın borcumuz olduğu bilinciyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ülkemizi daha ileri ve gelişmiş bir seviyeye taşıyacak olan özgüvenleri yüksek, cesur, eğitimli kadınlarımızdır. Kadınlarımızın eğitimden sağlığa, ekonomiden siyasete her alanda sayılarının ve etkinliklerinin artması ülkemizin en büyük güvencesidir. Bu düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüzü kutluyor, tüm dünyada daha adil ve eşit bir yaşamın/katılımın sağlanmasını, cinsiyetçi bakış açısının yok olmasını ve kadın başta olmak üzere tüm canlılara yönelik şiddetin son bulmasını diliyorum.

AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülbin Arıcı:

ADİL BİR YAŞAM

Kadının gücü; hedefe ulaşabilmek için karşılaşılan engelleri aşacak zekâ, sabır, irade ve kararlılığa sahip olmasından gelir. Kadınların daha adil bir yaşam için verdiği mücadele ve dayanışmanın sembolü olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüzü kutluyor, bugünün kadınların tüm sorunlarının çözümü için vesile olmasını diliyorum. Maalesef tüm dünyada olmak üzere ülkemizde de toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları ve kadına yönelik şiddetin çözümü konusunda hala istenilen seviyeye gelinememiştir. Bu sorunun çözümü için sadece yasal düzenlemeler değil birey olarak da hepimize önemli görevler düşmektedir. Hangi konumda ve koşulda olursa olsun ayrımcılıklar karşısında kadının yanında yer almak her bireyin insani görevidir. Dünya kadınlarına beraberliğin gücünü hatırlatan bu özel günde, kadına yönelik şiddetin son bulduğu, kadının her alanda güçlü olduğu günlere en kısa sürede erişmemizi diliyorum.

AÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin:

GELECEK BİZİM ELİMİZDE

Bu evrende yaşam dengesi için kadın-erkek ikilemini bitirip birlik ve insan olma bilincimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yolda eksiklerimizi, hatalarımızı düzeltmek ve özellikle kadınların bir birey olarak kabul edilmesi, haklarını kazanması için hep birlikte çalışmalıyız. 8 Mart bu bilincin yükselmesine katkısı olan özel bir gün. Kadın sevgidir, kadının olduğu her yerde muhteşem ve sonsuz mucizeler vardır. Bir ulusun güçlü olması ve parlak bir gelecek, kadınlarının inancı, kendine güveni, sonsuz sevgi dolu kalbi ile mümkündür. Yaşadığımız topraklarda 12 bin yıl önceki Göbeklitepe’den bugünün Türkiye’sine uzanan tarihsel yolculukta kadınların muhteşem hikayeleri anlatılır. Bütün kadınların ortak özelliği olan her türlü zorluğa rağmen azimle, sevgiyle, güçlü varoluşları, yaşama kattıkları sonsuz güzellikleri, liderlikleri, üretkenlikleri ve her konuda tarihe yön veren öncülükleri ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

AÜ Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Anabilim Dalı Başkanı, YÖK Akademi’de Kadın Çalışmaları Birimi Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak:

İŞSİZLİK BÜYÜK SORUN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye’de kadın emeğinin mevcut görünümünü incelediğimizde, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim 2020 verilerine göre yüzde 26.4’ünün, yani kabaca dörtte birinin istihdama katıldığını görüyoruz. İstihdam edilen kadınların yüzde 20.5’i ücretsiz aile işçisi. On kadından biri de işsiz. Veriler, kadınların emeklerinin karşılığını tam olarak alamadıklarını, emeklerinin hala görünmez olduğunu ve kadın-erkek eşitliğine ulaşılamadığını gösteriyor. Ancak eğitime erişimde kadın-erkek arasında farkın yıllar itibarıyla azalması bizleri gelecek konusunda umutlandırıyor. Kadınlar bilinçlenme, eylem ve mücadele günü olan 8 Mart’ları kadın-erkek hep birlikte bir eşitlik bayramı olarak kutlamayı diliyorum.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İşletme Bölüm Başkanı, Kariyer Merkezi Müdürü Prof. Dr. Burcu Demirel:

ADIM ADIM GÜÇLENİYORUZ

8 Mart 1857’de New York’da başlayan adımların, bugün tüm dünyayı saran büyük bir harekete dönüştüğüne şahitlik ediyoruz. Elbette kadın hakları konusunda daha gidilecek çok yol var. Ancak her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sesimizi çok daha geniş kitlelere ulaştırabildiğimiz için tüm dünya kadınları olarak bundan umutlanıyor ve güçleniyoruz. Aldığımız bu güçle diyebiliriz ki; ülkemiz gibi gelişen ekonomilerde istenilen refah seviyesine ulaşmanın rolü, kadının hayatın her alanına dahil olmasından geçiyor. Kadının iş dünyasında aktif olarak yer alması; yoksulluğun azalması, inovasyon, sürdürülebilirlik, çeşitlilik gibi kazanımları da beraberinde getirecektir. Ancak çalışma hayatında çıkılan basamakların her birinde ‘cam tavan sendromu’nu hisseden kadın, üst düzey temsil kademesine gelmekte maalesef oldukça zorlanıyor. Tüm bu hedeflere ulaşmak için en temelde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamamız, kadının toplumdaki yerini güçlendirmemiz, çalışma hayatında temsildeki kadın sayısını arttırmamız; önyargılardan, dilimize yerleşen kalıplardan kurtularak buna öncelikle kendimizden başlamamız gerekiyor.

Türkiye’nin ilk yerli çim çeşidini geliştiren Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Doç. Dr. Songül Sever Mutlu:

HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM

Kadın güçtür, şefkattir, sevgidir ve bir toplumun mihenk taşıdır. Bilim, sanat, spor, siyaset, iş dünyası ve diğer tüm alanlarda kadınlarımızın desteği ve tam katılımı olmadan ülkemizin daha iyi yerlere gelebilmesi mümkün değildir. Kadınlarımız önce kendi hayatına ve haklarına sahip çıkmalı, hayallerini hedefi yapmalıdır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu yolda cesaretle ilerlemeleri için tüm kadınlara ilham olsun.

AÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Paşaoğlu:

NEFES OLMADAN YAŞAM OLMAZ

Kadın figürü, tüm sanat dallarına uzanan geniş bir yelpazede rengârenk, özgün varlığını ortaya koymuştur. Yaygın kabul gördüğü gibi yalnızca bir “ilham perisi” ya da dönemin güzellik ve estetik anlayışının timsali olmanın, sanatsal bir obje olarak görülme konumunun çok ötesine geçmiştir. Kadın, hangi dönemde olursa olsun, tüm önyargılara rağmen sanat icra etmiştir. Sanatsal bir ürün ortaya koyma sürecinin, kültürel bir dışavurum olduğunu söyleriz hep. Dolayısıyla kadın-erkek, sanatsal varoluşun biyolojik cinsiyetten çok öte, bazı felsefi ve ruhsal derinliklerin neticesi olduğunu düşünüyorum. Sanat, bazen koşullar zorlu olsa da hepimiz için taze bir nefes gibidir. Nefes olmadan yaşam olmaz.

TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı seçilen ve Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödülü alan Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Prof. Dr. Hilal Erkuş:

MEDENİYETİN ÜRÜNÜ

Kadın birey olarak kendi kişisel tarihinin, toplumsal olarak ise medeniyet tarihinin ürünüdür. Toplumlar çağdaş bir medeniyet ve kalkınmışlık düzeyine, cinsiyet eşitliğini sağlayarak, bunu bilimin ve yaşamın her alanında yayarak ulaşabilir. Kadının ikincil planda kalmadığı, insan olmanın ön planda tutulacağı bir toplumsal düzende ne bilim alanında ne de yaşamın farklı alanlarında eşitsiz temsiller olacaktır. Bu sayede hak mücadelesinin olmadığı daha eşitlikçi, daha özgür ve daha başarılı bir dünya yaratılabilecek, 8 Mart da kadınların eşitsiz koşullarda bile emeğiyle, acı çekerek ve özgürlüğe özlem duyarak haklarını aldıkları, başarıya ulaştıkları ve bu sayede güçlü olduklarını hatırladıkları bir gün olmaktan çıkabilecektir.

Badminton şampiyonalarında Türkiye ve Balkanlar şampiyonu olan Spor Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Zehra Certel:

İÇİMİZDEKİ GÜÇ HAYALLERE UZANIYOR

Bir kadın isterse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. İşte bu yüzden her kadın kendisini özel yapan özelliklerin farkında olmalı, hayallerinin peşinden gitmeli ve sahip olduğu gücün onu hayallerine ulaştıracağını bilmeli. 8 Mart, biz kadınların güçlü olduğumuzu hatırladığımız, eşitlik, saygı ve sevgi isteğimizi ve daha huzurlu bir yaşam özlemimizi dile getirdiğimiz gündür. Kadınların hayatın her alanında etkin rol aldığı ve çizdikleri yolda özgürce ilerleyebildikleri bir dünya dileğiyle… Bu anlamlı günü yürekten kutluyorum.

AÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden Prof. Dr. Sibel Mehter Aykın:

ZORDUR KADIN OLMAK

Zordur kadın olmak ve kadınlar gününü kutlamak. Takvim yaprakları 8 Mart’ı her gösterdiğinde kadınlar için umut dolu söylemlerle yeni bir takvim yılı başlar. Bir günlük farkındalıktan çok daha fazlasıdır kadınlar için takvim yılı. Her bir yaprağına zorlu mücadelelerle dolu nice hikâyenin sığdırıldığı 365 gündür ağır ilerleyen kadın takvim yılı. Bu takvim yılında, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın ve kötü muamelenin önlenmesi, toplumsal hayatın her alanında sunulan hak ve fırsatlardan eşit bir şekilde yararlanılması dileğiyle. Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.