Güncelleme Tarihi:
ANTALYA Sanat Merkezi Derneği çatısı altında küçük bir sinema atölyesi olarak 4 yıl önce işe başlayan Antalya Film Ekibi (AFE), kısa zamanda elde ettikleri başarılarla kentte bir sinema endüstrisi yaratmayı hedefler hale geldi. Amerika’dan Hindistan’a Ukrayna’dan Anadolu’nun farklı şehirlerine 300’ü aşkın film festivali ve yarışmada finale kalan ve 66 kez ödül alan ekip, 2015’te iki filmleriyle Cannes Film Festivali’nin Türkiye seçkisinde yer aldı. Aynı yıl Altın Portakal’da kısa film ve belgesel ödüllerine layık görülen ekip, son olarak Londra’da düzenlenen senaryo yarışmasında finale kaldı. Kısa ve uzun metrajda ortaya çıkardıkları etkileyici işlerle adından söz ettiren AFE’nin kurucusu olmasının yanında, yönetmenlik ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde usta öğreticilik yapan Doğacan Aktaş ile filmleri, projeleri ve sektörün geleceğine yönelik hedefleri üzerine konuştuk.
Genel kabul sinemanın İstanbul’da yapılması gerektiği düşüncesi etrafında toplanırken ve sektör bu yüzden bir şehre yığılmışken, Antalya’da üretime başlama fikri nasıl çıktı?
Önce birkaç kişiydik. Sonra Antalya’da doğrudan sinema odaklı bir yapı nasıl kurabiliriz diye düşünen 32 kişilik bir ekibe dönüştük. Her yıl davetler yaparak, sinemacıları bir çatı altında toplayarak film üretimini kapatan her şeyi ortadan kaldıran bir örgüt olmaya başladık. Bugüne kadar 200’ü aşkın sinemacı bizimle çalıştı. Birkaç yıl içerisinde bu ekip 34 kısa film üretti. Artarak gelen ödüllerle birlikte bize olan inanç da arttı. ‘Art House’ türünde bağımsız kısa filmlerle festivallere katılarak var olmaya çalıştık. Antalya’nın Duraliler köyünde çekilen ve Suriyeli göçmenleri konu alan ilk uzun metraj filmimiz olan ‘Kaçış’ın da festival dağıtımı başladı.
Antalya’yı sinemanın kalbinin attığı bir yer haline getirmek istiyorsunuz. Neler yapıyorsunuz bu konuda?
Biri Kaleçi’nde, diğeri Şarampol’de olmak üzere iki merkezimiz var. Kaleçi’nde ufak bir platomuz var. Sürekli değerlendirebildiğimiz bir boş alanda neler yapabileceğimizi gösteriyoruz. Orada küçük bir oda tiyatromuz da var. İyi oyuncuyu keşfetmek ve Antalya’nın oyuncu potansiyelini ortaya çıkarmak için oluşturduğumuz online bir kast ajansı ağı olan oyuncu kütüphanesiyle ücretsiz hizmet sunuyoruz. Oyuncu arkadaşlarımızı çağırıp kayıtlarını alıyoruz, fotoğrafları, videolarını çekiyoruz. Bizle iletişim kuran bütün yapımcı ve yönetmenlere bu online profilleri açıyoruz. Bizim mottomuz şu: “Antalya sinema şehri olacak.”
Antalya’ya niye bu kadar güveniyorsunuz? Size ‘Bu şehir sinema şehri olacak’ dedirten ne?
Temel sebebimiz İstanbul’un artık bunu istememesi ve Türkiye’de sinemanın yeni merkezlere ihtiyaç duyması. Sinemanın Hollywood’da gelişmesinin birkaç sebebi var. Plato şirketleri tarafından arsa fiyatlarının ucuz olması ve güneşli havanın çok olması istenir. Antalya’nın ilginç bir özelliği var. Eylül ayında ışık açıları bakımından Hollywood’la büyük benzerlik taşıyor. Coğrafi gücü de çok fazla olan bu şehirde, aynı anda güneşli bir kumsala, karla kaplı bir dağa, denize ve ormana ulaşabiliyorsunuz. Antalya’nın insanları da uzun yıllardır Antalya Film Festivali’yle sinemaya kucak açmaya çok hazır. Biz filmlerimizi çekerken inanılmaz destekler alıyoruz. Yeni uzun metrajımız ‘İsimsiz Mektuplar’ı Elmalı’da bir köyde çekeceğiz. 90’lı yıllarda Türkiye’deki iç göçü anlatan bir dramı konu alan projemiz için şu anda bir sponsor arayışımız var.
Antalya Film Festivali’nin ulusal kategorisinin kaldırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu değişiklik ülke sinemasını nasıl etkiliyor?
Türkiye’de sinemaya dair oluşumları küçültmenin aksine geliştirmekte fayda var. Antalya Film Festivali içerisinde çok pozitif gördüğüm bir alan olan Antalya Film Forum Platformu, filmlerin yarıştırılmadığı, tartışıldığı ve yetkin kişiler tarafından incelenerek hatalarının görüldüğü bir mecra olarak yeni sinemacılara cesaret kazandırıyor. Dünya festivalleri de artık yarıştan çok bu bakış açısına kaydı. Kısa filmlerin gösterilebileceği platformlar televizyonlara kaymalı. Ulusal kanallar kısa filmlere yayın kuşağı açmalı. Kültür Bakanlığı’nın film satışları için bir ağ kuracağına yönelik duyumlar alıyoruz. Gerçekleşirse çok seviniriz.