Güncelleme Tarihi:
ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - PTT 1. Lig ekiplerinden Antalyaspor Teknik Direktörü Hami Mandıralı, futbolculuk kariyerinde yaşayamadığı şampiyonluğu teknik direktör olarak yaşamak istiyor.
Mandıralı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalyaspor ile 4 maça çıktığını, bu süreçte oyuncularla birbirlerini daha iyi tanıdıklarını söyledi.
Güzel futbol oynatmak, bunu yaparken de sonuç almayı amaçladığını dile getiren Mandıralı, oyuncularından var olan enerjilerini, becerilerini sahaya yansıtmasını istediğini, şampiyonluk hedeflediklerini kaydetti.
Mandıralı, "Trabzonspor'daki bireysel becerilerimi, kariyerimi düşündüğüm zaman mutlu oluyorum ama hiç şampiyonluk yaşamadım. Bunun burukluğu içimde. Şampiyonluğu teknik adamlık kariyerimde Antalyaspor ile yaşamak istiyorum" dedi.
- Trabzonspor'daki teknik direktörlük dönemi
Trabzonspor'da teknik direktörlük yaptığı dönemle ilgili değerlendirmelerde bulunan Mandıralı, şöyle konuştu:
"Trabzonspor'da kendi duruşumu sergiledim. Benim için isimler, oynadığı sürece kıymetlidir. 'Ben şu isimli futbolcuyum, yürüsem de oynarım' mantığıyla yaşamayı seven bir insan değilim. Futbol uğruna 12-13 ameliyat olup tekrar dönüp aynı başarıyı sergilediysem bunu isterim. Ben 14 maçta adam gibi bir duruş sergiledim. Başkan o süreçte yabancı hoca ile anlaştı ve Halilhodziç ile şampiyonluk yaşayacağına inandı. Ben bir santrfor transfer edilmesini istemiştim, alınmadı. Vahid hocaya 24 oyuncu alındı ama bazen olmayınca olmuyor. Kadroya bakıldığı zaman müthişti ancak sevgi, saygı, sadakat eksikti. Oyuncularla hocanın ilişkileri, bağları tutmadı."
Tercihlere saygı duyduğunu, Trabzonspor'a hizmet veren hiçbir insana kırgınlığı olamayacağını vurgulayan Mandıralı, sadece 1, 5 ay boşuna bekletildiğine üzüldüğünü söyledi. Mandıralı, "O dönemde Süper Lig'de 7-8 takım vardı, belki onların birine hoca olacaktım. Biraz o beni üzdü. Onun dışında beni rahatsız edecek bir kırgınlığım yok. Sadece niye bekletildiğimi sormuştum, onun da cevabını alamadım" diye konuştu.
- Teknik direktörlük, futbolculuktan daha zor
Hami Mandıralı, Antalyaspor'u güzel günlerin beklediğini ifade ederek, oyuncuların gösterdiği performansın, duruşun kendisini mutlu ettiğini anlattı. Mandıralı, şampiyonluk isteğinin futbolcuların üzerinde baskı oluşturacağını, bunun önlemlerini alacağını kaydetti.
Sahada oynamanın teknik direktörlüğe göre daha kolay olduğuna dikkati çeken Mandıralı, şöyle devam etti:
"Eskiden hocalar bir şeyler söylerken farklı duygular içerisinde oluyorduk. Teknik direktör olunca yönetmenin daha zor olduğunu fark ettim. Her oyuncunun karakteristik yapısı var. Onların ruhunu emmek, huyuna, suyuna gitmek zorunda kalıyorsunuz. Sağlıklı bir sevgi saygı bağı olması lazım. Benim de insani ilişkilerimin iyi olduğunu düşünüyorum. Oyuncularıma karşı bir ön yargım yok. Gençleri sahaya sürdüm, bu da isimlere takılı olmadığımızın göstergesi."
Futbolun gelişmeye açık bir spor olduğunu, futbolcunun futboldan sonra da hayatın devam ettiğini bilmesi gerektiğine işaret eden Mandıralı, "Eğer iyi futbolcuysan ve karakterin de sağlamsa herkes sana saygı, sevgi gösterir. Ben bunu bireysel olarak yaşamanın gururunu yaşıyorum. Oyuncularım da hem iyi bir oyuncu hem de ahlaklı sporcu olarak ailelerine, camialarına, arkadan gelen gençlere iyi örnek olsunlar" dedi.
- "Trabzonspor zorlu rakipleri sever"
Trabzonspur'un UEFA Avrupa Ligi'nde Napoli ile eşleşmesini de değerlendiren Mandıralı, "Trabzonspor'un sağlam bir kadrosu ama karşısında da güçlü bir Napoli var. İlk maç Trabzon'da ve bu maçı kazanmak lazım. Trabzonspor zorlu rakipleri sever, bu kadro Napoli'yi yenebilecek güçte. İnşallah başarılı olur" ifadesini kullandı.
- "Taraftarın da sorumluluklarını yerine getirmesi lazım"
Antalya'nın sosyal hayatı zengin bir kent olduğunu belirten Mandıralı, böyle bir şehrin takımının Süper Lig'de oynaması gerektiğini dile getirdi.
Bu süreçte taraftarın takımı sahiplenmesi gerektiğine işaret eden Mandıralı, şöyle konuştu:
"Mağlubiyette herkes vurur, eleştirir biz de kendimize düşeni alırız. Antalyaspor hepimizin takımı. Taraftarın da sorumluluklarını yerine getirmesi lazım. Oyuncuları birbirinden ayırt etmesinler. Gönüllerinde, yüreklerinde sevdikleri oyuncu mutlaka vardır ama bunu sahada hissettirmesinler. Saha içinde biraz daha sağduyulu olup koruyucu tavır sergilemeleri gerekiyor. Onun dışındakileri biz zaten sahada yaparız."