Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin en derin göllerinden biri olan, 300 bine yakın su kuşuna, endemik kuş türlerine ve özellikle dünyada nesli tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin yüzde 70’ine ev sahipliği yapan bölgenin can suyu niteliğindeki Burdur Gölü’nde yaşanan çekilme ana çanağa ulaştı.
100 KİLOMETREKARE!
Çekilme alanının yaklaşık 100 kilometrekare olduğunu vurgulayan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, rüzgârların etkisiyle oluşacak tuz fırtınalarını engellemek amacıyla gölün çıplak noktalarına özel bir projeyle bitki ekimi yapılacağını açıkladı.
DOĞAL SET ÇEKİLİYOR
Pilot çalışmanın gölün 4 ayrı noktasına yürütüleceğini vurgulayan Prof. Dr. Gülle, çalışmanın detaylarını şöyle anlattı: “Burdur Gölü’nün aşırı tuzlu ve alakalinli yapısı nedeniyle çıplak kalan bölgelerde bitki yetiştirmek çok zor. Ama bunu yapmak durumundayız. Amacımız, çekilme sonrası oluşacak tuz fırtınalarının tarım alanlarına, köy, kasabalara ve şehir merkezine ulaşması engellemek.”
SONUÇLAR RAPORLANACAK
“Planlamaya göre göl çevresine kekik, kapari, adaçayı gibi bitkiler ekeceğiz. Göl tarafında bodur, örtücü bitkiler, karaya doğru ise rüzgar kesici, toz önleyici bitkiler olacak. Bitkileri yakından takip edeceğiz. Hangileri büyüdü, hangileri kurudu hepsi raporlanacak. Bu raporları da ilgili tüm kurumlarla paylaşacağız.”
KORKUTAN RAPOR
Burdur Gölü’nde yaşanan su çekilmesiyle ilgili MAKÜ’nün hazırladığı bilimsel raporda şu uyarılar yer alıyordu: “1980’den bu yana tuzluluk oranı yüzde 40 arttı. Önümüzdeki 10 yılda bu orana yüzde 30 daha eklenecek ve tuzluluk oranı deniz suyunu geçecek. Kuş türleri azalacak, popülasyon etkilenecek, ekolojik zenginlik yok olacak. Yazın sıcaklık artacak. Kışın daha çok don olayı görülecek. Gölün çekilen kısımlarındaki toz ve tuz rüzgârlar ile yerleşim yerlerine doğru harekete geçecek. Bu durum solunum yolları hastalıkları, çeşitli kanser türleri hatta kalp damar hastalıklarında artışa neden olacak.”