Güncelleme Tarihi:
Suat SÖĞÜT/FİNİKE, (DHA) - ANTALYA'nın Finike İlçesi'nde 'Kalp ve Damar Ameliyatlarında Yeni Dönem' konulu seminer düzenlendi. Medical Park Antalya Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, ameliyatlarla yeni yöntemin yanı sıra kalp ve damar sorunlarının nedenlerini anlattı.
Finike Belediyesi ile Medical Park Antalya Hastanesi işbirliğiyle 'Kalp ve Damar Ameliyatlarında Yeni Dönem' konulu seminer düzenlendi. Aquapark Düğün Salonu'nda düzenlenen ve Medical Park Antalya Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan'ın konuşmacı olarak katıldığı programa, Finike Belediye Başkanı Kaan Osman Sarıoğlu, Demre Belediye Başkanı Süleyman Topcu, Finike Belediye Başkan Yardımcısı Cemal Oskay, Kumluca Devlet Hastanesi Başhekimi Ayşegül Alkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp ve damar hastalıkları ameliyatlarında risk faktörünün minimum düzeye çekildiğini ve dünya standartlarında operasyonlar yapıldığını belirterek, süreçte klasik ameliyat yöntemleri dışında yöntemler geliştiğini söyledi. Klasik yöntem ameliyatlarda 15- 20 santimlik bir kesikle çalışıldığını aktaran Okutan, "Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanılan aletler 2.5 santimlik kesiklerde bile çalışmamıza olanak sağlıyor. Küçücük bir kesikten giriş yaparak tıkalı damarı görüp anjiyo yapabiliyoruz, stent takabiliyoruz. Bunu bir şişenin ağız kısmından girilerek, şişenin içine gemi maketi yapılmasına benzetebiliriz. Özel teknoloji aletlerle yaptığımız çeşitli kalp ve damar ameliyatlarında yüzde 90 başarı sağlayabiliyoruz. Geçen yıllarda çok riskli gördüğümüz bypass ameliyatlarında dahi risk oranı yüzde 1'lere kadar düşürülmüş durumda" dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp ve damar sorunlarının nedenlerine de değindi. Her sağlıklı insanın ortalama 11 ton kan pompaladığını vurgulayan Okutan, "Genetik faktörler, beslenme tarzı, yaşam tarzı gibi etkenlerle damarlarda yıllar içinde sorunlar baş gösterebiliyor. Genelde 30-40'lı yaşlarda belirtiler vermeye başlıyor. Kadınlarda genel durum biraz daha değişik seyrediyor. Kadınlarda menopoz dönemine kadar avantajlı bir durum var. Genetik faktörleri değiştirilemez risk faktörü olarak değerlendiriyoruz. Ancak tütün ürünleri, beslenme tarzı ve hareketlilik oranı gibi değiştirilebilir risk faktörleri de var. Kan basıncının düzeyi, diyabet gibi sorunlar kalp ve damar hastalıklarını tetikleyebiliyor. Kötü huylu kolesterol, trigiliserid yükseklikleri önemli haberciler. Bu nedenle beslenme tarzına dikkat edilmesi, bol egzersiz yapılması gerekiyor. Bel kalınlığının kadınlarda 80, erkeklerde 90 santimi geçmemesi gerekiyor. Kontrolsüz stres ve sinirlilik de kalp damar hastalıklarını tetikleyici niteliklere sahip. Mümkün olduğunca uzak duracağımız bir yaşam tarzı oluşturulmalıdır" diye konuştu.
Seminerin ardından Prof. Dr. Hüseyin Okutan, salondakilerin sorularını yanıtladı.
FOTOĞRAFLI