Güncelleme Tarihi:
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) - FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 10 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Uluslararası Antalya Üniversitesi'nin eski Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe, üniversiteye, mütevelli heyeti Başkanı Fettah Tamince'nin ısrarıyla geldiğini ileri sürerek, "Kazandığımın 4 katı maaş teklif edildi. Ben de geldim. FETÖ'cü değilim" dedi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Uluslararası Antalya Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen 10 Ekim 2016'da tutuklandı. Cihat Göktepe'nin de aralarında bulunduğu 10 şüpheli hakkında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Antalya 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cihat Göktepe, Ahmet Ayhan, Ercüment Demirbozan, Engin Öztürk ve Hakkı Kefsiz ile tutuksuz Sümeyra Aydın katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan Ahmet İkiz, Fadime İkiz, Fatih Camcı ile Savaş Bozbel ise duruşmaya gelmedi. Antalya Adliyesi Konferans Salonu'ndaki duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Çok sayıda sanık yakınının da izlediği duruşmada Prof. Dr. Cihat Göktepe, savunmasına akademik hayatını anlatarak başladı. Ankara'da Türkiye Odalar Borsalar Birliği Üniversitesi'nde görevliyken 2011 yılında Uluslararası Antalya Üniversitesi'nden kendisine teklif geldiğini, ancak bu teklifi kabul etmediğini anlatan Cihat Göktepe, “İki kez teklif geldi, ama kabul etmedim. Üçüncüsünde üniversitenin kurucusu olan Gaye Vakfı'nın mütevelli heyeti başkanı Fettah Tamince benimle görüşmek istedi. Ankara Rixos Otel'de kendisiyle görüştüm. Çok ısrar etti. O tarihte kazancımın dört katı ücret teklif edildi. Bir hafta düşünme süresi istedim. Durumu ailemle müzakere ettikten sonra kabul ettim. 2011 yılının son aylarında öğretim üyesi olarak Uluslararası Antalya Üniversitesi'ne geçtim. 2012 yılı şubat ayında da kurucu rektör Abdullah Yavaş'ın yerine atandım" dedi.
Gözaltına alındığı tarihe kadar rektörlük yaptığını vurgulayan Cihat Göktepe, üniversitenin idari işleriyle değil, akademik işleriyle ilgilendiğini söyledi. İdari işlerin üniversitenin genel sekreterinin sorumluluğunda olduğunu belirten Göktepe, “O tarihte üniversitenin genel sekreteri ise Sedat Göçen idi. Sedat Göçen'i iddia edildiği gibi ben göreve getirmedim. Aksine Sedat Göçen, Gaye Vakfı'nın kuruluşundan itibaren görevde idi. Ben rektör olarak atandığımda da görevine devam etti" diye konuştu.
'DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ TELİN ETTİK'
Yayınlanmış 5 kitabı ve 25 makalesinin bulunduğuna değinen Cihat Göktepe, darbelerin zararlarıyla ilgili birçok televizyon programına katıldığını da anlattı. 'Türkiye'de darbeler dönemi kapandı' derken 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşıldığını kaydeden Göktepe, kendisinin o tarihte üniversitenin mütevelli heyetinin onayını alarak darbe girişimini telin (protesto) eden bir açıklama yaptığını vurguladı.
'YÖK İSTİFAMI KABUL ETMEDİ'
Darbe girişiminden sonra YÖK tarafından bütün üniversitelerin dekanlarının istifasının istendiğini hatırlatan Göktepe, "Üniversitede rektör yardımcım olmadığı gibi, dört fakültenin de dekanlığını yapıyordum. Sadece hukuk fakültesinin kendi dekanı vardı. Ben de istifamı verdim. Ancak YÖK istifamı kabul etmedi. Hukuk fakültesi dekanının istifasını kabul etti. İstifa üzerine bu fakültesinin dekanlığı da bana verildi. Ayrıca YÖK'te yapılan toplantıda bana akademik ve idari personelle ilgili bilgi verildi. Bu bilgiler üzerine 22 idari ve akademik personelin işine son verdim. Bu işlemi mütevelli heyetle koordineli yaptım" diye konuştu.
Antalya'ya geldiğinde FETÖ'nün Antalya imamı olarak bilinen halen firardaki Hasan Tarık Şen'in üniversitenin mütevelli heyeti üyesi olarak tanıdığını, ancak kendisiyle tanışıklığının olmadığını iddia eden Cihat Göktepe, rektörlüğü döneminde mütevelli heyetinin de değiştiğini söyledi. Göktepe, bir dönem, yani 4 yıllığına üniversiteye geldiğini ancak Fettah Tamince'nin isteği üzerine göreve devam ettiğini de belirtti.
Yenilenen mütevelli heyetinin kararıyla görevine devam ettiğine değinen Göktepe, “Her iki ayda bir mütevelli heyetine sunum yapıyordum. Sadece akademik personel alımı yapıyordum. İdare personel alımıyla ilgim yoktu. Bunları genel sekreterlik yapıyordu. Aldığım akademik personelin yüzde 90'ı şu anda görevine devam etmekte. Hatta şu anki genel sekreter Timuçin Diş'i de mütevelli heyetiyle görüşerek atadık" dedi.
Cihat Göktepe, örgütün şifreli haberleşme programını da kastederek, 'ByLock' kullanıcısı olmadığını savundu. 15 Temmuz'da bir travma yaşadıklarını söyleyen Göktepe, "Benim bu yapıyla yolum kesişmedi. Hakkımdaki iddialar somut delile dayanmıyor. 15 yıldır şeker hastasıyım. Şu an itibarıyla bir gelirim de yok. 27 yıllık akademisyenim. 27 yıllık itibarım zarar gördü. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
2 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme yapılan müzakereden sonra Cihat Göktepe ile birlikte Engin Öztürk ile Hakkı Kefsiz'in tutukluluğunun devamına, Ercüment Demirbozan ile Ahmet Ayhan'ın ise adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Mahkeme, tutuksuz sanık Sümeyra Aydın hakkındaki adli kontrol şartının da kaldırılmasına hükmetti. Firari sanıklar Ahmet İkiz, Fadime İkiz, Fatih Camcı ve Savaş Bozbel hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 14 Haziran'a erteledi.
FOTOĞRAFLI