Güncelleme Tarihi:
HER bir sanatçının, sahneden ‘Antalya’ demesi, bir beni duygulandırıyor olamaz diyorum her seferinde.
Akra Caz Festivali’nde sahne alan yerli ve yabancı her sanatçı, ‘Antalya’ diye haykırdı ve en güzel sıfatlarla kentimizi onurlandırdı.
BUNDAN DAHA İYİ TANITIM OLUR MU?
Bundan daha iyi tanıtım olur mu? Ve istesen de dedirtemeyeceğin sözleri, dünya üzerinde milyonlarca dinleyici kitlesine sahip sanatçılar, son iki haftadır, Akra Caz sahnesinden büyük bir şevkle, bağıra bağıra söylüyor. Şimdilerde, bir sosyal medya paylaşımı, bilmem kaç bin dolar olmuş. İnsanların içinden gelerek, doğaçlama paylaşımları çok değerli.
İşte, boşuna demiyorlar, ‘müzik evrenseldir’ diye. Dil, din ayrımı olmaksızın; savaş, politika, diplomasi... Hepsi unutuluyor; söz konusu sanat olunca.
FAZIL SAY VE İLKLERİ
Arka Caz Festivali, finali medar-ı iftiharımız Fazıl Say ile yapar. Gelenek değişmedi. Ve Fazıl Say, birçok ilkini Antalya ile paylaşmıştır. Bu gelenek de bozulmadı 17 Haziran akşamı ve muhteşem sanat insanı Fazıl Say, ‘Portreler’ i, ilk defa Antalya’da dinleyecileri ile paylaştı. Usta müzisyen Bülent Evcil’in flüt ile eşlik ettiği ‘Portreler’i, Yekta Kopan sundu ve böylece dünya prömiyeri başlamış oldu. Ne kadar şanslı olduğumuzu bir düşünün artık! Dünyada, ilk defa biz dinledik!
‘PORTRELER’
‘Portreler’ demişken; Fikret Otyam, Ahmet Say, Yaşar Kemal, Yıldız Kenter, Türkan Saylan, Nejat Eczacıbaşı, Şarık Tara ve Tarık Akan gibi alanlarında derin izler bırakmış ustalar için bestelenmiş bu eser tek kelime ile muazzamdı.
Elbette, bu eseri yorumlamak benim haddim değil. Ama bana hissettirdikleri, hele de bir evladın babası için beste yapması, onun portresini bestelemesi.... Kaç insana nasip olur? Bunu yapsa yapsa müzik dahisi Fazıl Say, Ahmet Say için yapardı nitekim de yapmış.
Babasını kaybetmiş çocuklar kulübü üyesi olduğum için, on kat daha fazla etkilendim bu eserden. Sonra, bir Yıldız Kenter vardı ki... Onun portresini dinlerken; gülüşü, mimikleri resmen gözümün önüne geldi; sanki onu izliyordum. Bu nasıl olur? Müzik ile tarif etmek, resim çizmek, duyguları harbiden yaşatmak; ‘sesi olmayan duygulara ses vermek’... akıl alır gibi değil. Fazıl Say, gerçek bir dahi!
Bu ülke, onunla gurur ötesi bir şey duymalı. Ve hep bir Antalya sevgisi olduğunu da Antalya bilmeli!
Bu denli önemli bir müzik dahisinin, eserlerini ilk defa Antalya’da paylaşıyor olması bile başlı başına bir haber. Mezopotamya’yı da ilk Antalya’da dinleyicileri ile paylaşmıştı hatırlıyorum.
Yani, diyeceğim o ki; dün akşam, müzik eşliğinde portrelerden oluşan bir sergi gezdik. Hissettiklerimi, tarif etmem hiç kolay değil inanın.
Bu yıl yine bir sanat ziyafeti yaşadık Akra Caz Festivali ile. Ve, emeği geçen her bir insana çok teşekkür ediyorum. Bu festivalin mimarı ve inananı belli, kendisinden bahsedilmesini istemez, bilirim ama organizasyon dehası Kadir Dursun ve Haydar Barut. Sizlere ne kadar teşekkür etsem az!
Sanatla Kalın.