Güncelleme Tarihi:
ANTALYA'nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi Hacı Mustafa Karakaşlı Camii’nin yanında ağaca zincirli duran kasada yaşamaya çalışan engelli adamın hali yürek burkuyor. Kalp rahatsızlığı nedeniyle yüzde 54 engelli raporu ve 600 lira aylığı olan Hasan Hulusi Anzerlioğlu (62), 2 metreye bir metre küçük bir yerde yaşamaya çalışıyor. Muratpaşa Belediyesi’nin aynı mahallede kurduğu aşevinden yemek alıp yiyor. Her yağmurda tavanından su sızan bu izbe yerde ne elektrik var, ne de su. İçeride bir minderin üzerinde yastık ve yorgan, içinde iki üç eşyayla bir valiz, biraz yiyecek, bir şişe su ve sabun var sadece. Yaşlı adam, oksijensiz kalmaması için yan tarafa yerleştirilmiş havalandırmayı bantlarla kapatmış, karın tokluğuna yaşadığı parası da elinden gider korkusuyla havasız kalmayı göze almış.
KENDİME EV YAPTIM
Yüzde 54 engelli olduğuna ilişkin sağlık raporu olan Hasan Hulusi Anzerlioğlu, kış soğuğunda zorlu şartlarla mücadele ederek yaşadığı küçük yerden şunları söyledi: “Kalp rahatsızlığım var. 600 lira gelirim var. O da ancak burada yaşamaya, hastane ve ilaç masraflarına yetiyor. Elimde avucumda hiçbir şey kalmadı. Bir dikili ağacım yok. O yüzden sokaklardayım. Evim yok, olsa evde kalırdım. Aşevinden yemek yiyorum. Karnımı doyurunca kalanı kuşlara veriyorum. Kendime ev yaptım burayı, yaşamaya çalışıyorum. Tuvaleti kullanmak için camiye gidiyorum. Cebimde param olursa arada bir hamama gidip yıkanıyorum.”
NE ELEKTRİK VAR NE SU
“Her gün kalp hapı kullanıyorum. Sabahları çarşıya gidiyorum. Yanımda para varsa bir çay içiyorum. Akşam olunca buraya dönüyorum. Elektriğin aküsü zayıf olduğundan fazla kullanmıyorum. O yüzden akşamları uzun süre ışığım olmuyor. Akşam saat 7.00 - 8.00 olunca yatıp uyuyorum. Biraz soğuk oluyor. Yağmur yağdığında içeri su geçiriyor. Ben de isterim akşam olunca gidebileceğim sıcak bir yerim olsun, elimi uzatınca musluktan akan suyum olsun. Ama olsun, buna da şükür. Duvar dibi, park dibinde kalacağıma başımı sokabilecek bir yerim var.”
BU ARACI BANA OĞLUM ALDI
Engelli adam, kendisini birkaç eşyayla yerleştiği bu daracık yerde yaşamaya sürükleyen yaşamını da şu sözlerle anlattı: “Ben Tokat Zile’de zengin bir ailede büyüdüm. Ama şimdi bu haldeyim. 25 yıl önce eşimden ayrıldım. Sonra hapse girdim. Geçen ay Antalya E Tipi Cezaevi’nden çıktım. İlk başta bu araç yoktu. İş de bulamadım. Sokaklarda, parklarda yatıyordum. Antalya’da 36 yaşında bir oğlum var. Annesiyle birlikte kalıyor. Şoför olarak yeni işe girdi. Bu aracı bana oğlum aldı. Sanayide yaptırdı. İçinde bir valizim var. Başka da bir şeyim yok.”
GÖRÜNCE VİCDANIM SIZLADI
Arabasını park ederken gördüğü manzaraya kayıtsız kalamadığını söyleyen Dutlubahçe Mahallesi Muhtarı Zeki İmirgi, “Sabah arabayı caminin önüne koydum. Arabanın içinde amcayı görünce vicdanım sızladı. Bir insan olarak o görüntü beni üzdü. Cami duvarının dibinde aracını ağaca zincirlemiş yaşıyor. Gittim yanına. ‘Hiçbir gelirin yok mu?’ diye sordum. Az bir maaşı varmış, o da burada yaşamaya yetiyormuş. Belki insanlar durumunu görürse bir yardım eden çıkar” dedi.