'Estetik uygulamalar, ruha da iyi geliyor'

Güncelleme Tarihi:

Estetik uygulamalar, ruha da iyi geliyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2016 10:23

'Estetik uygulamalar, ruha da iyi geliyor'

Haberin Devamı

Selma KUNAR / ANTALYA, (DHA) - ESTETİK cerrahi uzmanı Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, estetik uygulamaların kişinin sadece fiziksel kusurlarını düzeltmekle kalmadığını, ruh sağlığına da olumlu katkı yaptığını söyledi.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, toplumda estetik girişimlere ilginin son yıllarda çok arttığını anlattı. Son zamanlarda estetik cerrahide büyük gelişmeler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Coşkunfırat, "Bunlardan en önemlisi, en dikkat çekeni cerrahi tekniklerdeki ve cerrahi enstürmanlardaki değişiklikler" dedi. Bu sayede artık daha hassas ameliyatlar yapılabildiğini belirten Prof.Dr. Coşkunfırat şöyle konuştu:
"Örneğin burun ameliyatlarında ameliyat sonrası dönem daha rahat geçiyor. Morluk ve şişlik hemen hemen hiç olmuyor. Dolayısıyla hasta açısından ameliyatlar daha konforlu. Burada hem uygulanan teknikler önemli, hem de daha hassas aletler kullanıyoruz. Daha ince ameliyatlar yapıyoruz."
HASTA DAHA AZ TRAVMATİZE OLUYOR
Liposuction alanında da büyük yenilikler olduğunu kaydeden  Prof. Dr. Coşkunfırat şunları söyledi:
"Burada da teknolojik yeniliklerden yararlanıyoruz. Bu yenilikler lazer ve ultrason enerjisine dayanarak yağları eritme prensibine dayanıyor. Dolayısıyla hastayı daha az travmatize ederek, yağları eritip istediğimiz miktarda vücut dışına alabiliyoruz. Ameliyat sonrası dönemde iyileşme daha hızlı ve konforlu oluyor."
ALINAN YAĞLAR BAŞKA BÖLGELERDE KULLANILIYOR
Liposuction yaparken kişinin vücudundan alınan yağların her zaman atılmadığını da vurgulayan Prof.Dr. Coşkunfırat, bu yağların vücudun eksik olan bölgelerinde dolgu amaçlı kullanıldığını söyledi. Prof.Dr. Coşkunfırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dudak, yanaklardaki çökükler, elmacık kemiğindeki dokuların belirginleştirilmesi, alt göz kapağı ve hatta memeye bile yüksek miktarlarda enjekte edilerek meme büyümesi ya da meme simetrisinin sağlanması yapılabilir. Ayrıca kalça bölgesine de enjekte edilerek daha dolgun ve kalkık olması sağlanabilir."
SON YILLARDA POPÜLERLEŞEN YÖNTEMLER
Prof.Dr. Koray Coşkunfırat, son yıllarda popülerleşen ameliyatsız yöntemler de olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:
"Bunlar iple yüz askılama, lazer, ultrason ve radyofrekans gibi teknikleri kullanarak kırışıklık giderme, leke giderme, yüz gençleştirme. Uygun hastalara yapılabiliyor. Çok daha kolay. Hasta hemen işine dönebiliyor. Kısa zamanda günlük aktivitelerine kavuşuyor. Dolayısıyla bunlar da tercih edilen yöntemler."
İNSANLAR YAŞLANMAK İSTEMİYOR
Estetik girişimlerin yanı sıra spora ve dengeli beslenmeye de ilginin arttığını kaydeden Prof.Dr. Coşkunfırat, şunları söyledi:
"Çünkü insanlar daha aktif ve daha uzun süre yaşıyor. Yaşlanmak istemiyorlar. Fiziksel olarak daha iyi görünmek istiyorlar. Estetiğe ilgi arttığı gibi, spora ve beslenmeye olan ilgi de arttı. İnsanlar zorunluysa ameliyata olumlu yaklaşıyor, ama en çok ilgi ameliyatsız tekniklere. Botoks, radyofrekans ve lazer gibi günübirlik uygulanan ve hastayı çok fazla meşgul etmeyen yöntemlere ilgi fazla. Ancak bunların etkileri de belli bir yere kadar. Bazı durumlarda ameliyat kaçınılmaz oluyor. O zaman hastayla konuşarak en uygun yöntemi bulmaya çalışıyoruz."
İLK SIRADA BURUN, İKİNCİ SIRADA MEME AMELİYATLARI
Estetik girişimlerde Türkiye'de ilk sırayı burun ameliyatlarının aldığını kaydeden Prof. Dr. Coşkunfırat, "İkinci sırada ise meme ameliyatları ve liposuction geliyor. Türkiye'de meme küçültme ve dikleştirme ameliyatları çok fazla yapılıyor. Ameliyatsız tekniklerde ise botoks ve dolgu ilk sırada yer alıyor" dedi. Kişinin beden sağlığı kadar ruh sağlığının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkunfırat, şöyle konuştu:
"Mesela kişi beğenmediği burnunu, gözkapaklarını düzeltmek için bize başvurduğunda bunlardan çok rahatsız olduğunu, günlük yaşamını bile etkilediğini söylüyor. Dolayısıyla biz estetik ameliyat yaptığımızda dış görünümünü güzelleştirerek, hastanın aslında ruh sağlığına da olumlu etki yapıyoruz. Hastanın kendine güveni ortaya çıkıyor. Beğenmediği özelliği düzeldiği için hayatına daha mutlu devam ediyor."
GELECEĞİN UYGULAMASI: KÖK HÜCRE
Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, ilerleyen zamanlarda en büyük gelişmenin kök hücre uygulamaları alanında olacağını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Özellikle bizim çok haşır neşir olduğumuz, yağ hücrelerinden elde edilen kök hücreyle cilt yenileme, doku yenileme teknikleri gündeme geldikçe, yağ dokusundan ya da başka dokulardan elde edilen kök hücreler de güzelleşmenin, yenilenmenin bir alternatifi olacak. Uygulamaları da büyük ameliyatlara göre çok daha kolay olacağı için tercih edilecek bir yöntem olacağını düşünüyorum."

FOTOĞRAFLI


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!