‘EGO’ SAVAŞINI ŞEHİR AFFETMEZ

ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, seçimlerden sonra nasıl bir ATSO bulduklarını, göreve gelir gelmez alınan kritik kararları, 5 aylık süreçte atılan ve bundan sonra atılacak adımların tüm detaylarını Hürriyet’e anlattı. Seçim öncesi de ilk röportajını Hürriyet’e verdiğini anımsatan Bahar, O röportaj dün gibi aklımda. Çift kanatlı melek olacağız demiştim. Bunu başardık. Şimdi bunun çok büyük faydasını görüyoruz” dedi.

HEP GÖREV ALDIM
Göreve gelir gelmez yoğun bir gündemin içine girdiklerini söyleyen Bahar, “Seçim döneminde hep şunu söyledim: ‘Biz başkancılık oynamaya gelmiyoruz.’ Bunun derin bir anlamı var. O yüzden beklenti yüksek, sorumluluklarımız fazla. Ben ilk kez ATSO yönetiminde bulunmuyorum. Yönetim kurulunda yer aldım, meclis başkan vekilliği yaptım. Bulunduğum kademelerin hepsi çok değerli. Hepsi bana ayrı tecrübeler kazandırdı. O yüzden genç arkadaşlarımıza, kadınlarımıza ATSO ile ilgilenin, görev alın diyorum” diye konuştu.

ÖZGÜVEN MESELESİ
Göreve geldiği günden beri uzlaşı kültürünü seçtiğini vurgulayan Bahar, seçim sonrası yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: “Mecliste zaman zaman gerginlikler ve kutuplaşmanın olduğuna hepimiz şahit olduk. Ama biz ilk günden itibaren bunu çözmek için çok büyük bir gayret gösterdik. Meclislerimizi kesintisiz ve canlı yayınlarla tüm kamuoyunun dikkatine sunduk. Neden? Çünkü sektör temsilcileri fikirlerini özgürce ifade edebilsin diye. Bu bir özgüven meselesidir. Kırılmaları toparlamak için çok yumuşak bir üslup kullandık. Bundan da vazgeçmeyeceğiz. ‘Herkesin ayağına gideceğiz’ dedik gittik. Kimseyi kıracak sözler sarf etmedik, sarf etmeyeceğiz.”

MESAFELERİ KALDIRDIK
“Şehre değer katmak bizim için çok önemli. O yüzden ATSO içindeki herkese büyük bir önem veriyoruz. Biz insan kaynakları demiyoruz, insan kıymetleri diyoruz. Açıkçası onlar da (ATSO personeli) seçimden etkilenmişti. Bunun rehabilite edilmesi gerekiyordu. O yüzden kolları sıvadık ve hemen çalışmaya başladık. Genel anlamda departmanlar arası çok büyük değişiklikler olmadı. Sadece bazı stratejik noktalarda geçişler yaptık. Biz bu ailenin tüm fertlerinin değerli olduğunu düşünüyoruz. Başkanla personel arasında hiçbir şekilde mesafe bırakmamaya çalışıyoruz. Çünkü o mesafeler tam bir zaman kaybı. Mesafeler kalkarsa herkesin fikrinin değerli olduğu bir ortam oluşur.”

İYİ PROJEYE KÜSMEYİZ
“Şunu özellikle belirteyim; ‘Biz geldik bütün projeler rafa kalkacak, sadece bizim projelerimiz değerli olacak’ anlayışı ile hareket etmiyoruz. Geçmişten gelen iyi bir proje varsa muhakkak değerlendiririz, projeler küsmeyiz. Çünkü projeler şehre değer katan şeylerdir. Onlar üzerinde ego yapılamaz. Atalet oluşturan şeyleri ise elbette değiştiririz."

KOZADAN ÇIKTIK ARTIK
“ATSO meclisi zaman zaman hararetli geçiyor. Bana yönelik sorular da soruluyor. İnanın çok mutlu oluyorum. Eleştirileyim ki kendimi ifade etme şansım olsun. Zaten mecliste bana yöneltilen eleştirilerin büyük bölümü pas olarak gördüm. Çünkü kendimden eminim. İpek böceği kozasından çıktı. Geçmiş tamamlandı. Artık ileri bakacağız. Çünkü şehir bizden beklenti içinde. Biz 117 meclis üyemizin tamamının bu işin içinde olmasını istiyoruz. Biz tüm komitelerimizin çalışmasını, fikir üretmesini istiyoruz. Buradaki arkadaşlarım sektörlerinin liderleri ve çok büyük bir çaba ile buraya geldiler. Onlar zaten çok değerli. Ben o değeri ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Çünkü bizim tek başına bir şey yapabilmemiz mümkün değil. Biz birlikte çalışmak için bu yola çıktık.”

HEP UYANIK KALMALIYIZ
"Antalya birçok sektör için kritik bir kent. O yüzden zaman zaman önümüzde ciddi sorunları bulabiliyoruz. Gübre, domates ve Bulgaristan sınır kapısı sorunu yakın örnekler. Biz bu konularda gereken refleksi gösterdik. Başka kurumlarımız da aynı ilgiyi alakayı gösterdi. Olması gereken de buydu zaten. Hem birlik beraberlik olacak hem de kurumlar kendi mücadelelerini verecek. Şu da bir gerçek; sorunlar iki telefonla çözülmüyor. Burada medyanın tavrı da çok değerli. Sizlerin oluşturmuş olduğu lobiye çok ihtiyacımız var. Sorun çözüldükten sonra istişareyi de koparmamak lazım. Asıl ilişkinin de bundan sonra başlaması gerekiyor. Sorun çözüldü hadi biz uykuya yatalım. Biz bunu yapamayız. Biz hep uyanık olmalıyız. Çünkü şehir hep uyanık olalım diye bize görev verdi.”

HIZLI KARAR ALDIK
“11 ilimizi etkileyen deprem hepimizde büyük yaralar açtı. Depremi öğrenir öğrenmez çok hızlı koordine olduk. Daha depremin olduğu günün sabahında iki derneğimizden 25-30 kişilik kurtarma ekibini teçhizatlarıyla birlikte deprem bölgesine gönderdik. Hemen o gün lojistiğimizi tamamlamış ve yardım göndermeyle ilgili planlarımızı oluşturmuştuk. 150 tıra yakın yardım gönderdik. 12-15 arası uçak kargonun içini doldurduk. Tuvalet, konteynır, jeneratör, hilti gönderdik. Yetmedi Batı Akdeniz Koordinasyon Kurulu oluşturduk, geleceğe bir adım attık. Bundan sonra karşılaşacağımız afetlerde de bu kurul devreye girecek.”

6. BÖLGE İLAN EDİN
“Bugün binlerce depremzede Antalya’da ağırlanıyor. Elbette bunun sosyal etkisi olacak. O yüzden hiçbir ilimiz kalıcı göç olmasını istemiyor. O yüzden depremin etkilediği iller muhakkak ‘6. Bölge’ olarak ilan edilmeli, çok önemli teşvikler açıklanmalı. Kira, kreş, eğitim yardımı yapılmalı. Hibe anlamında da çok hızlı kararlar alınmalı.”

EMEKLİ ŞEHRİYDİK
“Göç dediğimiz zaman hemen akla emlak piyasası geliyor. Satılık ve kiralık konut bedelleri çok yüksek. Bu durumun sadece göçle ilgili olmadığını defalarca söyledim. Son 4-5 yılda 800-1 milyon konut üretilmesi gerekirken, Türkiye’de 400-600 bin konut üretildi. Bu da karşımıza konut stoğu sorununu çıkardı. Antalya için ucuz şehir, emeklilerin şehri derken tablo bir anda değişti.”

İMAR SORUNU ÇÖZÜLMELİ
“Bugün konut fiyatlarından bahsediyorsak imarı bunun içinden ayırmamalıyız. İmar sorunu çözülmeli. Bazı yerlerde ranttan söz ediliyor. 20 yıllık imar planını oluşturun hiç rant diye bir şey konuşulmaz. Ama bugün imara açılmış yerde altyapı yok. İmarlı yerlerde dahi binaların altında otopark yok. Bu olmamalı artık. Sadece kiralar yüksek deyip kenara çekilmek tembellik olur. Sorunu dile getiriyorsak çözümü de konuşmalıyız.”

VALİMİZ ÇOK DUYARLI
“Meclisimizde de gündeme getirdim Antalya’da ciddi bir kaçak sorunu var. Yerel yönetimlerle bu konuyu paylaştık. Denetlemesi gereken mercilerle de konuşuyoruz. Valimiz bu konuda çok duyarlı. Kaçak her işletme haksız rekabet oluşturuyor. Asla taviz vermeden sonuna kadar üyemizin hakkını korumak için mücadele edeceğiz.”

SAĞLIKTA YÜKSELİYORUZ
“Antalya mucize bir şehir. Birçok alanda kendini geliştiriyor. Bu alanlardan biri de sağlık turizmi. Bu alanla ilgili sıkı şekilde önlemler alınıyor ama daha fazlasına ihtiyaç var. Doktor olmayan girişimcilerin bu konuya el attığını görüyoruz. Kayıtsız işletmeleri duyuyoruz. Şikâyetler de var. Yurt dışında bu işin ayaklarını oluşturmak lazım. Tanı muayenelerinin kurulması gerekiyor.”

DUVARLARI YIKACAĞIZ
“Seçimden önce 7/24 ATSO demiştik. Bilişim anlamında ATSO’ya herkesin erişebilmesi için ardı ardına adımlar atıyoruz. Üyelerimiz ATSO’ya fiziki değil, bilişim anlamında çok daha hızlı ulaşabilmeye başladı. ATSO’yu bu alanda Türkiye’nin en iyisi haline getirmek istiyoruz. ATSO’nun sadece komite ve meclis üyelerinden ibaret olmadığı anlatmaya çalışıyoruz. Biz fiziksel duvarların da kafadaki duvarların da yıkılmasını istiyoruz.”

EXPO ALANI GÜNDEMİMİZDE
“EXPO alanı yönetim olarak gündemimizde. Şehre yapılan bu kadar büyük bir yatırımın atıl kalıyor olması hepimizin bir ayıbı. Eğer biz görevdeyken bunun için bir şey üretmezsek bizim de ayıbımız. Tek bir kurum buraya girmekte zorlanıyor çünkü maliyetleri çok yüksek. Ortak akılla bu iş çözülmeli. Bu alanda sağlık turizmi için büyük bir kompleks oluşturulabileceği vurgulanıyor. Biz burada bir konsepti oluşturmalıyız. Orada restoran, kafeterya gibi bir işin içinde olmamalıyız. Kışın turisti şehre sokan bir şeyler yapmalıyız. Bu alanı tıpkı sanayi bölgeleri gibi ayrı bir kanunla ele almalıyız.”

YÖNETİMDE NEDEN YOKUZ?
“Serbest bölge alanları sınırlandı ve büyüyemiyor. Antalya Serbest Bölge yönetim sürecinde de ATSO olarak her zaman temsil edildik. Maalesef son yapılan genel kurulda yönetimde yer bulamadık. Şehir adına çok üzücü. Hem ATSO hem de OSB başkanının bu kadar katma değer sağlayacakken Antalya Serbest Bölge yönetim kurulu içinde olmaması bence çok yanlış. Kurum adına, şehir adına yanlış. Amacımız orayı büyütmekti. Yeni bir serbest bölge alanının açılmasına destek vermekti. Hatta OSB ile Serbest Bölge’nin yan yana olduğu bir alanda büyümenin ve şehre değer katmanın heyecanı içerisindeyken yönetimde olmamamız üzücü. Elbette yönetimde yokuz diye fayda sağlamayacak değiliz. Muhakkak fikirleri söyleyeceğiz. Önemli olan birlikte çalışabilmek. Bu kültürün yerleşmesi. Biz ayrışmaktan değil istişare ve birlikte çalışmaktan yanayız. İnşallah bu anlayışımız bulaşıcı olur.”

ATSO’YA SİYASET GİRMEMELİ
“Seçimden önce birçok şey yaşanmış olabilir. Siyaset bu kurumun içiresine girmemelidir. ATSO içerisine siyaseti sokmama mottosu en başta aldığım kültürlerden bir tanesi. Seçimler çok ateşli geçince şehrin hiçbir dinamiği buna kayıtsız kalamayınca bu tip şeyler gerçekleşebilir. Ama bu durum seçim sonuçlandığında bitmelidir. Eğer seçim bittiğinde bu durum bitmiyorsa egolar kurumun önüne geçmiş demektir. Şehir bunu affetmez. O zaman siz şehre değer katamazsınız. Bizim amacımız herkesle birlikte çalışmak herkesin ayağına gitmek.”

İSTİŞAREYİ BIRAK PROJEYE BAK
“Bizim özgüvenimiz tam. Hiç kimseyle sorunumuz yok. Şehir hakkında herkes istişare yapabilir. Biz çalışmaya odaklandık. İşimize bakıyoruz. Buraya gelmemizin tek nedeni eser bırakma, proje yaratma üzerinedir. Biz ön camdan bakıyoruz dikiz aynasından değil. İnsanlar bir şeyler üretirse biz çok seviniriz. Bunun da sadece ‘Şehir hakkında istişareler yapıyoruz’ mottosuna sıkışmaması lazım. Fikirden ibaret olması lazım. O yüzden biz şehir hakkında istişare yapmıyoruz, proje üretiyoruz. O yüzden sağlığım el verdiği sürece yeniden adayım. Çünkü bu kültürü yerleştirmek tek celsede olacak bir şey değil.”