EDEBİYATTA AKDENİZ’İN AYAK İZLERİ

Güncelleme Tarihi:

EDEBİYATTA AKDENİZ’İN AYAK İZLERİ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2019 11:54

Edebiyat arşivi, Akdeniz’den izler taşıyan dizeler ve güneyin ana kucağı kadar huzurlu atmosferini anlatan kitaplarla dolu… Türk edebiyatının Akdeniz’le derin bağını fark eden Doç. Dr. Furkan Öztürk, bu ilişkiyi yaşanan olaylar ve eserler üzerinden anlattı.

Haberin Devamı

EDEBİYATTA yaptığı tarih yolculuğunda Akdeniz’den ilham alan şair ve yazarları araştıran Doç. Dr. Furkan Öztürk, Evliya Çelebi’den günümüz yazarlarına kadar uzanan izleri takip etti. Akdeniz Üniversitesi’nde ‘Türk Edebiyatı’nda Akdeniz’ başlığıyla dersler veren Öztürk, Halikarnas Balıkçısı, Ahmet Hamdi Tanpınar, İlhan Berk, Nazım Hikmet, Edip Cansever, Cemal Süreyya gibi öne çıkan isimlerinin Akdeniz’le ilişkisini inceledi. Antalya’da yaşayan yazarları, bu kentten ilham alan şairleri ve Akdeniz’in edebiyatta göz ardı edilemez etkisini anlatan araştırmacı yazar Furkan Öztürk’le, bu coğrafyada geçen hikayelerle dolu bir söyleşide buluştuk.

EDEBİYATTA AKDENİZ’İN AYAK İZLERİ

ALTINCI KITA

Haberin Devamı

‘Türk Edebiyatı’nda Akdeniz’ bağını en çok hissettiren yazarlar kimler?
Türk edebiyatının iki zeki, matrak ve idealist adamı Evliya Çelebi ve Halikarnas Balıkçısı’na ‘Türk Edebiyatı’nda Akdeniz’ dersimde çokça yer veriyorum. Antalya’ya 1650’li yıllarda gelip Kaleiçi’ni gezen Evliya Çelebi, bu kentin insanlara neden iyi geldiğinin ipuçlarını veriyor. Güneye sürgün olarak gelen Halikarnas Balıkçısı da, yurtdışından fideler getirerek bölgeye portakal ağaçları ve turunçlar dikiyor. ‘Altıncı Kıta Akdeniz’ adlı kitabında bu coğrafyayı insanlığın beşiği, ana kucağı gibi rahat ettiği yer olarak tarif ediyor ve üç semavi dinin bu havzada doğmasının boşuna olmadığını söylüyor.

ŞAİRLERİN DİLİNDEN

Türk şairleri üzerinde Akdeniz imgesini araştırdığınızda nelerle karşılaştınız?
İkinci yeni şairlerinden Cemal Süreyya, Edip Cansever ve İlhan Berk'de, 80 kuşağından Şükrü Erbaş, Haydar Ergülen gibi şairlerde Akdeniz imgesinin yansımaları var, bunları anlatıyorum. Mina Urgan, Ahmet Kutsi Tecer gibi edebiyatçıların dilinden 1920’lerin farklı kültürleri buluşturan Antalya'sından bahsediyorum.‘Akdeniz Medeniyeti’ tezini ortaya koyan Yahya Kemal, Yakup Kadri ile bu çerçevede Ahmet Hamdi Tanpınar’ı inceliyorum.

Haberin Devamı

Peki neden bu ilgi? Kentin güzelliğinden mi, köklü tarihinden mi?
Edebiyatçıların gözünden Antalya güzel bir konu... Kimi güzelliğine hayran olup, kimi de çok kültürlü yapısını ilginç bulup bahsediyor. Mine Urgan, 1940’larda Halide Edip Adıvar’ın asistanıyken geldiği Antalya’da farklı dinlerin birlikte yaşayışıyla ilgileniyor. Nazım Hikmet de ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ kitabında Antalyalı birinin ağzından bu kenti anlatıyor.

ANTALYALI GENÇ KIZA MEKTUP

Romanlarda ve dizelerdeki Antalya izlerinden bir iki örnek verir misiniz?
Cumhuriyet Meydanı yakınlarında yaşayan ve Antalya Lisesi’nde okuyan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın en büyük zevki, akşamüstü oturup denizin kayaların içine girişini ve taşların aldığı renkleri izlemek… Deniz süt limanken güneşin vuruşuyla oluşan ‘ışık havuzu’ dediği pırıltıyı gördüğünde aklında ölüm fikri oluşuyor. Rüya, ölüm ve zaman üzerine şiirler yazan şair, bunu ‘Antalyalı Genç Kıza Bir Mektup’ta anlatıyor. Gönül Tecim adındaki Antalyalı bir öğrencinin mektubuna cevap veren Tanpınar, “Yazdıklarınızda beni okuduğunuza dair bir emare göremedim. Ama ben 30-40 yıl önce sizin oturduğunuz sıralarda oturuyordum. Bu mektubu kendi gençliğime seslenir gibi yazıyorum” diyor. Şiir estetiğinin oluştuğu ve kendisini bulduğu Antalya ile ilgili derin hislerini ona anlatıyor.

17’NCİ YÜZYILDA HİCİV

Haberin Devamı

Eski edebiyat alanında özellikle ‘İskendername’ üzerine yaptığınız çalışma çok beğenildi. Neler yapıyorsunuz?

İskendername, İskender’in hayatının Doğu Edebiyatı’na yansımasıydı. İskender, bazı kültürlerde hükümdar, bazılarında Osmanlı sultanıyken, bazılarda ise firavun. Dünyayı fethettikten sonra 32 yaşında ölen bu adam, Doğu’yu da Batı’yı da etkilemiş ilginç bir figür. Ahmedi’nin İskendername’si ve bu alandaki eserlerle 3 yıl uğraştım. Yaklaşık 10 yıl Baki’yi inceleyip kitaplar hazırladım. Şimdi de 17’nci yüzyılda hicivi araştırıyorum. Osmanlı edebiyatının dev şairinden biri olan Nefi’nin yaptığın hicvin ne kadar sert olduğuna tanık oluyorum. Sadrazama, vezirlere, alimlere büyük bir cesaretle yönelttiği sözler şaşkınlık uyandırıyor.

MAVİ SÜRGÜN

Haberin Devamı

Halikarnas Balıkçısı, bir dönem hapis yattıktan sonra Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali’yle aynı dergide çalışıyor. Akdeniz’in masmavi sularına karşı yaşarken eserlerini kaleme alıyor. Kumsaldaki ayak izini alıp ayakkabı yaptırarak hediye ettiği bir genç kızla evleniyor. Balıkçı’nın yetiştiği Şakir Paşa ailesi, ilk kadın seramik sanatçısı Füreyya’dan yazar Şirin Devrim’e pek çok sanatçı çıkarmış. Halikarnas Balıkçısı ‘Mavi Sürgün’ kitabında, kızı İsmet Kabaağaçlı da, ‘Anılar Akın Akın’ kitabında bunlara yer veriyor.

 

 

BAKMADAN GEÇME!