Güncelleme Tarihi:
ANTALYA İl Sağlık Müdürü İsmail Başıbüyük, Hürriyet Akdeniz Editör Masası’nın konuğu oldu. Başıbüyük, geçmişten bugüne sağlık altyapısının nasıl geliştiğini, vakalara nasıl müdahale edildiğini, sağlık personelinin yaşadığı zorlukları ve 2023 yılında planlanan sağlık yatırımları ile kentin sağlık altyapısının hangi noktaya ulaşacağını tüm ayrıntıları ile anlattı.
GÖZDE ŞEHİR ANTALYA
“Antalya cazibe merkezi. Herkes Antalya’da çalışmak ister. İstanbul’dan sonra en fazla tayin talep edilen illerden biri. Antalya’da sağlık hizmeti sunma açısından kaliteyle ilgili bir sıkıntımız yok bizim. Biz tedavide Avrupa’daki, Amerika’daki kılavuzları takip ederiz ve onlar doğrultusunda yeni tedavileri gerçekleştiririz. Fakat hizmet sunumunda standardı belirleyen ülke Türkiye. Çıta o kadar yukarıda ki bu konuda dünyada Türkiye’ye emsal olabilecek bir ülke yok. Avrupa’dan, Amerika’dan insanlar geldiklerinde hayretlerle bakıyorlar.”
STANDARDI BİZ BELİRLİYORUZ
“Sağlık hizmeti sektöründe hiçbir özel hastane devletle yarışamaz çünkü devlette hiçbir özel hastanede bir arada bulunamayacak yüksek nitelikli doktor kadrosu var. Biz teknik ekipman alımlarında da özeldeki gibi ‘Ekipman kendini ne zaman amorti edebilir?’ şeklinde düşünmediğimiz için teknik anlamda da özel sektör devletle boy ölçüşemez. Bu nedenle sağlıkta hizmet kalitesini devlet belirliyor ve dünyada da Türkiye belirliyor.”
“Bizim derdimiz sağlık turizminde Antalya’yı bir merkez haline getirebilmek. Dünyanın çeşitli yerlerinde insanların ‘Sağlık hizmeti alabilmek için nereye gitmemiz gerekiyor?’ sorusunun cevabı Antalya olmalı. Hedefimiz bu yönde. O yüzden Antalya Şehir Hastanesi, sağlık turizmine de çok ciddi katkı sağlayacak bir yer olacak.”
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM YAŞADIK
“2003-2005, sağlıkta büyük dönüşümün olduğu döneme tekabül ediyor. Eskiden Sağlık Bakanlığı’nın, SGK’nın kendine ait hastaneleri vardı, Emekli Sandığı’na ait hastaneler, askeri hastaneler vardı. Çok başlılık vardı, kimin nereye gideceği belli değildi, yürümeyen bir sistemdi. Sağlıkta büyük dönüşümle beraber bunlar tek çatı altında toplandı. Kimin sosyal güvencesi ne ise fark etmeksizin herkes istediği hastaneden istediği hizmeti alabilir hale geldi. Eskiden bir rahatsızlığınız olduğunda sağlık ocağına gitmeniz gerekiyordu, o sizi bir devlet hastanesine sevk ediyordu. Devlet hastanesi sorununuzu çözebiliyorsa çözüyordu. Çözemiyorsa üniversiteye ya da bir eğitim ve araştırma hastanesine sevk ediyordu. İstediğiniz branşa ulaşma süreniz belki 2-3 haftayı buluyordu.
HER ŞEY KÖKTEN DEĞİŞTİ
“Bununla beraber bekleme süreleri vardı. Devlet hastanesinde muayene olmak için sabah 6.00’da sıraya giriyordunuz. Muayeneden sonra tahlilleri yaptırmak için laboratuvara gider sıra beklerdiniz, aynı gün içerisinde şanslıysanız kanınızı verirdiniz. Röntgen çekilecekse yine aynı durum vardı. Sonra o tahlillerin sonuçlarını almak için de yine sıraya girmeniz gerekirdi. Daha sonra sonuçları doktora göstermek için tekrar sıraya girerdiniz. Doktor ilaç yazınca orada ayrı bir sıkıntı başlıyordu. Farklı sosyal güvencesi olanlar için farklı eczacılık tanımlamaları vardı. Şanslıysanız hastane eczanesinde ilaçlar olurdu ve size verirdi. Yoksa size tarih verirdi. Bir kişinin muayeneden ilaçları almasına kadar geçen süre bir haftaydı. Şimdi geldiğimiz noktada ise siz bir gün içinde hastaneye gidiyorsunuz, muayenenizi gerçekleştiriyorsunuz, testlerinizi yaptırıyorsunuz, sonuçlar hekimin sistemine düşüyor, hekim tekrar görüyor, istediğiniz eczaneden istediğiniz ilaçları alabiliyorsunuz. Şu an geldiğimiz nokta bu.”
“21’inci yüzyılda gelinen bu durumun normal olduğunu söylüyorlar. Ama dünyanın geldiği nokta bizimle aynı değil. Amerika pandemide sahra hastaneleri kurdu, İtalya yoğun bakımlarda yer olmadığı için bir grubu ölüme terk etti. Pandemide Türkiye’de de insanlar belki yoğun bakım için 8-10 saat sıra bekledi ama bu sürede acil servislerde oluşturulan yoğun bakımlarda müşahede altında tutulabildi.”
İHTİYACA GÖRE AMBULANS
“20 yıl önce ambulans için her şehre verilmiş numaralar aranıp sıra beklenirken şimdi arandığı andan itibaren yüzde 99,7’sine şehir merkezindeyse 10 dakika içinde vakayı alıyoruz. Köylerde ise ambulansımız vakaların yüzde 99,5’ine ulaşıyor. 90’lı yıllarda tek tip ambulansımız vardı, donanım anlamında da zayıftı. Şimdi envanter o kadar çeşitlendi ki normal ambulansımız var, 4*4 araçlarımız, yoğun bakıma özel ambulansımız, obez hastaları taşıyabilecek ambulansımız, kış şartlarında palet takabileceğimiz ambulansımız, helikopter ve uçak ambulanslarımız, dronumuz, motosiklet ambulansımız var.”
MOBİL KOMUTA SİSTEMİ
“Şu an 112’yi arayıp sağlık bölümünü bağlattığınızda paramedik ve acil tıp teknisyeni arkadaşlarımız sizin çağrınızı karşılıyor. Duruma göre hasta ile doktoru bir araya getiriyor, yeri geliyor, telekonferansla hasta, doktor ve hastanedeki uzmanı bir araya getiriyor. Ambulanslarımızın içinde hekim arkadaşlarımız görev yapıyor. Acil sağlıkta işler çok fazla ilerledi. Burada Manavgat yangını gibi bir felaket yaşandı. Bizde mobil komuta aracı var. Onu afetin olduğu alana çekiyoruz. O araç sadece o bölgeden gelen çağrıyı çekiyor. İlkyardım için aradığınızda çağrınız direkt mobil komutaya düşüyor.”
DRONLA İLK YARDIM
“Bölgede ormanlık arazilerde yaralanma vakaları karşımıza çıkıyor. Bazı bölgelere karadan ulaşılamıyor. Deniz ambulansı ile de ulaşamadığımız yerler oluyor. Acil ulaşmamız gereken bir yere ambulansın girişi zaman alacaksa dron gönderiyoruz. Mobil komuta aracının üstünde bizim dron pistimiz var. Onun üzerinden dronu kaldırıyoruz. Dronun ceplerinde ilk müdahale setleri vardır. Onu kişiye ulaştırırız. Biz ambulansla kişiye ulaşana kadar kişi kanaması varsa, ilk müdahale setini açıp kanama durdurucuyu yarasının üstüne basar. Akrep soktuysa herhangi bir yerine iğne yapar. Ambulans ulaşana kadar hayati tehlikeyi minimize etmiş oluruz.”
HELİKOPTERLE YARIM SAAT
Helikopteri çok verimli kullanıyoruz. Bizim coğrafi şartlarımız buna uygun. Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar 650 kilometre civarında bir mesafeden bahsediyoruz. Karadan gitsek 2-2,5 saat sürecek mesafelere helikopterle yarım saat içinde ulaşıyoruz. Şu an gün doğumundan gün bakımına kadar uçurabiliyoruz helikopterleri. Planlamamız içerisinde gece uçuş yapabilen helikopterleri de bünyemize eklemek var.
TÜRKİYE’NİN EN İYİSİ OLACAK
“Antalya’da şu anda halihazırda devam eden en önemli yatırım Şehir Hastanesi. Fiziki gerçekleşme yüzde 70’e ulaştı. Bir aksilik olmazsa 2023 yılı içerisinde hizmete girecek. Nisan, mayıs gibi açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Eğitim araştırma hastanesinde verilen özellikli hizmetlerin tamamı orada da verilecek, 3’üncü basamak bir hastane olarak hizmet verecek. Derdimiz bir yeri zayıflatmak değil, ilde ihtiyaç duyulan hizmetleri orada daha güçlü hale getirebilmek. İlde hangi branşlarda ihtiyaç varsa onlara ağırlık vereceğiz. Sadece Antalya’ya hizmet etmeyecek. Benim iddiam odur ki Türkiye’nin en iyi şehir hastanesi olacak.”
PANDEMİDEN DERS ALDIK
“Antalya Şehir Hastanesi, künyede bin 48 yatak kapasiteli olarak planlanıyor. Ama odalar tek yataklı olarak planlandı. Yani istersek bin 750 yatak kapasitesine anında çıkarabiliyoruz. Altyapı buna çok uygun. Sadece yapacağınız şey, bir odaya bir yatak daha koymak. Olağanüstü bir durumda kapasite ihtiyacını pandemide çok yoğun hissettik. Tüm dünya yer bulamama sıkıntısı yaşarken şehir hastaneleri bize o dönemde yer açtı. Hiç kimseyi mağdur etmeden, herkesin hastanelere yatıp tedavi olmasını sağladık. Şehir hastanesi bu açıdan bizim için çok önemli. Çünkü önümüzdeki dönemde başka bir pandemi ile karşılaşıp karşılaşmayacağımızı kimse bilemiyor. Altyapınız ne kadar güçlü ise böyle sınavlardan o kadar başarılı geçiyorsunuz.”
YENİ AMATEM VE ÇAMATEM
“Antalya’nın Kepez bölgesinde yarım kalan bir AMATEM ve ÇAMATEM’imiz vardı. İlde bu kurumlar büyük bir ihtiyaç. Çünkü biz sadece Antalya’da yerleşik yaşayanlara hizmet vermiyoruz, çevre illere de hizmet vermek durumundayız. Şu anda Akdeniz Üniversitesi’nde ve bizim bünyemizde bu alanda birer kurum var. Yeni AMATEM ve ÇAMATEM’de 20 erişkin, 15 çocuğa hizmet vereceğiz. Bir ya da iki ay içerisinde inşaat ihalesini yapmış olacağız. 2023 sonunda açılabilir.”
5 KATLI BİR LABORATUVAR
“Antalya’da belli noktalara laboratuvarlar kuruyoruz. İlin yükünü çekebilmesi için merkeze bir laboratuvar kuruyoruz. Fiziki gerçekleşmesi büyük oranda bitmiş durumda olan 5 katlı laboratuvar inşaatımız şu an devam ediyor. Tüm ilin 1’inci basamak sağlık hizmetindeki tetkiklerin değerlendirildiği alan olacak. Antalya’nın yanında Isparta, Burdur, Mersin gibi şehirlerin de laboratuvar hizmeti verebilecek büyük bir yapımız, inşallah şubat ayında hayata geçecek.”
RANDEVULARA SIKI TAKİP
“Özellikle kamu alanında bizim kâr sağlamak gibi bir kaygımız olamaz. Biz devlet olarak bu hizmeti size vermekle mükellefiz. Bugün MR için hastaneye gittiğinizde Avrupa’da size altı ay sonrasına gün veriliyor. Bizde böyle bir şey söz konusu bile değil. Biz acil alanlarda hemen anjiyo yapıyoruz ve acil olmayanlarda bile ertesi güne randevu veriyoruz. Bugün endoskopi ve kolonoskopiye baktığınızda en fazla 10-15 gün sonrasına randevu veriyoruz. İki gün içerisinde hatta aynı gün içerisinde tomografi çekip raporunu veriyoruz. Çünkü randevuları çok sıkı takip ediyoruz.”
İHMALE YAPTIRIM GELDİ
“Bizim her 100 hastamızdan 20’si randevuya sadakatsizlik gösteriyor. Randevu alıyor ama gitmiyor. Artık bunun bir yaptırımı olacak. Randevu alıp gitmeyen hastaya sistem 15 gün içerisinde aynı branştan randevu alma şansı tanımayacak.”
HASTA SAYISI ÇOK YÜKSEK
“Çok fazla hasta bakıyoruz. Biz bir ayda Antalya nüfusu kadar insanı muayene ediyoruz. Resmi rakamlara göre özel sağlık kuruluşları ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi hariç olmak üzere bizim bir ayda baktığımız hasta sayısı 2 milyon 600 bin. Türkiye’de ortalama hastane başvurusunda kişi başına düşen oran 8,8. Yani 85 milyonluk bir ülkede bir yılda yaklaşık 800 milyon hastayı muayene ediyoruz. Bir grup var, hastaneye hiç gitmeden hayatını idame ettiriyor. Bir grup da var ki çok sık hastaneye gidiyor.”
ÇOK ÖNEMLİ AŞI UYARISI
“Pandemi döneminde güçlenen altyapımız ve hazırlıklarımız sayesinde şu anki influenza ve Kovid vakaları bizi hiç yormadan yönetilebilir durumda. Artık pandemiyi pek konuşmuyoruz çünkü vakalar büyük oranda azaldı ve müdahale edilebilir duruma geldi. Bunda aşılarımızın olması da büyük etken. Keşke herkes hatırlatma doz aşılarını da vurdursa ve toplum olarak bu konuda çok daha korunaklı olsak. Özellikle risk grubunda olanların bu hatırlatıcı dozları mutlaka yaptırmaları gerekiyor.”
YATIRIM ATAĞI
“İlçelerde aşağı yukarı hastanelerin tamamını yenilemiş durumdayız. Kemer, Finike, Demre, Kaş, Korkuteli, Gazipaşa ve Alanya’ya yeni hastaneler yapıldı. Alanya’ya daha önce yapımı yarıda kalmış 200 yataklı bir devlet hastanesi planlıyoruz. Manavgat’a 300 yataklı yeni bir hastane yapılacak. Serik’te yeni bir hastaneyi yatırıma sunduk. Aksu’da 300 yataklı bir hastanenin yer teslimini yaptık, birkaç gün içerisinde inşaatı başlar. Döşemealtı’nda 100 yataklı yeni bir hastane yapıyoruz. 2023 yılının sonuna doğru hayata geçirmeyi planlıyoruz. Konyaaltı’nda 150 yataklı bir hastanenin ihalesi gerçekleşti ve 50 üniteli bir ağız ve diş sağlığı merkezi yapılacak. Kumluca’ya 50 yataklı ek bina yapıldı, ocak ayının sonunda teslim alıp şubat ortasında hizmete açacağız. Serik Cumali’de, Muratpaşa Güzeloba’da, Kepez Sütçüler’de, Kemer’de, Muratpaşa 30 No’lu bölgede 112, aile sağlığı merkezi, sağlıklı hayat merkezi gibi birimler, önümüzdeki günlerde inşaatına başlamayı planladığımız alanlar. Önümüzdeki dönemde hayata geçirmek istediğimiz 44 proje var.”