Güncelleme Tarihi:
HÜRRİYET Akdeniz Turizm Buluşması’na online olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler, yıla 35 milyar dolar gelir ve 42 milyon turist hedefiyle başladıklarını söyledi. Güler, “Biz bu planlamaları yaptığımızda bölgemizde olan birtakım gelişmeler tabii mevcut değildi. Bu dönemde iki ana pazarımız (Rusya-Ukrayna) arasında gerçekleşen birtakım olumsuz gelişmeler bize oldukça zarar verdi. Türkiye turizmini, bu konudaki hedefler açısından çok zor duruma düşürdü ki bu özellikle Antalya bölgesinde çok net olarak yaşandı. Tabii burada uygulanan doğru stratejiyle kriz noktasından güçlü bir şekilde çıkmamızı sağladı” dedi.
TANITIMI DOĞRU YAPTIK
Atılan doğru adımlar sayesinde turizm hedeflerini geriye çekmek yerine bir adım ileriye taşındığını kaydeden Güler, 2022 tespitleri ve 2023 turizm hedefleriyle ilgili şu tespitleri yaptı: “Biz hedeflerimizi geriye götürmeyip aksine daha da ileriye taşıyarak yıl sonu itibariyle 37 miyar dolar gelir ve 47 milyon turist olarak hedefimizi yeniledik. Bu süreçteki en önemli etkenlerden biri ülke tanıtımını doğru yapmamız. Ocak-Temmuz aralığına baktığımız zaman ülkeyi ziyaret eden yabancı sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 128’lik artışla ülkemizi 23 milyon yabancı turist ziyaret etmiş.”
SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
“Gündemimizde sürdürülebilir turizm konusu var. GSTJ dediğimiz (Global Sustainable Tourism Council) ile bir sözleşme yapıldı. Bu sözleşme kapsamında, Türkiye’deki turizm sektörünün sürdürülebilir turizm yapısına geçmesi, sektörün sürdürülebilir turizm destinasyonları içerisinde yer alabilmesi için 3 yıllık bir çalışma periyodunu kapsıyor. Bu periyod içerisinde tüm tesislerimizin ve bunların paydaşlarının sürdürülebilir turizmin unsurlarını yerine getirebilmeleri için çalışma yapıyoruz.”
ANTALYA ÖNE ÇIKTI
“Bu konuda Antalya’daki turizm tesislerimizin belgeleri çok hızlı aldığını gözlemliyoruz. Bu hız Antalya’nın ne kadar üst standartta hizmet verdiğini de gösteriyor. Şehrin turizmde ne kadar hızlı davranabildiği ve kendisini geliştirdiği ön plana çıkmış oluyor. Hedefimize çok hızlı bir şekilde ulaşabileceğimize inanıyoruz. Sürdürülebilirlik, önümüzdeki dönemde karar verme açısından çok ön plana çıkacak. Antalya, turizmde çok büyük bir bayrak taşıyıcı ve sürdürülebilir turizm açısından çok güçlü bir destinasyonumuz.”
PANDEMİ ve savaş ortamına rağmen Antalya’nın 13 milyon turist hedefini konuştuğunu kaydeden Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Almanya, Rusya ve İngiltere turizm pazarlarının listenin en üst sırasını oluşturduğunu söyledi. Turizm sektörünün çok zorlu süreçlerden geçtiğini fakat doğru strateji ile çok önemli sonuçlar aldıklarını vurgulayan Zoroğlu, “Bu süreçte birçok adım attık. Direct flight operasyonu başlattık. 2019 yılında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı (TGA) kurduk. Ve pandemi geldi. Hemen ‘safe turizm’ diye bir program geliştirdik. Yani pandemi dönemini aslında Türk turizmi açısından çok verimli şekilde kullandık” diye konuştu.
İL KURULLARI DEVREDE
Antalya özelinde turizm geliştirme il kurulları oluşturulduğunu kaydeden Zoroğlu, şöyle devam etti: “Bu kurul hem kamu kurum ve kuruluşlarından hem de bölgedeki STK’lardan kurula üyeler alıp TGA’ya doğrudan gidecek etkinlikleri, ağırlamaları tartıştığımız bir mecra. Başında Vali’miz var, biz kurulun sekreteryasını yürütüyoruz. Özellikle Antalya’nın önemli etkinlikleri, önemli destinasyonları ve ürünlerini tartışıp TGA için süzüyoruz. Bu toplantılar çok verimli geçiyor ve çok daha iyi olacak. Yeni aşamada ‘Go Türkiye’ ile ilgili çalışmalarımız yer alacak.”
GO ANTALYA GELİYOR
“Go Antalya’yı ve Gez Sen Antalya’yı açacağız. Orada amacımız şu; Antalya’nın tanıtım stratejisinde yurt içi tanıtımı yok demeyeceğim ama Bakanlık ve TGA açısından ağırlıklı olarak uygulanan strateji tabii ki yurt dışındaki tanıtımı. Ama bunu yurt içine de yaymak adına ‘Go Antalya’ devreye girecek. ‘Gez Sen Antalya’ ile de ulusal bazda bir tanıtım kampanyasına ürünler yaratarak, kendi vatandaşlarımızın bu bölgedeki turizm ürünlerini daha nitelikli şekilde tanıması ve çeşitliliğin artması konusunda çalışıyoruz. Şu anda il kurulları vasıtasıyla her ilin kendi turizm ürünü tanıtım olarak TGA’nın koordinasyonunda, kontrolünde. Tek sesli bir tanıtım stratejisi yürüyor.”
ANTALYA’nın turizmdeki yerini anlamak için rakamlara bakmanın yeterli olduğunu kaydeden Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkan Yardımcısı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) İcra Kurulu Üyesi Kaan Kavaloğlu, “İstanbul’da bir turist 1.8 geceleme yapıyor. Antalya’da 8.4 geceleme yapıyor. İstanbul’a gelen 10 milyon turist 18 milyon geceleme yaparken, Antalya’ya gelen turist 84 milyon geceleme yapıyor. Dolayısıyla bazen sayıları, artışları yüzdesel olarak konuşuyoruz ama bir parça analiz yaptığınızda Antalya’nın önemi çok ciddi bir şekilde ortaya çıkıyor” dedi.
21 UÇAK DEDİK 88’E ÇIKTI
Antalya’nın turist sayısında sene sonu itibariyle 12 milyonu geçeceğini vurgulayan Kavaloğlu, “Sezona başladığımızda Türk Hava Yolları’yla Rusya’dan haftada 21 uçak getirebileceğimizi düşünüyorduk. Şimdi bu saylı 88 uçağa çıktı. Yine ülkeler bazında baktığımızda biz son 5 yıl içerisinde 4.5 kriz yaşamışız. Biz 2019’u sektör açısından muhteşem biiryıl olarak görürüz. Ama o yıl da bile dünyanın ikinci büyük tur operatörü batmıştır. Dolayısıyla o yıl da bizim için çok büyük bir kriz aşamasıdır” diye konuştu.
2023 HEDEFİ 16 MİLYON
“Şimdi karşımızda yeni bir gündem var” diyen Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Rusya hareketini geçen yıla göre kıyasladığımızda yüzde 5’lik bir düşüş var. Ama 2019 yılıyla kıyaslama yaparsak neredeyse yüzde 50’ye yakın bir düşüş var. Sadece batı Avrupa’nın gücüyle de Antalya belli bir yere kadar ilerliyor. Dolayısıyla 2019’daki 16 milyon rakamını yakalamamız mümkün gözükmüyor. Antalya bu yıl 12 milyonu geçer ama 16 milyon bizim için 2023 hedefi olarak kalmış durumda.”
YEŞİL TURİZM ÇOK ÖNEMLİ
“Pandemi sürecinde Safe Turizm Sertifikası’yla bölgemiz ve Türkiye bir plan ortaya koydu ve bu plan çok başarılı oldu. Dünyada bizi öne çıkaran bir sistem oldu. TGA’nın yapmış olduğu pazarlama faaliyetleri bizler için çok önemli hale geldi. Neden? Çünkü TGA her bölgenin eksik kalan noktalarını tamamlama üzerine bir pazarlama yapıyor. Şimdi de Yeşil Turizm Sertifikası ile önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak bir sistem geliştiriliyor. Bunu da yapan ilk ülkeyiz. Şu ana kadar bu konuda başvuru yapıp onay almış olan ilk ülkeyiz. Bunun da bizden sonraki nesillerde sürdürülebilir olmasını sağlamamız gerekiyor. Yeşil Turizm Sertifikası bunun için tam nokta atışıdır diyebilirim.”
GİZLİCE GELİYORLAR
“Sıkça gündeme gelen ‘her şey dahil’ sistemimizin övülecek, eleştirilecek tarafları, gereksiz yere içini fazlasıyla doldurduğumuz yanları var. Ama İtalyanlar, İspanyollar, Yunanlar şapkalarını takıp, gelip burada gizli gizli bizim sistemimizi inceliyor, kendilerine örnek alıyorlar. Bizim büfelerimiz, mutfaklarımız laboratuvar gibi. Tabii turizme uzun zaman hizmet etmenin ve Avrupa’yla çalışmanın çok büyük fırsatlarını gördük. Şu anda geldiğimiz nokta, Yunanistan’ın, İspanya’nın çok üzerinde.”
SAĞLIK TURİZMİ YÜKSELİŞTE
“Sağlık turizmi çok dikkatli olunması gereken bir alan. Aslında buna sağlık turizmi değil, sağlık seyahati demek lazım. Biz turizmciler olarak bu işin türeviyiz. Biz sadece işin konaklama boyutunda varız. İşin çok büyük kısmı sağlıkçıların. İstanbul’daki otelimizde sağlık turizmi için gelen turist sayısı yüzde 22’ye çıkmış durumda. Saç ektirme gibi işlemler yaptırmış olanları artık sabah başka bir kahvaltı salonuna alıyoruz. Bu alanda çalışan klinik sayısı giderek artıyor. Tabii işin içine rekabete girince problemler ortaya çıkıyor. Şu anda ayda bin 500 hasta ağırlayarak sağlık turizmi yapan klinik var. Eğer orada yaşanan ciddi bir problem olursa gerçekten destinasyon zarar görebilir.”
KRİZLE ÖĞRENDİK
Turizm sektörünün krizlerden güçlenerek çıktığını vurgulayan Arı, şöyle devam etti: “Her şey her zaman iyi gitseydi GO Antalya’yı, TGA’nın faaliyetlerini konuşmayacaktık. Benim otellerim yüzde 98 Rus turistlerle dolu olacaktı, pazar arayışına girmeyecektik. Nasıl olsa turist geliyor diyecektik. Bu krizler bize bir şey öğretti. Tek bir millete bağlı olmadan turizmi çeşitlendirmek, turizmi mümkünse 12 aya yaymak ve Antalya’nın ılıman iklimini değerlendirmek için kış turizmini de değerlendirmek gerekiyor.”
DÜNYA BAŞKENTİ DİYELİM
“Son yıllarda 3 kriz yaşadık. Bu krizlerden de büyüyerek, akıllanarak, strateji öğrenerek çıktık. Soğuk duş, insan bedenini zinde tutuyorsa, biz 3 soğuk duş yaşadık. Biz zindeyiz artık. Şimdi 2023 konuşuluyor. Ne gelirse gelsin. Biz kapılarımızı açtık, çalışmalara başladık. Adam adama markajla gidiyoruz. Biz kendimize inanacağız, Antalya’mıza inanacağız. Turizmin başkenti diyoruz, bu çok güzel bir marka. Hatta bir seviye daha atlayalım, dünyanın turizm başkenti diyelim. İlla bu şehir İspanya’da, İtalya’da, Yunanistan’da mı olacak? Biz olacağız. İlk önce biz buna inanalım.”
SÜREKLİLİK KAYBOLDU
“Bir başka konu da çalışan problemi. Pandemi döneminde uzun işsizlik sürelerine dayanamayıp sektörden çıkanlar oldu. Çalışanlar için Antalya’da yaşamak zorlaştı. Savaş döneminde şehirde oluşan rant nedeniyle refah seviyesi düştü. Çalışanlar onun için sektörden uzaklaştı. Antalya’da yaşayıp otellerde çalışan çok az insan var. Çoğu başka şehirlerden geliyor. Çalışan sirkülasyonu çok yoğun. Sürekliliği sağlayamıyoruz. Biz her gelene tekrar ders veriyoruz. Okuldayken stajlarını bizde yapan nitelikli elemanlara ihtiyacımız var. Böyle olursa ancak gelen misafire standart bir davranış yakalarız.”
Antalya’nın krizleri fırsata çevirdiğini söyleyen Manavgat Side Turistik Otelciler Birliği Derneği (MASTOB) Başkanı Cengiz Haydar Barut, pandemi sürecinin turizmcilere çok şey öğrettiğini söyledi. Pandemiyle birlikte hizmet kalitesinin daha da arttığını vurgulayan Barut, “Pandemi özellikle belli turizm gruplarına, iyi tesislere çok şey öğretti. Biz daha kaliteli hizmet vermeye başladık. Artık tatil yapmak daha sağlıklı” diye konuştu.
500 EURO’YA ODA SATIYORUZ
Turizmde fiyat ve kalite dengesinin korunmasının çok önemli olduğunu belirten Barut, şöyle devam etti: “Artık iyi ürün, iyi fiyatla satılıyor. Ve tüketici bu anlayışı tercih ediyor. Türkiye, ‘17 Euro’ya oda satıyor’ işini artık dillendirmeyelim. Dünyanın neresine giderseniz ucuz, kötü tesis var. Ama İspanya, ‘Bizde 20 Euro’ya otel var’ diye manşete çıkarmıyor. Bunu biz yapıyoruz. Antalya’ya baktığımız zaman tesislerimiz artık peynir ekmek gibi satılıyor. 500 Euro’ya satılan binlerce odamız var. Daha yüksekleri de söylemiyorum. Bizim önce kendimize güvenmemiz lazım. Biz kendimize güvenip, iyi hizmet verdiğimiz zaman bunun karşılığını veren turist var. Tesislerimizde yenilen içilen birçok yemeği Avrupa’da kişi başına 150 Euro’ya yiyemiyorsunuz.”
AVRUPALI ŞAŞIRIYOR
"Biz Türk iş insanları olarak krizlerde çok hızlı aksiyon alabiliyoruz. Kriz anında diğer ülkelerdeki turizmciler toplantı yapmaya karar verinceye kadar burada 1-2 saat içinde 30 otelci toplanabiliyor. Avrupalı bizim hızlı hareket kabiliyetimize şaşırıyor. Ama bizim de başka sorunlarımız var. Destinasyonumuzdaki çarşılarda marka ürünlerin sahtelerinin satılıyor olması çok önemli bir sorun. Deri ve kuyumda güzel yol aldık. Ama tekstil ve hediyelik eşyada hâlâ çok kötü durumdayız. Yine sağlık turizminin imajımızı zedelemesinden endişe ediyoruz. Tatilci hem konaklıyor hem dişini yaptırıyor. Tatil yaparken bir sıkıntı yok. Ama öbür tarafta merdiven altı uygulamalar ve standarttan uzak işler var. Bizi üzen duyumlar alıyoruz, henüz konuşmuyoruz. İnşallah bu durum, bazı olaylarda olduğu gibi ülke imajına zarar vermez.”
STAJI YAPAN KAÇIYOR
“Gastronomide acayip bir jenerasyon yetişiyor ama bulaşıkçı yetişmiyor. Manavgat Turizm Lisesi ve Meslek Yüksek Okulu yönetimleri ile görüştük. Okullara her ay, hatta 15 günde bir konuşmacı olarak gidebileceğimi söyledim. Çocukları biraz bu işe ısıtmak lazım. Özellikle staj zorunluluğu olan meslek liselerinden işletmeci arkadaşlarımız çocuğu alıyor, çocuk turisti görmeden 2 aylık stajını bitiriyor. Arkada çöp attırıyor, kasa taşıttırıyor. O çocuk turizme ısınacağım derken staj defterini imzalatıp kaçmanın peşinde düşüyor. Ben özellikle bu çocukların turistin önüne çıkarılmasını istiyorum. Bırakın bardak kırsın. Çünkü bu işi kırarken öğreniyor. Onların içinden de aslan gibi çocuklar çıkıyor.”
Turizm sektörünün yeni jenerasyona özgü çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Sherwood Otelleri Satış ve Pazarlama Müdürü Sezer Şener, “Bizim biraz daha yeni jenerasyona dönmemiz gerekiyor. Yani hem çalışan olarak hem turist profili olarak biz şu an ‘Z’ kuşağına borçlanmış gibi görünsek de oraya bir çalışma yapmaya başladık. Evet Z kuşağı çelişkili ama gelen kitle ne istediğini biliyor, biz ne istediğimizi biliyoruz ve hedef kitlemizi değiştirmeye başladık” dedi.
YÜZDE 150 ARTIŞ VAR
İngiliz pazarındaki hareketlenmeye de dikkati çeken Şener, şöyle dedi: “Pandemide şunun dersini aldık; misafirlerimizin büyük bölümü Türkiye’ye ilk defa geliyordu. Özellikle İngiltere pazarında bu vardı. Biz grup olarak yaklaşık 30 binin üzerinde İngiliz turist ağırlıyoruz. Bunun yüzde 30, 40’ı Türkiye’ye ilk defa gelen profil. Misafirlerimiz iyi ağırlandılar, iyi hizmet gördüler devamında arkadaşlarını getirdiler. Antalya genelinde yüzde 150’nin üzerinde bir artış var İngiltere pazarında.”
FASON BİR YERE KADAR
“Tabii her şey doğru yapılmıyor. Turist dışarı çıktığında olumsuz şeyler görebiliyor. Taksici sorunu, hanutçu sorunu… Çok ciddi bir fason pazarı var Türkiye’de. Turistler bir yere gittiğinde istedikleri gibi marka göremiyor ve bir şey bulamıyor. Sonuçta adamlar buraya para harcamaya gelmiş ve harcayamıyor. Tabii fason da bir yere kadar gidiyor. Bu sorunların bütününe rağmen Türkiye’ye gelen yolcu mutlu gidiyor.”
TURİZMİ PLANLI YAPMALIYIZ
Turizm başarısını etkileyen birçok faktör olduğunun altını çizen Kilit Grup Nirvana Otelleri CEO’su Korhan Alşan, turist sayısının artmasıyla birtakım risklerin de ortaya çıktığını belirterek,
“Antalya’da en önemli sorunlardan biri altyapı. Bu sene çok ciddi elektrik sorunu yaşadık. Arıtma sistemleri, yollar gibi konularda altyapı sorunlarının çözülmesi lazım. Çünkü ileride nitelikli turist hedefleyip pazarlamayı yaptığımızda trafik, elektrik, çevre gibi alanlarda sorun yaşamıyor olmamız lazım. Bu işin altyapısının da planlanan kişi sayısına göre şimdiden düzenlenmesi şart” dedi.
ÜRÜN DE ÇEŞİTLENMELİ
“Pazar çeşitlendirmenin yanına ürün çeşitlendirmesini de koymamız gerekiyor” diyen Alşan, şöyle devam etti: “Örneğin, Dünya Smoothie Şampiyonası yaptık, bambaşka bir kitle geldi. Belek’te Masa Tenisi Şampiyonası yapılıyor, dünyanın her yerinden masa tenisi oyuncuları geliyor. Bisiklet, son dönemlerde inanılmaz düzeyde popülaritesini artırıyor. Bir ülke düşünün binlerce yıllık tarihi bir şehrin yanından rota çizerek bir yarış düzenliyor. Bu çok özel bir deneyim. Bu tip girişimlerin ileride Antalya’ya pozitif katkılarını göreceğiz.”
KISMİ ARTIŞLAR OLACAK
“Artık kriz hayatımızın bir parçası. Önümüzdeki günlerde yeni bir krizle karşılaşabiliriz. Şahsi kanaatim hiçbiri hayatı durduran Koronavirüs salgını kadar ağır olmayacaktır. Belli bir süre dünyadaki kriz hallerinden dolayı tüketici davranışlarında ‘last minute’ dediğimiz son dakika satışları gündemde olacak gibi görünüyor. O yüzden şimdi kış ayı ile ilgili hiçbir öngörü yapamıyoruz. Kendi seyrinde gidiyor. Kısmi artışlar elbette olacaktır. Önümüzdeki sene ile ilgili benim şahsi kanaatim yüzde 20 ile 30 arasında artış beklentisi söz konusu olur.”
1 KİŞİ BİLE İMAJI YAKABİLİR
“Şehirde benim turizmle hiçbir alakam yok diyen insanın bile turizme bir şekilde entegre edilmesi zaruri. Eğer bir şehre turist indirmeyi hedefliyorsak bütün bunlar bir noktada kesişiyor. Başarı herkesin katkısıyla oluyor ama başarısızlık için bir kişi yetiyor. Caddede bir vatandaşın turiste yapacağı hareket ya da bir esnafın yanlış tutumu, bütün ülke imajını yakıyor. Dolayısıyla bu bilincin halka indirilmesi şart.”
ANTALYA’nın Türkiye turizminin zirvesinde yer aldığını söyleyen Rixos The Land of Legends Genel Müdürü Çetin Pehlivan, “Antalya Türkiye turizminde zirvedeki şehir. Büyük enstrümanlarımız, deneyimimiz var. O yüzden önümüzün çok açık olduğunu düşünüyorum. Güvenlik noktasında da bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. 2023’ü de çok iyi görüyorum. Bütün turizmciler, iyi içerik sunduğumuz zaman alıcısının olduğunun farkında. 2022 çok iyi geçiyor. 2023’te de pozitif bir yıl bekliyorum” dedi.
İŞİMİZDE ÇOK İYİYİZ
Antalya’nın özellikle gastronomi ve eğlence alanında çok daha işi işlere imza atabileceğini vurgulayan Pehlivan, şöyle dedi: “Seyahat deneyimini özel ve unutulmaz kılma anlamında yıllara dayanan bir tecrübemiz var. Son 2 yılda bunu çok iyi hatırladığımızı hissettim. Biz bu işte iyiyiz, tecrübeliyiz. Milyarları bulan gelirlerden bahsediyoruz ama içerik noktasında çok daha kıymetli işler yaptığımızı düşünüyorum.”
REKORLAR KIRIYORUZ
“Dünyadaki krize rağmen hem dış politikadaki uzlaşmacı anlayış, içeride yıllara dayanan deneyim birleşti ve şu an pozitif bir anlayışla rekorlar kırıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın marka şehirler yaratma konusundaki dinamik yapısı bizim için çok büyük bir avantaj. Antalya özelinde gastronomi, eğlence, tarih ve şu an dünyanın gündeminde olan enerji konusunda da yapacağımız çok iş var.”
FİYAT BASKISI OLUYOR
Sezon planlamalarının doğru yapılması gerektiğini söyleyen Dayıoğlu, şöyle devam etti: “Turizmin konaklama, tur operatörlüğü ve havacılık olmak üzere her alanında varız. Önemli olan çok sayı değil, o sayıyla gecelemeyi ne kadara sattığımız. Bu sene zor başladı ama ihtiyaç oldukça koltuk arz edildiği için tur operatörleri de bu seneyi iyi geçirdi. İnşallah onlar da durumu böyle değerlendirir ve gelecek senenin planlamasını da fazla koltuk arzı yapmadan yürütürler. Çünkü boş koltuklar tur operatörlerinde, dolayısıyla bizde ciddi bir fiyat baskısı oluşturuyor.”
KALİTE BÜTÜNE YAYILMALI
“Destinasyona yatırımı ben de çok önemsiyorum. Bu da otelcilerden çok Bakanlığın girişimleriyle olabilecek bir şey. Destinasyonun kalitesinin artırılması gerekiyor. Turistin havalimanından çıktığı andan itibaren kendisini kaliteli, 5 yıldızlı bir ortamda hissetmesi çok önemli. Sadece görsel anlamda değil taksi şoföründen servis şoförüne kadar bir sertifikasyon sistemi geliştirilebilir. Güvenli turizmi, çok iyi bir hamle olarak gördüm ve iyi sonuçlarını aldım.”
2023 İYİ GEÇECEK
“Misafirin ödediği paranın karşılığını aldığından emin olarak evine dönmesi lazım. Eğer bu olmazsa ne Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı tanıtımlar ne de bizim yaptığımız yatırımlar karşılık buluyor. En iyi tanıtım tesis içinde yapılan tanıtım. 2023 yılında bir kriz olabilir. Buna da hazırlıklıyız. Pazar çeşitliliğimiz bu sene çok güzel bir hale geldi. O anlamda 2023’ün de sıkıntısız geçeceğine inanıyoruz.”