Dr. Ramazan Kurtoğlu :

Güncelleme Tarihi:

Dr. Ramazan Kurtoğlu :
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2015 13:47

DR. RAMAZAN KURTOĞLU, GENÇLİĞİN TEHDİT ALTINDA OLDUĞUNU DİLE GETİRDİ

İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Kağan Kurtoğlu, kariyer günleri kapsamında Manavgat Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle bir araya geldi. Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans salonunda İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmasını yapan okul müdürü Nadir Arslan, İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği tarafından düzenlenen kariyer günleri etkinliğinin, öğrencileriyle önemli şahsiyetleri buluşturduğunu belirterek “Bugün çok kıymetli bir hocamızı öğrencilerimizle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bizleri kırmayarak davetimizi kabul etmelerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyor ve huzurlarınıza davet ediyorum” dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Kağan Kurtoğlu, bugüne kadar sayısını hatırlayamayacağı kadar konferansa ve televizyon programına çıktığını, geçen yıl ilk kez doğup büyüdüğü babasının memleketi Serik’ten, bu yıl ise annesinin memleketi Manavgat’tan aldığı konferans davetleri kadar kendisini hiçbir konferansın heyecanlandırmadığını dile getirdi.
Türk gençliğinin içinde bulunduğumuz şartlarda ciddi şekilde gerek davranışsal olarak gerek psikolojik olarak gerek fiziki olarak tehdit altında olduğunu belirten Dr. Kurtoğlu “aslında bu tehdidin başlangıcı dünyada 1978 Washington Amerikalıların kapitalizmin parasallaşması neoliberalizm dediğimiz bir süreç başlatmasıdır. Türkiye’de bu neoliberalizm sürecine 24 ocak 1980 kararlarıyla uymaya başladı. Ancak baktığımızda 30-35 yıllık bu neoliberal sürecinin sonunda açıkçası her şeyin fiyatını bilen ama kıymetini bilmeyen yeni bir nesil ortaya çıktı. Öte taraftan baktığımızda parayı ve maddi değerleri çok isteyen ama bunun meşguliyetini sorgulamayan bir nesil ortaya çıktı. Türkiye’de Alkol ve sigara kısıtlansa da çok ciddi bir şekilde genç nesilde antidepresan deprasif ilaçların kullanımı patladı. İşte bütün bunları ele aldığımızda bir taraftan çocuklarımızın dini inançları radikalleştirilirken bir taraftan da içi boşaltılan bir muhafazakarlık tezgahlanmaya başladı. İşte bu anlamda çocuklarımıza biz nelerin tehlikeli nelerin kendileri için tehdit olduğunu nelerin kendileri üzerinden vatanımıza milletimize dinimize tehdit olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Gençlerimizin bu anlamda bir başka handikabı okumamalarıdır. Mensubu olduğumuz dinin yüce kitabı Kuran’ın ilk ayeti okudur. Ama gençlerimizin maalesef okumadığını görüyoruz. Ben Finlandiya’ya ders vermeye gitmiştim lise son sınıftaki öğrencilere bir soru sordum. Dedim ki kaç kitap okudunuz, ilki 150 dedi, öteki 150 diğeri 150 dedi. Acaba atıyorlarmı diye sorup soruşturduğumda meğer lise son sınıfa gelindiğinde öğrencilerin mutlaka 150 temel eseri okumaları mecburiymiş. Bu anlamda Türk çocuğu çok ciddi bir fakirlik içerisinde, okumuyorlar. İşte; ana beni eversene, acı biber yarışmasıyla televizyon programlarıyla oyalanıyor gençliğimiz. Öte taraftan gençliğimiz yarınla ilgili büyük idaellerden yoksun bırakıldı. Mutlaka bunun bir devlet politikasıyla yeniden organize edilmesi lazım. Yani ben olaya bakarken bir sağcılık solculuk o parti bu parti meselesi olarak bakmıyorum. Bu Türk milletinin var olması yok olması meselesi. Ben bu anlamda bakıyorum. Öyleyse gençlerimize ben şunu söylüyorum; müteakip defalar televizyonda da söyledim ahlaki şuurda Hz. Muhammed Mustafa milli şuurda Mustafa Kemali içselleştirdigimizde pek çok problemi çözebileceğimize inanıyorum. bunları gençlerimizle davet edildikçe paylaşıyoruz inşallah faydalı olur” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!