DİJİTALLEŞEN KAZANACAK

TURİZMDE 2022 yılı için belirledikleri 3 temel stratejinin ürün çeşitliliği, pazar çeşitliliği ve tanıtım olduğunu söyleyen Akdeniz Turizm ve Otelciler Birliği (AKTOB) Başkanı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Yağcı, bu yılın öne çıkan temalarını Hürriyet’e anlattı.

6 YILDA 4 KRİZ ATLATTIK

Son yıllarda turizmin içinden geçtiği süreci analiz eden AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, “Son 6 yıla baktığımızda jeopolitik riskler, sağlık krizleri, acentelerin yaşamış olduğu finans krizleri yaşadık. 2016’dan bugüne 4 önemli kriz yaşandı. Önce Rusya ile uçak krizi vardı. Sonra Thomas Cook gibi sektörün önemli bir paydaşı iflas etti. Salgın tüm oyunu yeniden kurguladığımız bir krize neden oldu. Bu sene de maalesef Rusya-Ukrayna arasındaki gerginlik ortaya çıktı. Bütün bunları yaşadıktan sonra şunu da söyleyebilirim. Her seferinde sektör olarak iyi yönettiğimiz ve en az hasarla çıktığımız bir dönemi hep beraber yaşadık” dedi.

ANA UNSUR DİJİTALLEŞME

Aşının bulunması ve insanların seyahat etme özgürlüğüne yeniden kavuşmasıyla beraber sektörde iyileşme sinyallerinin görülmeye başladığını ifade eden Erkan Yağcı, 2022’nin öncelikli gündemlerini şöyle sıraladı: “Antalya’da 2020’yi 3.5 milyon turist, 2021’i 9 milyon turistle yılı kapattık. 2022’de çok daha olumlu bir sezona gireceğimizi öngörüyorduk. 2022 sezonuyla birlikte önümüzde birkaç gündemimiz var. Salgını unutmadık, bundan sonra onun yarattığı hijyen ve temizlik algısı sürecek. Ama 2022 yılında iş modelimizin temelini dijitalleşme oluşturuyor. Dijitalleşmenin bizim iş süreçlerimizin ana unsuru olduğunu görüyoruz.”

PARİS ANLAŞMASI PLANI

“İkincisi iklim değişikliği. Özellikle Paris Anlaşması’ndan sonra çevresel sürdürülebilirliğin sektörün önündeki en önemli konulardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Bizim işimiz de iklimle ilgili olduğu için bunun yaratmış olduğu değişimlere de bizim sektörümüzün kendini uyarlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem de Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı çalışmalar yapıyor. Önümüzdeki dönemde güvenli turizm ve sürdürülebilirlik ilişkisinin daha da netleşeceği bir dönemi yaşayacağız.”

BU YIL ODAKTA KÜLTÜR VAR

“Sürdürülebilirlik hep çevresel algılanıyor ama bizim jeopolitik konumumuz gereği talebin sürdürülebilirliği de çok önemli bizim için. Talebin sürmesi için de pazar çeşitliliğini sağlamak son derece önemli olacak. Bunların yanında kültür ve turizm ilişkisi de önemli. Antalya turizmi deniz, güneş, kum üçlemesiyle öne çıktı ama artık kültürün daha fazla işin içinde olduğu ve Antalya’ya gelen turistin Antalya’nın güzelliklerini yaşarken kültürel varlıklarını da yaşayabileceği modelleri oluşturmak için çalışıyoruz. Kültürel değerlerimizi tanıtmak, turistin halkla bütünleşmesinin de etkili bir yolu. Bu, bizim gündemimizde olacak.”

DİJİTAL VE SON DAKİKA

“İleriye dönük planlar yapmakta zorlandığımız bir dönem ama turizm stratejilerimizi oluştururken senaryo bazlı çalışıyoruz. Şu anda üç önemli stratejimiz var: Ürün çeşitliliği, pazar çeşitliliği, tanıtım. Pandemi sonrası tüketici eğilimlerinde değişimleri gözlemledik. Daha çok dijital kaynaktan ve son dakika rezervasyonlarına dönen bir yapı var. İnsanlar tatile gelmek ve iyi koşullarda konaklamak istiyorlar ama koşullar değişir mi değişmez mi göremedikleri için genelde tatile 2-3 hafta kala rezervasyonların arttığını görüyoruz.”

KALİFİYE İSTİHDAM

Turizmde istenen genişlemeyi sağlamak için kalifiye personel istihdamının önemine değinen Başkan Yağcı, “Pandeminin küresel anlamda yarattığı personel sıkıntılarını çözmek ve nitelikli iş gücü yetiştirmek de bu yıl gündemimizde. Enerji girdi maliyetleri de önemli gündem maddelerimizden biri. Maliyet sıkıntılarını konuşurken şubat ayı sonu itibarıyla en önemli iki pazarımız olan Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişme bütün planlarımızı değiştirmemize neden oldu. Bu iki pazarın Antalya’daki pazar payı 2021 yılında yüzde 52’ydi. Rusya ilk sırada geliyordu, Ukrayna da 3’üncü sırayı zorluyordu. Sektörü direkt etkileyecek bir durum ortaya çıktı. Bölgemizin jeopolitik konumu gereği böyle risklerin olabileceğini aklımızda tutmamız lazım” diye konuştu.

YAZ-KIŞ TERCİH EDİLMELİ

Rusya ve Ukrayna pazarı daralırken Avrupa pazarında ise hızlı bir yükselişin ortaya çıktığını vurgulayan Erkan Yağcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana sezonumuz haziran, temmuz, ağustos ve eylül. Aldığımız ilk sinyaller ve veriler bizim İngiltere başta olmak üzere Avrupa’daki pazarlarda 2019’u yakalayacağımız ve bazılarında üzerine çıkacağımız. İngiltere pazarında çok rahatlıkla 1 milyonu göreceğimizi öngörüyoruz. Bu hem yaz hem de kış turizmi için çok önemli olacak. Krizlerle uğraşmaktan unuttuk ama bizim Antalya’daki temel hedefimiz turizmi 12 aya yaymak. Bunun için tüm pazarları güçlendirmeye ihtiyacımız var. Yazın deniz, kum güneşe gelenler, kış aylarında da golf, sağlık, gastronomi gibi sebeplerle Antalya’yı tercih etmeli.”