Güncelleme Tarihi:
2020 salgın ve afetlerle ezber bozan bir yıl olarak tarihe geçerken, gelişmelerden en çok etkilenen turizm sektörü, bu zorlu süreci ayakta atlatmak için hızlı çözümlerin ve yeni modellerin arayışında... Turizm sektöründe son durumu ve 2021 stratejilerini Hürriyet’e anlatan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, bu yıl salgının gölgesinde yaşanan turizm sezonunun sektörde dijital dönüşümün de başlangıcı olduğunu belirtti. Turizmcilerin bu yıl en önemli önceliğinin güvenli turizm koşullarını sürdürmek ve canlılığı ekim sonuna kadar sürdürmek olduğunu söyleyen Yağcı, yeni yatırımların ana unsurlarının online ve temassız uygulamalar olacağını vurguladı.
SALGININ GÖLGESİNDE TURİZM
Turizm sektörünün Kovid-19 sürecindeki en önemli başarısının ‘Güvenli Turizm Sertifikasyon Sistemi’ni oluşturup hızla hayata geçirmek olduğunu belirten Yağcı, “Antalya turizm sezonuna koronavirüsün gölgesinde girdi. Dünyada öncülüğünü bizim yaptığımız sertifika sisteminde 150’yi aşan kriter ve 4 ana unsur var. Çalışanların ve turistlerin sağlığı, güvenliği, tesislerde alınan önlemler, ulaşım araçlarındaki kurallar öne çıktı. Sistemin kendini denetleyen bir yapısı var. Uluslararası ve ulusal denetim firmaları tarafından işletmeler her ay denetleniyor” dedi.
TEMASSIZ UYGULAMALAR
Güvenli turizm sertifikasyon sisteminin 2021 yılının da öncelikli gündemi olacağını kaydeden Yağcı, önümüzdeki süreçte turizmde dijital bir dönüşüm yaşanacağını vurguladı. Salgın nedeniyle hem konaklama hem de tur operatörlüğünde dijital uygulamaların önem kazandığını belirten Erkan Yağcı, “Otel yatırımlarında ve iş süreçlerinde dijitalleşmeye geçmenin ne kadar önemli olduğunu gördük. Yüz tanımayla sınır geçişlerinin konuşulduğu, her alanda temassız uygulamaların başladığı bir döneme giriyoruz. Otellerimizde ‘online check-in’den, temassız kapı girişlerine pek çok teknolojik uygulamayla bu dönüşüme ayak uydurmaya yöneldik. Hatta yeni yapılacak otel yatırımlarında dijitallik ana unsur olacak. Antalya’nın rekabet üstünlüğünü korumak için bu alandaki projelerimizi hızla hayata geçirmeye odaklanacağız” şeklinde bilgi verdi.
HEDEF İLK 5’E GİRMEK
Erkan Yağcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Turizm sektörü ülkenin cari açığının kapatılması, istihdam yaratılması ve 54 sektörü etkileyen çarpan etkisiyle son derece stratejik bir sektör. Turizmin Antalya’da şehrin ekonomisi ve geleceği için daha da ayrı bir önemi var. Turizme inanmış bir şehirde yaşıyoruz. Dünya turizm şehirleri sıralamasında 10’uncu sırada olan Antalya, ilk 5’in içerisinde olacak potansiyele sahip. Hem yatak kapasitesi, hem bilgi birikimi, hem de kalifiye personelimizle bu güce sahibiz.”
ANTALYA ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Haziranda kimsenin olmadığı, bomboş bir Antalya sahilinden, ağustosta işletmelerin açıldığı ve şehrin canlandığı bir döneme geçildiğini vurgulayan Erkan Yağcı, “Turizm hareketini istikrarlı şekilde devam ettiren ülkelerin başında Türkiye geliyor. İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkeler şu anda güvenli turizmde bazı sorunlar yaşıyor. Mayıs, haziranda bu ülkeler örnek gösterilirken biz inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik ve Antalya’nın örnek gösterildiği bir noktaya geldik. Salgın tamamen bitene kadar rehavete kapılmadan sorumluluk duygusuyla uygulamalarımızı sürdüreceğiz” açıklaması yaptı.
ERKEN REZERVASYON İŞLEMİYOR
Antalya’da şu anda Rus pazarı birinci pazar olduğunu kaydeden Yağcı, pazarlardaki durumu şöyle özetledi: “Avrupalı turist hareketi Rusya’yı takip ediyor. Ukrayna da bu yaz sezonunda öne çıkan pazarlardan biri oldu. Önümüzdeki süreçte golf turizmi çok önemli. İngiliz golfçülerinin gelmesiyle bir hareket bekliyoruz. Ağustosa benzer bir eylül yaşayacağımızı düşünüyoruz. Hatta ağustos talebinin bir tık üzerine çıkabileceğimizi söyleyebilirim. Geçmiş yıllarda alışmış olduğumuz erken rezervasyon sistemi bu yıl işlemiyor. O nedenle ekim ve kasım ayları için bir öngörüde bulunmak çok zor.”
2021 DAHA İYİ OLACAK
Turizmde önümüzdeki sezon izlenecek stratejiyle ilgili öngörülerde bulunan Erkan Yağcı, “Turizmimizin yüzde 80-85’i uluslararası turizmden oluştuğu için dünyadaki tüm gelişmelerden etkileniyoruz. Salgının hangi dönemde kontrol altına alınacağı, ülkelerde alınacak önlemler, ilaç ya da aşının bulunması ve virüsün mutasyona uğrayıp uğramayacağı, sektörün hareket alanını netleştirecek. Fakat dünyada pandeminin en kötü döneminin yaşandığını düşünürsek 2021 yılının 2020’den daha iyi olabileceğini öngörebiliyoruz” dedi.
‘HER ŞEY DAHİL’ PAZARIN GERÇEĞİ
Salgınla birlikte dönüşüme uğrayan ‘her şey dahil’ sistemin uygulamada farklılıklar olsa da devam edeceğini vurgulayan Erkan Yağcı, “Bu süreçte ‘Her şey dahil kalkıyor mu?’ endişeleri ortaya çıktı. Biz talep olduğu sürece bu sistemin süreceğini söyledik. Şu anda tesislerde açık büfeler hala var; ama önlerine siperlikler geldi ve yemekler misafirlerin isteği doğrultusunda tabaklara konuluyor. Restoranın tamamında maşa servisine dönüldü. Maskesini takmış, siperliğini indirmiş personelle önceye göre daha da iyi hizmetin verildiği bir düzene geçtik. ‘Her şey dahil’ bizim pazarımızın bir gerçeği. Talep olduğu sürece de devam edecek” diye konuştu.