Güncelleme Tarihi:
SON dönemde Türkiye’de aktif fay hatlarının ürettiği ciddi büyüklükteki depremlerin art arda yaşandığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan, 5 ve 5’in üstündeki büyüklüklerde ve artan sıklıklarda olmaya başlayan depremlerin sahil bandındaki traverten bölgesindeki riski artırdığını söyledi. Erarslan, depremler felakete dönmeden sorumluların acilen önlem alması gerektiğini vurguladı.
BOŞLUKLU YAPILARA DİKKAT
Falezlerin altında bir insanın girebileceği büyüklükte boşluklu yapıların olduğu uyarısında bulunan Erarslan, şöyle konuştu: “Üzerinde bulunan ve yeni yapılacak olan yüksek katlı binalar boşluklu yapı nedeniyle büyük risk teşkil ediyor. Bölgeyle ilgili çalışmaların bir an önce yapılması gerekiyor. Bu uyarımız falezler yarın devrilecek anlamı taşımıyor. Ama deprem, fırtına, hortum gibi afetlerin yaşandığı bir bölgedeyiz. Henüz kayma yıkıcı boyuta ulaşmamışken önlem almamız gerektiğini de görmek zorundayız.”
PLANLAMA ACİLEN YAPILMALI
“Yerleşim birimlerinin zemin haritalamaları yapılmalı ve risk durumuna göre bu yerleşkelerde mevcut yapı stoğu gerekli kentsel yenileme ve dönüşüm çalışmalarının acilen yapılması gerekiyor. Traverten bölgesi üzerine yeni yapıların yapılması engellenmeli. Yerel yönetimler zemin etüdlerinde jeofizik mühendisliği çalışmalarını göz ardı etmemeli. Zemin ve mevcut yapı stoku arasındaki problemlerin tespitinde de jeofizik mühendisleri görevlendirilmeli. Kentin ilgili dinamiklerini biraraya getiren Afet Risk Yönetimi kurulmalı.”
ANTALYA KÖRFEZİ BÜYÜK FAYDA
Kentsel yerleşim ve inşaatlarda jeofizik vejeoteknik etütlerin önemine vurgu yapan JFMO Antalya Şubesi 2’nci Başkanı Merih Leblebici ise Antalya ve yakın çevresinin, Türkiye’nin aktif tektoniğinin büyük faylarından biri olan Helenik-Kıbrıs Fayının etki alanına girdiğine dikkat çekti. Leblebici, bölgedeki hareketli fayların oluşturduğu riski şöyle açıkladı: “Helenik-Kıbrıs yayının Antalya Körfezi’nde uzanan bölümü, Aksu Bindirmesi Fayı boyunca uzanan alanda olan hasar yapıcı depremlerden etkileniyor. Diğer yandan Antalya Körfezi içerisinde de yoğun mikro deprem etkinliği gözleniyor. Tedbirler konusunda bakanlıklar, Antalya Valiliği, belediyeler, AFAD, TUSAK, AFADEM’e görevler düşüyor. Zeminin jeolojik yapısına ve jeofizik parametrelerine uygun yöntemlerle riskli yapı hasar tespit edilerek temel ve yapı güçlendirmeleri ve yıkım kararları uygulanmalı. Bu amaçla bir an önce Antalya Büyükşehir ve ilçe Belediyelerinde ‘Deprem Araştırması Zemin Etüd Şube Müdürlüğü’ kurulmalı ve jeoteknik raporlar incelenmeli.”