Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’da 4.8 ve 5.2 büyüklüğünde art arda yaşanan depremler, yenilerinin oluşmasıyla ortaya çıkabilecek afet riskini gündeme getirdi. Depremle ilgili alınması gereken tedbirlerin önemine vurgu yapan bilim insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Antalya’da Deprem Master Planı’nın vakit kaybetmeden yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
YAPI, ZEMİN VE DEPREM UYUMU
Antalya Körfezi’nde yaşanan depremlerin çok derinde oluştuğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihat Dipova, yıkıcı etki beklenmediği için korkulacak bir şeyin olmadığını ifade etti. Dalma–batma fayı denen ve merkezüssü Döşemealtı olan depremin Antalya’nın 90 kilometre altında gerçekleştiğini belirten Dipova, “Bu nedenle 4.9-5.2 gibi çok büyük depremlere rağmen tehlikeyi hafif atlatıyoruz. Eğer bu deprem yüzeyde olsaydı, avizelerin sallanması ile kurtulamazdık. Bu büyüklüklerde depremler her zaman olacaktır. Afrika kıtası Avrasya kıtası altına Antalya civarında daldığı için bu bölge çok büyük depremler üretiyor. Ancak imar alanlarının çok uzağında, körfezde veya çok derinde gerçekleştiği için etki sönümlenerek bize ulaşıyor. Sağlam zemin-sağlam yapı ikilisinde yıkıcı bir sorun olmaz. Ancak asıl tehlike, zeminin zayıf olduğu yerlerde depremin etkilerinin 3-4 kat artış göstermesi. Bu nedenle yapı-zemin-deprem üçlüsünün uyum içinde olduğu bir kent planına ihtiyaç var” açıklamasında bulundu.
HELENİSTİK YAY HALA AKTİF
Yaşanan depremlerin öncü ya da artçı olduğunu söylemek için deprem gözlem merkezleri, AFAD ve üniversitelerin ilgili bölümlerinin araştırmalarına ihtiyaç olduğunu kaydeden Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Ali Keleş, “Kıbrıs’ın güneyinden Antalya’ya ve İskenderun’dan Ege’ye doğru basınçla oluşan yer hareketi yıllık 3 santimetreye kadar ulaşıyor. Antalya Körfezi’nin güneyi, Kumluca ve Manavgat arasında yaşanan sarsıntıların ‘Helenistik yay’ın birleşme noktalarında gerçekleşmesi, bu hattın aktif olduğunu gösterdi. Antalya Valiliği yönetiminde idari görevlilerin halkı bilinçlendirerek depreme hazırlaması gerekiyor. Deprem Master Planı’nın çalışmalarına yarından itibaren başlanmalı. Ayrıca belirlenen deprem toplanma alanları, inşaat sahalarına dönüştü. Bu ihtiyaca hızla çözüm bulunmalı. Geçmişte Antalya’da 7.2 seviyesinde depremler ve tsunamiler yaşandı. Bunlar bir döngü halinde oluştuğu için yeniden yaşanacaktır. Marmara depreminde 29 bin insanımızı kaybettik. Antalya’da olası bir depremde oluşabilecek kaybı telaffuz etmek istemiyorum” diye konuştu.
YOL HARİTASINA İHTİYAÇ VAR
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Şube Başkanı Mustafa Balcı ise, bu depremlerin 6 – 7 şiddetindekilerin de her an olabileceği yönünde birer uyarı olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu: “Deprem bize kendisini hatırlatmadığı zaman kaderci bir yapıya bürünmekten vazgeçmeliyiz. İmar barışı sürecinde usule uygun yapılmamış binalara yapı kullanım belgesi izin verildi. Çılgın projelerden ziyade Deprem Master Planı hazırlamak gibi çalışmalara yönelmeliyiz. Belediye yönetimi, master plan ile güvenli bir şehir tesis ederse kente gelecekte anılacağı bir eser bırakmış olacak. Bize yol haritası çizecek olan bu planla birlikte Antalya’da 1998 yılına kadar yapılmış 120 bin yapının durumu, daha sonra inşa edilen yapıların kaçının kaçak olduğu, kaçının güçlendirilmeyi beklediği, kaçının boşaltılması gerektiği ortaya çıkacak.”
DEPREMDE NASIL DAVRANACAĞIZ?
Depremde ilk 72 saatte ne yapmak gerektiği konusunda disiplinlerinde uzman kişilerle seminerler düzenlediklerini aktaran GEA Arama Kurtarma Ekibi Başkanı Murat Turan Beşparmak, deprem konusunda bir eğitim seferberliğinin olması gerektiğini söyledi. Beşparmak, depremden önce ve deprem anında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
•Yaralanmalara karşı cam kırılmasına karşı film kaplanması, düşebilecek mobilyaları sabitleme veya yer değiştirme, dekorasyon değişikliği gibi önlemleri uygulayın.
•Yattığınız yerin yakınında fener, ayakkabı ve su bulundurun.
•Deprem sonrasında, yaşamı kolaylaştırmak için afet çantası hazırlayın.
•Yakınlarınızla iletişim kurmak ve buluşmak için başka şehirlerdeki akrabalarınız aracılığıyla haberleşme planı yapın.
•Evde ve iş yerinde uygun yerlerde fener, ışıldak, yangın tüpü, ilk yardım çantası bulundurun.
•Bulunduğunuz yeri sallantı duruncaya kadar değiştirmeyin.
•Sarsıntı anında baş, boyun ve iç organları korumak ve yukarıdan gelebilecek tehlikeleri gözlemlemek için yan yatarak dizlerin karına çekilmiş olduğu cenin pozisyonunu alın.