DENİZE BAKAN KENT, ANTALYA

Halbuki, Antalya on iki ay denize girebileceğiniz yegane destinasyonlardan biridir, dünya üzerinde. 

Ama artık her şey gibi bu alışkanlıklar da değişiyor. Antalya Yelken Kulubü, Kemer Yelken Kulubü yıllardır çok emek veriyor ve nihayet, çocuklarımız optimist yelkenli yapıyor, denizcilik disiplini alıyor ve sayısız yarışlar düzenleniyor. Antalya’nın sadece denize sıfır konumu değil, denizde oluşu konuşulur oldu. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, uzun yıllardır her 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yelkenli yarışı düzenler. Daha burada sayamadığım sayısız güzel iş yapılıyor, duyuyorum. Oldukça önemli bir diğer konu; dünyanın en iyi teknelerini yapıyoruz ve satıyoruz, yıllardır hem de.

İş insanları tekneler alıyor, denize açılıyor ve nihayet, Antalya ve Antalya’da yaşayanlar denizi kullanıyor. Gerek sahili, kumu ve gerekse de denizi bakımından dünyada sayılı olan Konyaaltı Sahili dışında şehir merkezinde bir yer bilmez olmuşken, Muratpaşa Belediyesi, falezlere doğal yapısını bozmadan halk plajları yaptı ve falezlerin içinden gelen serin sular ile karışan Akdeniz’in tuzlu suyu tıpkı eski Antalya’da olduğu gibi yine insanların denize girdiği favori mekânları oldu. Yaz kış her gün sahilde yoga yapıp sonra yüzen insan grupları oluşmaya başladı. 

Sadece bakılan denize, herkes dalmaya başladı. Zaten bu uçsuz bucaksız varlığa sadece bakmak gerçekten çok anlamsız ve acı olurdu... 

KALİTE Mİ İSTİYORSUNUZ?
Son günlerde sosyal medyada izlediğim ve izledikçe her bir ayrı videoda göğsümün kabardığı bir büyük ve güzel iş var. İstanbul Galata Port’a dünyaca ünlü bir cruise gemisinin yanaşması ve yıllardır dilimize doladığımız bu yolcu gemilerinin bir destinasyona gelmesinin ne büyük bir tanıtım ve akabinde elbette kente gelir bıraktığı konusu... Binlerce insan, bir anda şehrin sokaklarında ve gelir seviyesi yüksek olan bu insanlar, dünyanın ayrıcalıklı limanlarında bulunmuş ve hizmet almışlar. Dolayısı ile kaliteli restaurantlar ve mekânlar peşinde gezerek, elbette kültür ve tarih kokan yerleri ziyaret ederek, kentin ekonomisine inanılmaz bir katkı koyacaklar. Hizmet eden mekânların kalitesi onu tercih eden misafirin kalitesi oranında iyileşir, bunu yılladır görüyoruz değil mi? Avrupalı turist gelsin diye yıllardır yapılan çalışmaların bir nedeni de budur. 

Hani bir söz var; ‘yakın çevrenizde görüştüğünüz beş kişinin, ortalaması’ olduğunuza dair. Bu hizmet sektörü içinde kısmen böyle; misafir kitleniz, kaliteniz sizin mekânınız hakkında ipuçları verir. İyi ve kaliteli misafir, sizi eskilerin deyimiyle, ‘derli, toplu’ tutar. Standartlarınızı yükseltir ve hep daha iyiye doğru ilerlemenize yardımcı olur dahası, dünya standartlarında iyi olursunuz. Öyle ya; ‘iyi’ göreceli bir kavram. İyi deyince, neye göre iyi, o da ayrı bir yazı konusu olsun.

YOLCU GEMİLERİ BİZİ DE SELAMLASIN
Bir kaç gündür Kemer’den Antalya’ya girerken gözüme bizim büyük limanda bir cruise gemisi ilişiyor. İlişmekle kalmayıp beni acayip mutlu da ediyor. Benim bir kazancım mı var, neden mutlu oluyorum? Tabi ki var! Antalya, kazanıyor ama bunun kaç insan farkında. Yıllardır tek tük yolcu gemisi AntalyaLimanı’na gelir ve gider. Sessizce.... Aman kimseler duymasın der gibi... E tabi, aynı zamanda yük limanı oluşu ve devasa konteynerlerin içine iniyor oluşu da yıllardır canımı sıkmıyor değil hani. 

Geçenlerde, liman işletmesine bir ziyaretim oldu ve son derece donanımlı karşılama ve uğurlama alanları sonrası, yolcunun havalimanından havayolu ile başka ülkeye geçebilme ‘transit’ hakkının olduğunu öğrenmem beni gerçekten şaşırttı. Bizim elimizde; yağ var, un var! Ne duruyoruz?

PATARA FENERİ SELAMI DA İŞİN KAYMAĞI OLSUN
Hem de bu gemilerin artık selamlayacağı ve tüm dünyanın bizden daha iyi bildiği, Roma’nın güçlü İmparatoru Nero tarafından MS 64/65 de yaptırılan Patara Deniz Feneri, ayağa kalkıyor ve bu yıl sonunda gemileri selamlayabilecek hale gelecek. Fenerin ayağa kaldırılmasında, başta Prof. Dr. Havva İşkan Işık olmak üzere, çalışan, alın teri, emeği olan herkese teşekkür ediyorum. 

Düşünsenize, Akdeniz’e gemi ile seyahate geliyor ve antik çağdan günümüze kadar ulaşmış ve yıllarca kumun altında kendini gizlemiş olan Patara Feneri size selam çakıyor!...
Bu deneyimi yaşamak isteyecek eminim milyonlar olacaktır. 

Hayaller gerçek olsun. Şimdi ben bu şenliğin benim kentimde yaşanması için çalışmak istiyorum. 

Sevgiyle Kalın.