Güncelleme Tarihi:
Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya), (DHA)- ANTALYA'nın Kaş ilçesinde ikisi de 62 yaşında olan Ali Ulutaş ile amcasının torunu Osman Kırca, bölgede curanın yaşayan efsaneleri olarak biliniyor. Yıllardan bu yana curayla Ege, Akdeniz ve Teke yöresi türkülerini çalıp söyleyen kuzenler, geçen yıl Güney Kore'ye giderek Türkiye'yi temsil etme gururu yaşadıklarını anlattı.
Kaş'a bağlı Çavdır Mahallesi'nde oturan kuzenler Ali Ulutaş ve Osman Kırca, unutulmaya yüz tutmuş Yörük çalgısı curanın gelecek kuşaklara aktarılması için mücadele ediyor. İkisi de cura çalmayı dedeleri Süleyman Ulutaş'tan öğrenen Ali Ulutaş ve Osman Kırca, ilkokul yıllarından bu yana cura çalıyor.
GÜNEY KORE'DE KONSER VERDİLER
Ustalıklarını, dönemin en büyük cura ustalarından Fethiyeli Ramazan Güngör'den 1970'li yıllarda alan kuzenler, o günden itibaren Ege, Teke ve Akdeniz yöresi türkülerini çalıp, söylüyor. Zaman zaman bölgede yerel konserlere katılan Ali Ulutaş ve Osman Kırca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle 19- 28 Eylül 2017 tarihlerinde Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Müzik Festivali'nde Türkiye'yi temsil ederek, 5 konser verdi.
'TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETTİK'
Ali Ulutaş, çok küçük yaştan bu yana 3 telli olan curayı çaldığını belirtirken, şöyle dedi:
"Cura; 3 telli bir Yörük çalgısı. Dağda çoban olduğu için, taşıması kolay olduğu için bu çalınıyor. Bana miras kaldı. Babamın bağlaması vardı. Onu çalardım. En sonunda Fethiye'de Ramazan Güngör'ün yanına gittim. Sonra çalışlarına baktım. Çalışlarını kaptım. Ondan beridir de cura çalıyorum. Kendim de yapıyorum. Geçen sene Güney Kore'de Türkiye'yi temsil ettik. Çok güzel rağbet gördük."
'40 DEVELİ GÖÇ OLURDU'
Osman Kırca da 3 telliyi aşağı yukarı 15 yaşlarında öğrendiğini anlatırken, şöyle konuştu:
"Atalarımızdan kaldığı için, babamdan kalma meraktır. Elimdeki cura 47 senelik. Ramazan Güngör'ün bir hatırasıdır. Bunu kaybetmedim. Bizde çobanlık meşhurdu. Kalktı mı 40 develi göç olurdu. O göçleri şimdi arıyorum. Konaklaması olur bölüm bölüm. Orada bu konaklamada zeybek çalarlar. Bunlar şimdi kayboldu. Devletimizin oluruyla Güney Kore'ye gittik. Allah razı olsun, onlar da bizi güzel karşıladı. Üç telliyi orada çaldık. Gurur duyduk. Onlar da çok merak duydu. Halihazırda bu mesleği sürdürüyoruz."
FOTOĞRAFLI