Güncelleme Tarihi:
BÜTÜN Akdeniz ülkeleriyle birlikte Batı Akdeniz’de de sıcaklık giderek yükseliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte başlayan orman yangınlarına karşı uyaran Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, orman yangınlarının ve yarattığı tahribatın önüne geçmek için mücadele konusunda strateji değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Antalya’da özellikle Akseki, Kumluca, Manavgat ve Serik’teki orman alanlarının kuzeyden gelen kurutucu rüzgârlara açık olması sebebiyle risk altında olduğunu belirten Neyişçi, etkin mücadele için Akdeniz’in yangın karakterinin iyi tespit edilip plana aktarılması gerektiğine vurgu yaptı.
YAPILAŞMA RİSKİ ARTIRIYOR
Orman içine ya da bitişiğine yapılan ev ve tesislerin yangınların büyüme riskini arttırdığını belirten Prof. Dr. Neyişçi, söndürmek yerine insanları kurtarmaya odaklanıldığı sürede yangınların büyüdüğünü söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre orman yangınlarının yüzde 95’inin insan kaynaklı olarak ortaya çıktığının altını çizen Neyişçi, çözüm için de yangın söndürme teknolojilerini artırmaya yönelmek yenine insan ve orman arasındaki ilişkiyi güçlendirmeye yönelik çalışmalara odaklanılması gerektiğini söyledi.
YANGIn SEZONUNA GİRDİK
Helikotere yapılan yatırımın insana da yapılması gerektiğini dile getiren Neyişçi, sözlerine şöyle devam etti: “Yaz mevsimiyle birlikte orman yangınları sezonuna girdik. Bir yandan orman yangınlarına dikkat çekmek için yürütülen kampanyaları, diğer yandan ‘Ormanlara girmek yasaktır’ uyarılarını görmeye başladık. Ormanlara girmek insanlar yangınların birincil sebebi olduğu için yasaklanıyor. Ancak bu yasaklar insanların ormanları yakından tanımalarını engelliyor. Biz sürdürülebilir bir çözüm üretmek istiyorsak insanlara yasaklar koymak yerine, ormanlarda nasıl davranılması gerektiği konusunda bilinç oluşturmalıyız.”
YASAK DEĞİL SEVGİ ÇÖZER
Orman yangınını yasaklarla değil insanlarda ormanlara karşı sevgi oluşturularak önlenebileceğini savunan Neyişçi, “İnsanların piknik alanlarına ihtiyacı var. Ancak yasak olduğu için kaçak şekilde ailesiyle ormanda piknik yapıyorlar. Ateş yakma ve söndürme işlemlerini de bilinçsiz bir şekilde gerçekleştiriyorlar. Yasaklarla bu durumun önüne geçilmesinin mümkün olmadığını görmek zorundayız. İnsanlarla doğal alanlar arasında sıcak bir ilişki tesis edelim ki ormanları sadece görevliler değil herkes korusun. Bir orman yandığında insanlar dilleriyle değil gönülleriyle ciğerlerinin yandığını söyleyebilsin” dedi.
MÜCADELE İÇİN İNSANA YATIRIM
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın her yıl orman yangınları için ciddi bütçe ayırdığına dikkat çeken Neyişçi, şu öneride bulundu: “Bu bütçenin küçük bir bölümü ile vatandaşların özellikle yaz aylarında doğa ile buluşması sağlanabilir. Yetkililer tarafından oluşturulacak ve kontrolü sağlanacak bu alanlarda vatandaşlara piknik, gezi gibi doğal yaşam ihtiyaçlarını giderebilir. Belirlenen alanlarda piknik yapılmasına izin verilirken insanlara yangın çıkarmadan nasıl piknik yapılacağını anlatmak gerekiyor. Ormanlık alanlarda yangınlar konusunda eğitimler verilmesi, bilgilendirici ortamların hazırlanması ve bu sayede insanların doğayı yakından tanımaları sağlanmalı.”
SALGIN DA VURDU
2019 yılındaki yangınların orman bölge müdürlüklerine göre dağılımında Antalya, 24 kasıtlı yangınla İstanbul, Muğla ve İzmir’den sonra ilk sırada geliyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) araştırmasına göre ‘korona mevsimi’ olarak nitelenen salgın döneminde ise, bu sorun daha da derinleşti ve orman katliamı yüzde 150 arttı. Pandeminin başladığı son 4 aylık süreçte Antalya’da Kaş, Adrasan, Manavgat, Serik, Gazipaşa ve Akseki tahribatı büyük yangınlarla gündeme geldi.