Çiftçi profesör: Kanserin önemli sorumlusu biz çiftçileriz

Güncelleme Tarihi:

Çiftçi profesör: Kanserin önemli sorumlusu biz çiftçileriz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2017 18:01

Çiftçi profesör: Kanserin önemli sorumlusu biz çiftçileriz

Haberin Devamı

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - MANİSA'daki köyünde çiftçilik de yapan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Antalya'da katıldığı tarım sohbetleri toplantısında, "Şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.
Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Tarım Konseyi ve Dünya Gazetesi ortaklığıyla ATB'de 'Tarımda Seferberlik' konulu tarım sohbetleri toplantısı yapıldı. Toplantıya ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, meclis üyeleri, sektör temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
TARIMA İTİBAR KAZANDIRILMALI
Tarım sohbetlerinin moderatörlüğünü yapan Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Antalya'nın tarımın başkenti olduğuna işaret ederek, ATB Başkanı Ali Çandır'ın tarımda seferberlik başlatılması yönünde kısa, orta ve uzun vadeli hedef koyduğunu ve bunun altının doldurulması gerektiğini söyledi. Tarıma itibar kazandırılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, “Duble yol, köprü, baraj ne kadar önemliyse tarımın da daha önemli olduğunu toplumun benimsemesi lazım. Falcı itibarlı meslekler sırlamasında 125'inci, 126'ncı sırada dansöz var. Çiftçi 53'üncü, tarım işçisi 114'üncü sırada" diye konuştu.
KIRSAL KESİMİN YÜZDE 70'İ FAKİR
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, köylerden şehirlere ciddi bir göç olduğuna işaret ederek, “Kırsal kesimdekilerin yüzde 70'i fakir, 2 milyardan fazla insan mineral ve diğer gerekli besinlerden faydalanamıyor. 1 milyardan fazla insan bir taraftan obezlik sorunu yaşıyor. Tarımsal üretimde yeterli artış yok, açık varken, bir taraftan da üretilen gıdaların 3'te 1'i israf ediliyor ve 1 milyar dolarlık ciddi bir rakam. Özellikle meyve sebzede üretilen ürünün yüzde 50'si israf ediliyor ya da tarla, işlem aşaması veya soframızda kayboluyor. 1.4 milyar insan 1.25 dolardan daha az gelirle yaşıyor. Mutlak açlık sınırının altında yaşayan ciddi bir nüfus var ve fakir insanlar gelirinin yüzde 80'ini gıdaya harcıyor" dedi.
Toplantının konuşmacılarından TED Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak, bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çakmak, “Son tarım sayısı 2001'de yapıldı 10 yılda bir yapılırdı. 2011'de yapılması lazımdı, her sene erteleniyor" dedi.
Toplantının son konuşmacısı, Manisa'da aileden çiftçilikle de uğraşan Prof. Dr. Yaşar Uysal ise, Türkiye'de üretim temelli bir şey olmadığını ve bu zihniyetin değişmesi gerektiğini kaydetti. Tarımda, üretimde istikrarsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Uysal, “Çiftçiler yaşlanıyor. Sektöre ilgisiz bir gençlik var. Gençler iPhone'ları alacak, şehirlerde parklarda kız tavlayacak. Köylü çocuklarının baktığı bu. Köydeki kız çocukları da şunu ister, bizim köydekileri söylüyorum, 'Simit satsın Manisa'da otursun' derler. Bizim orada tarlalar ciddi oranda özellikle kurak kısımlar boş kalmaya başladı. Biliyor musunuz ben ovanın göbeğinde 7.5 dönüm tarlayı 2 sene boş bıraktım. Pamuk ekip zarar ettiğim için" dedi.
'KANSERİN ÖNEMLİ BİR SORUMLUSU BİZ ÇİFTÇİLERİZ'
Babasını kanserden kaybettiğini belirten Prof. Dr. Uysal, “Çünkü sırt motorunu alan ilk kişiydi ve bütün köyün tarlalarını o ilaçlıyordu. Tenekeyle sırtına ilaç dökülürdü, o ilaçlar hep sırtına da dökülürdü. Tabi ondan sonra da kanser oldu. Bizim ürünlerde çok ciddi bir sağlık sorunu var. Bakın şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Bunu görmemiz lazım. İlacı atıyoruz, üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.
KORKUTAN ÖRNEK
Prof. Dr. Yaşar Uysal, bu açıklamasıyla ilgili bir de şu örneği verdi:
"Bir Ömer abimiz vardı, köyün içinde bağ vardı, bir gün gittim yanına hoş sohbet bir abimizdi. Kızına dedi ki 'Şurdan biraz üzüm kes getir hoca yesin' dedi. Kızı gidiyordu, 'İlk iki sıradan kes' dedi. 'Ömer abi neden ilk iki sıra' dedim, 'Ona ilaç atmadım' dedi. 'Neden' dedim, 'Onu bizim çocuklara yediriyorum' dedi. 'Ötekini kimin çocukları yiyor Ömer abi' dedim, arkadaşlar tabi ki işini doğru, düzgün yapan insanlarımız var."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!