Güncelleme Tarihi:
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, geçen yıl Türkiye'de 16-17 yaşında evlenen kız çocuk sayısının 27 bin olduğunu belirterek, "Antalya'da bu rakam 412. Türkiye'de 16-17 yaşında evlenen erkek çocuk sayısı ise sadece 1300. Bu da sorunun bir cinsiyet sorunu olduğunu göstermektedir" dedi.
ATSO'nun Nisan ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. ATSO Meclis Salonu'ndaki toplantıda konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, 16 Nisan referandumunun terör saldırısı olmadan, yaklaşık 50 milyon seçmenin katılımıyla gerçekleştiğini belirterek, “Halkımız demokratik bir olgunlukla oyunu kullandı. Maalesef referandumun ardından mühürsüz oy tartışması başladı. Basit bir oylamada böyle bir hata olmamalıydı. Bu noktada önemli olan referandum sonucu değil, halkın güven duygusunun zedelenmemesidir" dedi.
Güvenlik kurumları, eğitim kurumları, dini kurumlar, yargı ve medyanın siyasi taraf olmaması gerektiğini aktaran Davut Çetin, “Sivil toplum ve medya gerginliğin tarafı olmamalı, tam tersine uzlaşma için uyarı görevini yerine getirmelidir. Ben ilk günden bu yana neredeyse her mecliste uzlaşma konusunu dile getirdim. 16 Nisan referandumu, toplumsal uzlaşma ihtiyacını bir kere daha ortaya koymuştur. Anayasa bir milletin ortak senedidir, mutlaka uzlaşmaya dayanmalıdır. Türkiye bir şekilde hak ve hukuka saygıyı üstün tutmak zorundadır. Herkes herkesin fikrine, siyasi görüşüne, hakkına saygılı olmak zorundadır. Hak, hukuk, doğruluk ve dürüstlüğün para etmediği bir toplum ve ekonomi gelişemez" diye konuştu.
TUİK'in yeni açıkladığı verilere göre geçen yıl Türkiye'de 16-17 yaşında evlenen kız çocuk sayısının 27 bin olduğuna vurgu yapan Davut Çetin, “Antalya'da bu rakam 412. Türkiye'de 16-17 yaşında evlenen erkek çocuk sayısı ise sadece 1300. Bu da sorunun bir cinsiyet sorunu olduğunu göstermektedir. Bu oranlar Doğu ve Güneydoğu'da yüksek, fakat batı illerinde de yüksek olduğunu görüyoruz. Lise çağında evlilik çok istisnai bir şey olmalıdır. Bütün toplum bu konuda daha duyarlı olmalıdır" dedi.
MESLEKİ EĞİTİM MEMLEKET MESELESİ
23 Nisan vesilesiyle çalışan çocuklar konusunun da gündeme geldiğini hatırlatan ATSO Başkanı Davut Çetin, şunları söyledi:
"İşadamları olarak bizler sanayide çalışan çocuklara ve çıraklara önem vermek zorundayız. Ülkemizde 15-17 yaş arasında okumayıp çalışan 700 bin çocuk ve genç bulunuyor. Bu yaşta 110 bin çocuk ise iş arıyor. Türkiye'de bazı sektörlerin gelişmesinde çıraklık önemli rol oynamıştır. Eskiden çocuklar mutlaka iş öğrensin ve boş kalmasın diye çırak olarak bir ustanın yanına verilirdi. Şimdi çırak bulunamıyor. Gençlerin bir kısmı internet kafelerde veya bilgisayar başında. Okul bitiren, saha eğitimi almadığı zaman bir iş bilmeden mezun oluyor. Bu nedenle mesleki eğitime ve çıraklık eğitimine memleket meselesi olarak bakmalıyız."
Önümüzdeki hafta 1 Mayıs Emek Bayramı'nın kutlanacağını sözlerine ekleyen Davut Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başta kendi çalışanlarımız olmak üzere, Türkiye'nin bütün işçilerinin, çalışanlarının emek bayramını kutluyorum. Dünyada artık çalışmak değil, zenginlik övülüyor. Medyada sadece siyasetçiler, şirketler, işadamları, magazin ve futbol yıldızları var. Oysa bizim, gençlere emeğiyle, aklıyla, doğruluk ve dürüstlükle çalışmanın değerli olduğunu göstermemiz gerekir. Herkes şöhret veya yıldız olmak zorunda değil. Önemli olan işini severek, mutlu olarak çalışmaktır. Sokakları süpüren, çöpleri toplayan işçilerin, tarlada, serada çalışan işçi ve köylülerin emeğinin değerini unutmamalıyız."
Ekonomide kayıt dışılıkla mücadele edilmesi gerektiğini, adil bir vergi düzeni getirilmesini ve haksız rekabetin önlenmesi gerektiğini belirten Davut Çetin, “Ekonomik ve Sosyal Konsey'e işlerlik kazandırılmalı, kamu-özel sektör işbirliği bir kurala bağlanmalıdır. Hatta siyaset-üstü nitelikte kamu-özel sektör-sivil toplum ortaklığı için yeni modeller geliştirmeliyiz. EXPO bu konuda ayrı bir örnektir. 1.8 milyar lira harcandı ve ortaya temalı park, sembol eserler çıktı, fakat şimdi satışı gündemde. EXPO'nun anlamından uzaklaşmaması, çocuk ve çiçek temasının Antalya'nın sembolleri olarak korunması gerektiğine inanıyorum. EXPO 1.1 milyon metrekarelik bir alan. Antalya olarak, ortak sosyal fayda yaratacak yenilikçi bir proje düşünülürse güzel olur. Bilim parkı olabilir, biyoteknoloji-tarımteknoparkı olabilir, bilim-sanat köyü olabilir" dedi.
TURİZM EN ÖNEMLİ KONU
Antalya'da bugünlerde konuşulan en önemli konunun turizmin durumu olduğunu aktaran Davut Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Turist sayısında 4 aylık durum negatif görünse de ilk kez geçen yıla göre artış başladı. 2014'e göre yüzde 37, 2015'e göre yüzde 31 gerideyiz. Yine de geçen yıldan daha iyi olacağımızı söyleyebiliriz. Mevcut artış daha çok Rusya kaynaklı. Açıkçası elimiz yüreğimizde izliyoruz. Çünkü Rusya ve Almanya pazarlarından farklı açıklamalar geliyor. Almanya satışları son haftalara kadar düşmeye devam etti. Bununla birlikte aşırı fiyat indirimi yapılan yerler olduğunu duyuyoruz. Geçen ay fiyat indirimleri konusunda uyarı yapmıştım, bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Lütfen mümkün olduğu kadar kaliteden taviz vermemeye ve fiyat indirmemeye çalışalım. Bu konuya herkes dikkat etmelidir."
Rusya ile ekonomik ilişkilerde turizmi de dikkate almanın yararlı olacağını ifade eden Çetin, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Rusya ile karşılıklı yaptırımlar yerine artık ortaklık aşamasına geçmeliyiz. Sebze ihracatında son aylarda Irak pazarı canlanmış bulunuyor. Artık alternatif pazarları zorlamamız gerekiyor. Bu yıl kışın meyvede veya narenciyede yaşanan fiyat düşüşü sebzede fazla yaşanmadı. Mart ayında Antalya halinde ürün miktarı aynı kaldı, ürün değeri ise yüzde 30 civarında arttı. Türkiye'nin sebze ve meyve ihracatı martta iyi bir artış gösterdi, ancak meyve fiyatı çok düşük. Domates ihracatı mart ayında yüzde 40 civarında artmış durumda, hatta 2015'e göre bile daha yüksek. Salatalık, patlıcan gibi bazı ürünlerde biraz sorun yaşanıyor. Devlet, sebze meyve ihracatına destek veriyor."
FOTOĞRAFLI