Güncelleme Tarihi:
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - BURDUR, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin (MAKÜ) 'Hayvancılığa Dayalı Misyon Farklılaşması' projesiyle hayvancılık, et, süt ve türev ürünleri alanında Türkiye'nin merkezi olacak.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat açıklanan, Kalkınma Bakanlığı'nın destekleyeceği 5 üniversite içinde ilk sırayı alan MAKÜ'nün Hayvancılığa Dayalı Misyon Farklılaşması projesiyle, Burdur'un pilot il seçilmesine ilişkin bilgi verdi.
Şu anda 5 yıllık bir projeksiyon ortaya konulduğunu ve bunun proje ötesi bir durum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Adem Korkmaz, “Bakanlık bu kapsamda çeşitli kalemlerde üniversiteye ekonomik destek verecek. Biz bu ekonomik destekleri tamamen hayvancılık sektörümüzün ihtiyaçları çerçevesinde şekillendireceğiz. Akademik birim faaliyet ve amaçları değil, projeyle odaklı olması kaydıyla kapsama alacağız" dedi.
Uygulamada önemli bir boyutun işletmelerin verimliliğini artırmak yolunda olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Korkmaz, işletmelerin mevcut geleneksel üretim tarzıyla belli bir maksimum potansiyel oluşturduğunu belirtti. Rektör Korkmaz, “Bundan sonra yüzde 1'lik bir gelişim ortaya koymak için bile sistemi değiştirmek gerekiyor. Bunu yaparken de bazı etkinsizlikleri ortadan kaldıracağız. Bakım, hijyen, sağım, ilk yardım gibi. Dijital, online ilk yardım sistemi kuracağız. Hayvan hasta olduğunda veterineri arayacak da veteriner yanınıza gelecek de hayvan ölmezse bakacak. Uzaktan müdahale, kısmen altyapısı olan yerlerde online, olmayan yerlerde de telefonla irtibat kurabilecekleri nöbetçi sistemi dediğimiz merkez olacak" diye konuştu.
KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRETİM
Diğer bir boyutun daha çok katma değer artışı ortaya çıkarmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Korkmaz, şöyle dedi:
"Bir ürünü süt olarak sattığınızda maksimum 1.1 lira olabilir. Ama katma değer ortaya çıkartılırsa, çok nitelikli, argesi iyi yapılmış markalar üretmemiz gerekiyor. Katma değerin altyapısı iyi olursa tanıtımı da ancak öyle iyi yapılabilir. Sütle ilgili her türlü arge, inovasyon, pazar, raf ömründen tutun hepsi yapılacak. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak bundan sonra Burdur hayvancılığı ya da hayvancılık sektörüne odaklanıyoruz. Bunun nesi derseniz, her şeyi. Yani çiftçi eğitiminden başlayan yem bitkisi üretimine, süt ve peynir üretimine kadar aile işletmesi eğitimi, ölçek ekonomisi, işletme ölçeklerinin yapısı, elde edilen et, süt ve diğer türev ürünlerin sanayileşmesine kadar bütün hattı içine alan, gökkuşağı gibi geniş bir proje ötesi."
TÜRKİYE'DEKİ EN İYİ OLACAK
Sadece bu projeye has 10 kadro geldiği, önümüzdeki süreçte 30-40 kadro daha geleceğini anlatan Prof. Dr. Adem Korkmaz, “Bu çok önemli bir kaynak. Burdur Türkiye'de hayvan sayısı bakımından yüzde 1.5 orana sahip. Ürettiği ürünler bakımından ise yüzde 3. Burdur hayvancılık anlamında belirli bir noktaya gelmiş durumda. Türkiye'de hayvancılık denildiğinde akla ilk Burdur ve üniversitesiyle birlikte bir anlam ifade edecek, bir marka değeri oluşacak. Hayvancılıkla ve hayvansal ürünlerle ilgili bilgi alınabilecek en iyi yer olacak. Ortak bir marka da yaratılabilir, mevcut markaların geliştirilmesi de sağlanabilecek. 15 bin dönüm alan var kampüste ve bu proje kapsamında hayvancılık işletmelerine proje temelli yer verebileceğiz" diye konuştu.
KEÇİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DE YAYGINLAŞACAK
Burdur'da keçinin de çok büyük bir alternatif olduğuna işaret eden Rektör Korkmaz, ette de, keçi sütünde de Burdur'un fark yarattığını dile getirdi. Burdur'un keçi peynirinden bahseden ve en kaliteli dondurmanın keçi sütünden yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Korkmaz, projenin keçi yetiştiriciliğinden, yine keçi eti ve sütü ve türev ürünlerini de ilgilendirdiğini anlattı. Prof. Dr. Korkmaz, “Üniversitemizde keçi üzerine çalışan çok iyi bir ekibimiz var. Honamlı keçisinin yanısıra bölgemizin kıl keçisi var. 250 bin baş küçükbaş varlığımız var. 200 bin de büyükbaş varlığımız var" dedi.
BURDUR'A VERİLMESİ TESADÜF DEĞİL
Burdur Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kamil Özcan ise bu projenin Burdur'a verilmesinin tesadüf olmadığını belirtti. Özcan, Burdur'da hem bilinçli üretici, hem hayvancılık potansiyeli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin ortalamasının çok üzerinde işletme ve hayvan varlığına sahip olunduğunu belirten Kamil Özcan, “Hayvan varlığı ıslah çalışmasını bitirmiş, saf ırk holştayn ırkı yetişmiş ve bunu Türkiye'nin her yerine dağıtan damızlık üreten bir merkez haline gelmiş. Üniversitemizin bu projesiyle daha profesyonel hale gelecek. Biz sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da damızlığın değerlendirilmesi taraftarıyız. Türkiye'nin 50 bin damızlığa ihtiyacı olduğu düşünülürse Burdur'da yıllık 30 bin damızlık üretimi var. Bunun 10 bininin bile satılmış olması Türkiye'nin ithalat kapısını kapatıyor anlamına gelir. Bu üreticiler anlamında önümüzün açılmasını sağlayacak. Bu projenin özeti, bilgilerin üniversiteden çıkıp sahaya inmesi, belgelerin bizim gibi kurumlardan çıkıp sahada üreticiyle buluşması. Burdur'a ivme kazandıracak, ufkunu açacak ve Burdur'u ihracat kapısı haline getirebilecek bir yapı bu" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI