BURDUR GÖLÜ’NÜN SESİNİ DUYAN VAR MI?

Güncelleme Tarihi:

BURDUR GÖLÜ’NÜN SESİNİ DUYAN VAR MI
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2021 09:31

Teke yöresinin ‘başkenti’ gadın (iyi, saygın) Burdur, Türkiye’nin en büyük yedinci gölünü her geçen gün göz göre göre kaybeden Burdur.

Haberin Devamı

Yaklaşık 4 milyon yıl önce tektonik depremler sonucu oluşmuş, sıralamasını ne kadar korur bilemiyorum ama Türkiye’nin şimdilik yedinci doğal büyük gölü, doğanın armağanı Burdur Gölü…

 

Aslında uzun süredir “imdat” çığlıkları atıyor. Herkes duyar gibi yapsa da gölü kurtarma girişimleri demeçlerin ötesine geçmiyor.  Zaman ise Burdur Gölü’nün aleyhine işliyor. Çevresine çok sayıda gölet ve barajın yapıldığı, yasal ve yasal olmayan sondajların her geçen gün arttığı Burdur Gölü, bağrında barındırdığı bütün canlılarla birlikte yavaş yavaş ölüyor.

 

Herkes ah ediyor, vah ediyor. Her geçen gün suyu azalan, tuzluluk oranı artan, her geçen gün kirlenen ve kuruyan Burdur Gölü’nü kim getirdi bu hale? İnsan kendi yaşam alanını yok eder mi? Ediyor işte, hem de sonunu bile bile, bilerek ve isteyerek, önlem almayarak. Doğanın milyonlarca yıl önce sunduğu güzelliği son 40-50 yıldır uyguladığımız vahşi uygulamalarla yavaş yavaş el birliğiyle öldürüyoruz.

 

Haberin Devamı

Göller bölgesi Burdur’da yeraltı kaynaklarına ulaşım giderek zorlaşıyor çünkü hunharca kullandığımız su artık daha da aşağılara çekildi. Eskiden 7-8 metrelerde su çekilen Burdur Ovası’nda, bugün 180 metreden su çekilebiliyor. İnsuyu Mağarası’nın ise “in”i var ama suyu yok. Su yoksa Burdur Gölü de yok, İnsuyu da…

 

GÖLÜN KURTULUŞU TARIMDA

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur Gölü’ndeki su varlığının “tarım politikalarındaki yanlış tercihler” nedeniyle azaldığına inanıyor. Burdur Gölü’nün tarımsal tercihlerle kurtulabileceğini söyleyen Başkan Ercengiz, bölgede susuz üretilebilecek, kuraklığa dayanıklı ata tohumlarının üretimini yaygınlaştırmak, su tüketimi fazla olan büyükbaş hayvan varlığı yerine bölgeye has etçil Honamlı Keçisi yetiştiriciliğini özendirmek için çalışmalar yürütüyor.

 

Ali Orkun Ercengiz, Burdur’un hayvan ve bitki yetiştiriciliğiyle ilgili dönüşümü için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve diğer CHP’li 10 büyükşehir belediye başkanı ile alım garantili üretim modelini oluşturmak için yoğun çaba sarf ediyor. Bunlar yerelde yapılacak ve alkışlanacak girişimler. Her şeyden önce Ali Orkun Ercengiz’in, demecin ötesine geçerek bölge tarımını küresel ısınmaya ayak uyduracak şekilde şekillendirme girişimi takdire değer.

 

Haberin Devamı

Tarımın gelişimi ve desteklenmesiyle ilgili önemli çalışmalar yürüten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tarımsal bilgi birikimi ve belediyenin olanaklarını Burdur Gölü’nün kurumaması için seferber edeceğini belirterek, “Burdur Gölü olağanüstü bir göl olağanüstü bir doğa ama yok olma tehdidi ile karşı karşıya. Olağanüstü doğa mirasının korunması gerekiyor” diyor. Yerel yönetimlerin dayanışma içerisinde olması, birbirlerinin deneyimleri ve birikimlerinden yararlanması tarım için, doğa için, geleceğimiz için el ele vermesi özlediğimiz manzaralar.

 

TARIM İŞİN BİR BÖLÜMÜ

Uzmanlar, bölgede suyun az kullanıldığı tarım politikalarının desteklenmesinin işin sadece yüzde 10’unu oluşturduğuna dikkat çekiyor. Hidrobiyolog Doç. Dr. Erol Kesici, Burdur Gölü’nü besleyen ana damarların önünün göletlerle, barajlarla tıkandığını, yeraltı su kaynaklarıyla da beslenemeyen gölün sanayi, evsel atıklar, organize sanayi bölgesi ve havalimanının tehdidi altında olduğunu belirtiyor. Erol Kesici Hoca, Burdur Gölü kurudukça çevresinde oluşan kirli tortunun rüzgârla taşınarak tarım alanları için tehdit oluşturduğunu, bölge halkının üst solunum yolu rahatsızlıklarının artmasına neden olduğunu uyarısında bulunuyor. Yani gölün kuruması sadece bölgedeki börtü böceği tehdit etmiyor, doğrudan insanı tehdit eder hale gelmiş.

 

BU DÖNGÜ KADER OLMAMALI

Haberin Devamı

Aslında Burdur Gölü’nün yaşadığı, doğanın olumsuz döngüsü gibi. Su kaynaklarıyla beslenemeyen göl, kuraklığın da etkisiyle yer altı su kaynaklarından mahrum kalıyor, durağan su kirliliğe karşı daha hassas hale geliyor, tuzluluk oranı artıyor, kirlenen su daha fazla buharlaşıyor, kuruyor, su kuşlarından, balıklara, bitki varlığından insan yaşamına herkesi, her şeyi tehdit ediyor. Suya hasret bölge halkı ise doğaya daha hoyrat davranıp daha fazla kuyu açarak yer altı sularına ulaşmaya çalışıyor… Ve bu olumsuz döngü devam edip gidiyor. Peki bu döngü kader mi? Elbette değil.

 

ORTAK AKIL ŞART

Burdur Gölü ortak akılla kurtulur. Belki şimdi alınacak ve zaman kaybetmeden uygulanacak önlemlerle Burdur Gölü eski günlerini göremez ama kuruması, yok olması önlenebilir. Burdur Gölü’nün yaşaması için başta Çevre Bakanlığı olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı, Burdur Valiliği, Burdur Belediyesi, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, bölge halkı bir araya gelmeli, bilimin ışığında yapılabilecekler ortaya konmalı ve ortak akılla harekete geçirilmeli.

 

Haberin Devamı

Artık doğayı, tarımı, çevreyi insanı birbirinden ayrı düşünme lüksümüz yok. Artık tek başımıza hareket ederek bir işin üstesinden gelme şansımız da yok. Ya hep beraber ya hiçbirimiz...

 

BAKMADAN GEÇME!