BİR TELEFONLA SOKAKTA KALDI

MUĞLA’nın Fethiye ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki Nurhan Durası, filmleri aratmayacak bir dolandırıcılık planının kurbanı oldu. 30 yıl eşiyle birlikte Almanya’da çalışan, emekli olduktan sonra Türkiye’ye dönen Durası, Fethiye’de 3,5-4 milyon TL’ye tripleks villa yaptırdı. 3 çocuğu da Almanya’da yaşayan Durası, 2006 yılında eşini kaybetti.

KORKU FİLMİ GİBİ
Durası, eşinden kalan toplam 200 bin TL nakit parayı da bir devlet bankasına yatırdı. Sessiz ve sakin bir hayat sürmeye başlayan Durası’nın hayatı kendisini cep telefonundan arayan dolandırıcıların talimatlarıyla bir anda korku filmine dönüştü. Kendisini Muğla Emniyet Müdürlüğü’nde görevli komiser Hakan olarak tanıtan şahıs, FETÖ terör örgütünün banka hesaplarını boşalttığını, adına vekalet çıkartarak evini satışa çıkardığını söyledi.

ÇÖPÇÜLER SENİ TAKİP EDİYOR
Telefonda verilen bilgiler karşısında şok yaşadığını anlatan Durası, “Telefondaki sahte polis bankadaki paramın FETÖ üyeleri tarafından çekildiğini, devletinse örtülü ödenekten parayı geri yatırdığını söyledi. Önce sevindim daha sonra ise ‘Çöpçüler bile seni takip ediyor. Evini satabilirler, paranı yine çalabilirler’ sözleriyle korkuya kapıldım. ‘Biz FETÖ üyesi değiliz’ dedim ama beni dinlemediler” diye konuştu.

OPERASYONUN ADI BAYRAK
Sahte polisin, ‘Operasyon yapacağız. Bankadan 128 bin TL çek’ talimatı verdiğini vurgulayan Durası, şöyle dedi: “Parayı çekip buzdolabına koymamı istediler. Talimatı yerine getirdim. Başka paramın olup olmadığını sordular. Tadilat için ayırdığım 4 bin Euro’yu söyledim. Paralarda parmak izi arayacaklarını, saat 20.30’da sokak lambalarının kesileceğini, operasyonun parolasının da bayrak olacağını söylediler. Bahçe kapısına çıktım. Para dolu poşeti bana bayrak parolasını söyleyen şahsa teslim ettim.”

OĞLU GİBİ PAZARLIK YAPTI
Kendisini komiser Hakan olarak tanıtan kişinin birkaç gün sonra tekrar aradığını anlatan Durası, şöyle devam etti: “Villamın FETÖ terör örgütü tarafından satışa çıkarıldığını o yüzden evimi acilen satmam gerektiğini söyledi. Sonra evime emlakçılar gelip gitmeye başladı. Sonra telefondaki kişi emlakçılarla sanki Almanya’daki oğlummuş gibi konuşmaya, ev için pazarlık yapmaya başladı. Yapılan görüşmelerde 1 milyon 800 bin TL’ye anlaşma sağlandı.”

DOMATES POŞETİYLE KAPIYA GELDİ
“Evin bedeli döviz olarak hesabıma yattı. Parayı bankadan çekip yanıma aldım. Komiser Hakan yine aradı. ‘Eve git bizi bekle’ dedi. Saat 20.00 sularında Hakan yine aradı. ‘Operasyonun parolası güneş olacak’ dedi. Kapıma yine bir şahıs geldi. Elinde market poşeti içinde yarım kilo kadar domates vardı. Parolayı bilince parayı poşete koydum. Şahıs hemen uzaklaştı. Hakan yine aradı. ‘Evinde dinleme cihazı var. Biz 2 hafta izne çıkıyoruz. Kimseyi arama, kimseyle konuşma’ dedi.”

EMLAKÇIYI ARADIM
Evi satın alanların tahliye için kendisini araması üzerine evin satışını yapan emlakçıyı aradığını belirten Durası, “Emlakçıyı aradım. ‘Oğlum ben ne yapacağım’ dedim. Emlakçı, satış boyunca kendisiyle telefonda konuşan kişinin oğlum olmadığını öğrenince beni polise götürdü. Dolandırıldığımı orada öğrendim” diye konuştu.

AVUKATI ANLATTI

Dosyayı takip eden avukat Mehmet Kunduracı, “Villayı alanların konuyla alakası olmadığı yönünde bir kanı oluştuğu için villanın satışına herhangi bir tedbir koyamadık. Zaten Nuran Hanım da Almanya’ya çocuklarının yanına döndü. Ben de bir hukuk insanı olarak çok üzgünüm” dedi.