Binlerce yıllık kadim tedavileri artık doktorlar yapıyor

Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, 20 merkezde akupunktur ile geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerinin tüm Türkiye'de olduğu gibi Antalya'da da artık doktor kontrolünde yapıldığını söyledi. Hülür, "Kupa hacamat, sülük gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp adı altındaki bu uygulamalar, bilinen ve kullanılan uygulamalardı. Antalya'da kamu ve özel hastane ile muayenehane olmak üzere 20 merkezde akupunktur, 7 merkezde ozon, 7 merkezde kupa ve 1 merkezde de mezoterapi uygulaması var" dedi.
Antalya İl Sağlık Müdürü Hülür, 2014 yılında Sağlık Bakanlığı yönetmeliğiyle geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemleriyle ilgili düzenlemelerin tek bir çatı altında toplandığını belirtti. Yönetmelikle eğitim ve katılımcı standartları, uygulamaların yapılacağı merkezler ve merkezlerde bulunacak cihazlara kalite mantığı kapsamında bir düzenleme getirildiğini kaydeden Hülür, “Biz de 2016 yılının sonlarında, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanemize bağlı geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezimizi açtık. Bu merkez, eğitim yapma yetkisi olan bir merkez. Türkiye'de birkaç eğitim araştırma hastanesi ve üniversitede var. Biz de bunlara katılmış olduk" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nde kurulacak merkezlerin, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne bağlı eğitim merkezi olarak yer almasını istediklerini belirten Hülür, şöyle devam etti:
“Kupa hacamat, sülük gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp adı altındaki bu uygulamalar, bilinen ve kullanılan uygulamalardı. Bu yönetmelikle birlikte artık hekim kontrolünde. Şu anda Antalya'da kamu ve özel hastane ile muayenehane olmak üzere 20 merkezde akupunktur, 7 merkezde ozon, 7 merkezde kupa ve 1 merkezde de mezoterapi uygulaması var. Bunlar, giderek, artacak. Dolayısıyla merdiven altı uygulamalar önlenmiş olacak."
Bu uygulamaların, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı'nın tanımında hak ettiği yeri bulduğuna dikkat çeken Hülür, “Çünkü bu kadim bir kültür. Geçmişten beri yaşanmış, tecrübe edinilmiş tedavileri içeren uygulamalar" dedi. Yönetmelikle birlikte artık bu uygulamaların, hekim kontrolünde ve sağlık tesislerinde uygun şekilde yapılmasının sağlandığını belirten Hülür, “Şu anda, Antalya'da 70 kadar hekimin katılımıyla kupa hacamat ile arı ürünleri tedavisini (apiterapi) anlattık. Bu hekimler, sertifikalarını alacak. Hipnoz eğitimimiz bir kesintiye uğramıştı; ama devam edecek. Öncelikle bu konuya gönüllü olan hekim arkadaşlarımızın eğitimleri alarak, sertifikalı hale gelmesini hedefliyoruz" diye konuştu.
'HAYATIMDA İLK KEZ KUPA YAPTIRDIM'
Kendisinin de kupa hacamat ve apiterapi eğitimi aldığını söyleyen Hülür, sertifikasını önümüzdeki günlerde bakanlıktan alacağını kaydetti. Eğitim alırken, hayatında ilk kez kupa yaptırdığını da anlatan Hülür, şunları söyledi:
“İlk kez yaptırdım ve etkisini hemen hissettim. Ayrıca eğitim aldıktan sonra 2 kişiye kendi talepleri doğrultusunda uygulama yaptım. Eğitimlerimiz sırasında, uygulamalar da yapılıyor. Mesela hipnoz uygulamasında biz, bunu gözümüzün önünde yaşadık. Bir hekim arkadaşımız, 'yılan' kelimesini duyduğunda ürperiyordu. Eğitim sırasında, bir seans hipnoz yapıldı. Seanstan sonra arkadaşımız, video açıp, yılanı izledi. İleriki aşama, belki gidip, yılanı tutmak olur. Hipnoz, bu kadar etkili yani. Özellikle korkularda."
Bu uygulamaların Türki Cumhuriyetleri ve Rusya'da da bilinen yöntemler olduğunu belirten Hülür, “Özellikle Rusya kesiminde geleneksel ve tamamlayıcı tıp dediğimiz uygulamalardan birçoğu biliniyor" dedi.
HİPNOZLA İKİ AYDA 25 KİLO VERDİ
Hipnozla kilo veren hemşire Bilgin Anaçoğlu, geçen temmuz ayında, hipnozla kilo vermeye başladığını belirterek, “Sonuçlar, çok olumlu. Şu ana kadar 25 kilo verdim. Kendimi ruhen ve bedenen çok keyifli hissediyorum. Enerjim yerine geldi" dedi. Önceki yıllarda kilo vermek için pek çok diyet denediğini ve spor yaptığını sözlerine ekleyen Anaçoğlu, “Ama başarılı sonuç elde edememiştim. Hipnozla aç kalmadan bu kadar kiloyu vermeyi başardım" diye konuştu.
'HİPNOZ KİŞİLERİ UYKUSUNDAN UYANDIRIP, FARK ETTİREBİLME SANATIDIR'
İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli hipnoterapist Dr. Ferdai Alan, hipnozla ilgili çoğu şeyin yanlış bilindiğine dikkat çekerek, hipnoz yapılan kişinin tesir ve kontrol altına alındığı gibi yanlış bir inanış olduğunu söyledi. “Hipnoz aslında kişileri uykusundan uyandırıp fark ettirebilme sanatıdır" diyen Dr. Alan, şöyle devam etti:
“Kişi aslında fark edemediği sorunlarının gerçek, çekirdek duygu dediğimiz hislerini fark ettiğinde zaten çözüm kolay. İyileşir. Hipnoz daha çok fobilerin tamamında, organik bir nedeni olmayan baş ağrısı, baş dönmesi, astım, alerjiler, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında etkili. Kötü alışkanlıkların yerine iyi alışkanlıkların konulması ki, sigara, yiyecek bağımlığında (obezite) etkili. Fobilerden 15-20 dakikada kurtulmak mümkün."
'KUPA HACAMAT TERAPİSİ 5 BİN YILLIK GELENEK'
İl Sağlık Müdür Yardımcısı Ferhat Sarıbek ise İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin uygulamalar için onay aldığını belirterek, “Biz apiterapi, kupa hacamat ve hipnoz eğitimiyle başladık" dedi. Şu anda eğitim alan hekim sayısını artırmaya çalıştıklarını kaydeden Sarıbek, “Kupa hacamat terapisi, 5 bin yıllık geleneği olan, anneannelerimiz, babaannelerimizin uyguladığı Anadolu tıbbında önemli bir uygulama" dedi. Kupa hacamatın bağışıklık sistemini güçlendirmede etkili olduğunu söyleyen Dr. Sarıbek, şunları söyledi:
“Yaş ve kuru kupa uygulaması olarak yapılıyor. Kuru kupa uygulamasında herhangi bir çizik ve kanama olmuyor ama yaş kupa uygulamasında ince kesilerle vücuttaki toksin maddeler alınıyor. Bu uygulamada dikkat edilmesi gereken, hastanın ön bilgilerinin iyi alınması. Kanama bozukluğu gibi bir sıkıntı varsa hekimin bunu önceden bilmesi gerekiyor. Ayrıca aspirin ve benzeri gibi kullanımlar varsa bunun da bilinmesi gerekiyor. Kupa, her yaş grubunda uygulanabilir ama çok zayıf ve yaşlı kişilerde bu uygulamayı yapmamaya çalışıyoruz."
ARI ÜRÜNLERİYLE TEDAVİ
Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent Genel Müdür Yardımcısı, Organik Tarım Bölümü Öğretim Görevlisi İbrahim Yavuz da apiterapinin arı ürünleriyle tedavi yöntemi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Arı ürünleri, arısütü, bal, polen, balmumu, propolis, arı havası ve arı zehridir. Antalya Teknokent'te, arı sütü, sıvı propolis, toz propolis, polen, bal ve karışımlarıyla ilgili çalışmaların yanında ar-ge çalışmaları yapıyoruz. Apiterapi tek başına bir tedavi yöntemi değil elbette ama geleneksel aldığımız sonuçlar, bilimsel çalışmalar ve bizim yaptığımız çalışmalarda özellikle antioksidan etkisi açısından önemli bir uygulama olduğunu gösteriyor. İmmün sistemde sağladığı destek var. İşin içine hekimlerin de girmesi bu işin artık daha düzgün yapılacağı noktasında sevindirici."

FOTOĞRAFLI