Pelin GEL/HÜRRİYET
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2019 10:20
Biyokorsanların gözü, endemik bitki ve hayvan türleri açısından zengin konumda bulunan Batı Akdeniz’de. Hürriyet’e konuşan uzman biyolog Abdullah Çetin, “Bitki ve hayvan çeşitliliğimiz risk altında” dedi.
AVRUPA kıtasının tamamımın sahip olduğu bitki çeşitliliği sayısı 13 bini kuş varlığı sayısı ise 570’i bulurken, Avrupa’nın 14’te biri büyüklüğe sahip Türkiye, 12 bin bitki çeşidi ve 502 kuş varlığı ile biyostratejik olarak dünyanın önemli ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye’de bitki ve hayvan türü zenginliği açısından ise Akdeniz Bölgesi başı çekiyor.
1558
endemik bitkiAvrupa ülkelerinin birçoğunun çok üstünde endemik bitki zenginliğine sahip Antalya’da 850 endemik bitki türü bulunurken, Isparta’da 450, Burdur’da ise 304 endemik bitki yer alıyor. Ülkemizdeki 125 adet amfibi ve sürüngenin 45 adedi, ülkemizdeki 502 kuş varlığının da 334 adedi Antalya’da bulunuyor. Toplamda bin 500 endemik türe sahip bölgenin biyokaçakçılar açısından da hedef olduğunu açıklayan uzman biyolog Abdullah Çetin, biyokaçakçılığın ülkemiz açısından büyük bir sorun olduğunu söyledi.
TURİST GİBİ GELİYORLAR
Daha önceleri sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde ülkemize daha çok biyokaçakçı geldiğini açıklayan Çetin, iklim değişikliği nedeniyle mevsimlerin değişmeye başladığını, bu nedenle her mevsim biyokaçakçılara karşı dikkatli olunmasını istedi. Biyokaçakçıların ülkeye turist ya da araştırmacı gibi gelerek buraya ait bitki ve hayvan türlerini kaçırdığına dikkati çeken Çetin, bu bitki ve hayvan türlerinin tıp, kozmetik, biyolojik ve kimyasal silah ile giysi yapımı için ya da hobi amaçlı kaçırıldığını söyledi. Çetin, “Özellikle buğday, orkide, soğanlı bitkiler ve farmakolojide kullanılan tıbbi ve aromatik bitki türleri, kelebek, böcek ve yılanlar sıkça ülkemizden kaçırılıyor” dedi.
VATANDAŞA ÖNEMLİ UYARI
Doğada izinsiz, kimliğini gizleyen özellikle turist ya da araştırmacı görünümlü kişilere karşı dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “
Biyokaçakçılık olaylarıyla doğada, gümrük kapılarında, havalimanlarında, kargolarda karşılaşılıyor. Ülkemiz 300 yıldır biyokaçakçılığa maruz kalıyor. Son yıllarda yapılan eğitimler ve çalıştaylar insanları biyokaçakçılık hakkında bilinçlendiriyor. Halkımızın doğasına daha fazla sahip çıkması, değerlerimizin daha çok bilincinde olması gerekiyor. Unutmayalım ki; biyokaçakçılıkla mücadele aldığı her nefesin bedelini tabiata duyduğu saygıyla ödeyen bilinçli insanların görevidir.”