Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’nın tarihi mahallelerinden Balbey, kentsel yenileme projesiyle yeniden gündemde. Balbey Mahallesi’yle ilgili bir rapor hazırlayan Şehir Plancıları Odası (ŞPO), yaşanan fiziksel, çevresel ve sosyal sorunların çözümü için bütüncül planlama çalışmalarına ihtiyaç olduğunu belirtti. Tarihi mahallenin kent merkezi ve çevresiyle olan ilişkisinin güçlü bir şekilde kurulması gerektiğine vurgu yapan ŞPO Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu, bölge için hazırlanan projelerin herkese açık ve şeffaf olmasını istedi.
TOPLANTILAR YETERLİ DEĞİL
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantılarının yeterli olmadığını savunan Manavoğlu, “Bilimsel çalışmalar gerektiren plan ve projeler meslek odalarıyla paylaşılmalı. Sözlü bilgilendirme meslek odalarının proje ve planları incelemesi için yeterli değil. Projeler meslek odaları ve halkla paylaşılmalı. Bilgilendirme, yetkili kurumlar tarafından düzenli bir şekilde sürdürülmeli. Meslek odalarının görüş ve düşüncelerini projelere aktarılması da çok önemli” dedi.
Balbey Mahallesi için güncel verilerle hazırlanan, bütüncül, uygulanabilir bir planlamaya ihtiyaç olduğunu belirten Manavoğlu şunları dile getirdi: “Balbey çevresiyle birlikte ele alınmalı ve planlanmalı. Sonra da uygulama etapları belirlenmeli. Kaleiçi, Haşimişcan mahalleleri, Cumhuriyet Meydanı, Sobacılar Çarşısı, Doğu Garajı Nekropol Alanı bir bütün olarak düşünülmeli.”
KÜLTÜREL BİR AKS OLUŞMALI
“Geçmişte yapılan planlama çalışmalarına rağmen uygulamada başarılı olunamadı. Ulaşım kararlarının, otopark ihtiyacının çevreye göre belirlenmesi, yaya sirkülasyonu sağlanarak kent merkezini hareketlendirecek kültürel bir aks oluşturulması gerekiyor. Balbey’in çevresiyle olan ilişkilerini güçlendirecek yayalaştırma politikaları, kent merkezinin canlandırılmasına ve ekonomiye de katkı sağlayacaktır.”
19. YÜZYIL MİMARİSİNE SAHİP
Balbey’in kent merkezinde 19’uncu yüzyıl dokusuna ve sivil mimarlık örneklerine sahip önemli bir sit alanı olduğunu hatırlatan Manavoğlu, “Bakımlı bahçelerden oluşan, tarihin izlerini taşıyan bir yerleşimken, zamanla köhneleşmeye ve bozulmaya başladı. Ulaşım, otopark ve birçok çevresel problem de beraberinde geldi. Şimdi bölgede koruma eksenli bir planlamaya ihtiyaç var. Kentsel sit alanı içerisinde, plan bütünlüğü çerçevesinde, mülkiyet ve uygulama sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
HALK MAĞDUR EDİLMEMELİ
Şehir Plancıları Odası’nın raporunda bölgenin geçmişten bugüne geçirdiği süreç şöyle özetlendi: “Balbey’de esas sorun iç kısımdaki kentsel sit alanındadır. 1990 öncesi buradaki kadastro parselleri imar parseline dönüştürüldü. Bu engel halen devam ediyor. Bundan sonraki süreçte yapılan düzenlemelerde halk mağdur edilmemeli, kamulaştırma bir tehdit aracı olmamalı, mülkiyet hakkı korunmalı. Balbey kentsel sit alanı, fiziki mekan korunarak sağlıklı hale getirilmeli, planlamada sosyal yapı göz önünde bulundurulmalı. Balbey’de yaşayan halkın yine yerinde ikamet etmesini teşvik edici çalışmalar yapılmalı.”
ÖNCELİK TARİHİN KORUNMASI
“Koruma bu alanlar için öncelik olmalı. Balbey’de yer alan yapılar zamanla eskidi, halkın ihtiyaçlarına cevap vermemeye başladı. Değişen ihtiyaçlar, altyapı, ulaşım ve çevre sorunları neticesinde Balbey’de yaşayan halk buradan ayrıldı, bölge zamanla bozulmaya başladı, sosyal yapı ve kullanıcılar değişti. Mahallede yıkılma tehlikesi altında harap binalar bulunmakta ve bu da çevreye risk oluşturmakta, güvenlik sorunları yaratmaktadır.”
PLANLAMADA KATILIM ÖNEMLİ
Alanda planlama ve uygulama sorunlarının çözümü için koruma eksenli altyapı iyileştirme ve sağlıklaştırma çalışmaları yapılmasının önerildiği raporda, “Çalışmalar fiziksel çevreyi iyileştirmenin yanında sosyal yapıyı da geliştirmeye yönelik planlanmalı. Balbey planlama süreci şeffaf olmalı. Planlamada meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve halkın katılımı sağlanmalı. Kentliler için doğru bilgilendirme yapılmalı, projeler şeffaf ve herkese açık olmalı. Planlamaya katılım süreci sadece projelerin anlatılması şeklinde değil, görüş ve önerilerin projelere aktarılması şeklinde sürdürülmeli.”