Güncelleme Tarihi:
BAKAN SOYLU, SEMPOZYUMDA KONUŞTU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Araştırmaları Merkezi tarafından Antalya'da düzenlenen 'Doğu Akdeniz'den Basra'ya Krizler ve Düzen' temalı 3. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu'na katıldı. Sempozyuma, Bakan Soylu'nun yanı sıra Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Polis Akademisi üyeleri de katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bakan Soylu, Türkiye'nin dünyada terörden en çok etkilenen 10 ülke listesinde 9'uncu sırada yer aldığını söyledi. Yılbaşından beri yakaladıkları kaçak göçmen sayısının 234 bin 443 olduğunu belirten Soylu, PKK terör örgütünün yanı sıra DEAŞ, FETÖ ve aşırı sol terör örgütleri ile de mücadele ettiklerini söyledi. Bakan Soylu, telefonu her çaldığında ya bir kaçak göçmen operasyonu ya 3000 metre rakımda teröristlerle çatışma yaşandığı ya da ölümcül bir sentetik uyuşturucunun okullarda dağıtılmak üzereyken son anda yakalandığı haberi aldığını söyledi.
ENERJİNİN GEÇİŞ HATLARI DAHA DEĞERLİ
Herkesin hayat tecrübesi olduğunu dile getiren Soylu, yaşının 50'ye merdiven dayadığını aktardı. Kendilerine öğretilen performansla sorunları aşamayacaklarını dile getiren Bakan Soylu, "Bunun böyle olduğunu düşünen yanılgı içindedir. Bu coğrafya ayak ayak üzerine atıp uzanacağınız bir coğrafya değildir. Böyle olduğunu düşünen varsa, ya geçmişinden bir şey eksiktir, ya da geleceği eksik görmektedir. İki enerji çanağı var, biri Hazar Havzası, biri Orta Doğu Çanağı. 19 ve 20'inci yüzyılları özellikle enerji kaynaklarının çıktığı ülkelerin yüzyıllarıydı. Şimdi geçiş güzergahlarının kıymetli olduğu bir dönemdeyiz" diye konuştu.
'ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN OLDUĞU SÜRECE BİZE RAHAT YOK'
Bu coğrafyada özellikle kendilerine rahat olmadığını dile getiren Bakan Soylu, "Bizim pozisyonlarımızda olan kişilere, ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu sürece de rahat yoktur. Eğer tarihler boyunca üzerimize örülen örgülere tabiyseniz problem yoktur. Ne zaman büyüme hamlesi ortaya koyduk, bizi daralttılar. Demokrasiyi kucaklamaya çalıştık, aynı sınıfta olmayalım diye ayağımıza takmadıkları çelme kalmadı. 2- 3 bin dolarda bize patinaj yaptırdılar. Ne zaman bir hamle attıysak, bizi kendi içimizde hep tıkanan labirentlere mahkum ettiler. Sadece gelir seviyemizi 3 kat artırmadık, zihni haritamızı katlarca artırdık. Ekonomik, demokrasi, dünya ile adalet ve hakkaniyet konusunda söz söyleyebilecek konuma Türkiye kolay gelmedi. Bunu kaybetmek kolaydır, muhafaza etmek, korumak zordur" dedi.
RİSK ALDIK
Riskler olmaya devam edeceğini dile getiren Bakan Soylu, İstanbul'da yaşanan ve uluslararası boyutu bütün dünyayı etkileyen Cemal Kaşıkçı cinayetine Türkiye'nin sessiz kalmadığını söyledi. Türkiye'nin bu cinayet konusunda bütün dünyayı uyarabilecek bir kuvvete sahipse, riskler olmaya devam edeceğini belirten Soylu, "Öngörülü ve tedbirli olmak durumundayız. Bu liderlik bizde olduğu sürece, riskler devam edecektir. Bu riskler, hayırlı risklerdir. Kafasını öne eğen, ayak ayak üstüne atanın karşısında ezilen bir Türkiye fotoğrafına tahammül edilmeyen risklerdir bu riskler. 1699 yılındaki Karlofça Antlaşması'ndan bu yana bize giydirilmeye çalışılan elbiseye itiraz edilmesi lazım. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı risklerini almasaydık, 15 yıl öncesinin Türkiyesi bu riski alamazdı, adım atamazdı. Türkiye bu riskleri alma kabiliyetine gelmiştir. Yaptıkları hamleler net, Kuzey Irak'ta kurulmak istenen bir devlet aslında oraya ait bir şey değil. O hattı, buradan, Anadolu'dan ayırmaya yöneliktir. Türkiye, İran ve Irak en zor zamanlarında bir araya gelerek bu medeniyetler hafızasını, ABD ve Avrupa'ya anlattı. Onların oyununu bir hamle ile ters düz ettiler" şeklinde konuştu.
'TESLİM OLAN BİR TÜRKİYE TABLOSU ARTIK YOK'
Soylu, şu anda cezaevinde bulunan ve bu ülkenin başına yıllardan beri bela edilen PKK terör örgütünün sözde elebaşısının kendi değerlendirmelerinde Afrin'i kendi rüyası olarak ortaya koyduğunu söyledi. Bunların tesadüf olmadığını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"İkinci hamlesi ile Afrin'den Türkiye'ye daraltan bir yöneliş ortaya koyacaklardı. Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile huzur iklimini oluşturmaya çalışarak dünyaya mesaj vermiştir. Biz bunu yaparken müttefikimiz ABD terör örgütleriyle işbirliği yapmaktadır. Terör örgütü PYD ile işbirliği içindedir. Bunlar kolay tasarlanacak işler değildir. Önümüzdeki riskleri öngörmek zorundayız. Türkiye'de ırk, etnik mezhep ve siyasal düşünce açısından, farklılıklarımızı bir fay hattı üzerinden tetiklemeye çalışanlar, teslim olan bir Türkiye tablosu artık yok."
ABD'YE YÜKLENDİ
ABD'yi de eleştiren Bakan Soylu, "ABD'nin sözde Türkiye'deki iki elçisi, iki vilayetimize giderek oradaki terör örgütünün siyasi kolu olan siyasi parti mensuplarıyla oturup, 'Siz bana anlatın, anlattıklarını Pentagon'a ileteceğim' diyen bir aymazlık ortaya koymuşlardır. Daha yeni, 15 gün önce. Arkadan terör örgütünün 3 yöneticisini yüzümüze baka baka, pişkin pişkin 'Biz bunların terör örgütünden aranma kaydını ortaya koyuyoruz' diye bir anlayışı yutturmaya çalışıyor. Sadece o kadar mı, henüz bir ay geçmedi, terör örgütü ile beraber Irak-İran hattında petrolün yüzde 75'i benim olacak, yüzde 25'i senin olacak pazarlığını yaptılar. Bir gram aklım varsa bir şey biliyorum, ABD, Suriye- Irak hattını terör laboratuvarına döndürmüştür."
TERÖRDEN ÖLENLERİN YÜZDE 94'Ü BİZİM COĞRAFYANIN İNSANI'
Uluslararası savaş yokken dünyada yıllık 1,7 trilyon dolar küresel savunma harcaması yapıldığını dile getiren Bakan Soylu, terör sonucunda yılda 20-25 bin civarında insanın hayatını kaybettiği bir dünyada yaşadıklarını aktardı. Soylu, "Hoş olmayan bir muhasebe olacak ama ilk iki savaşta (dünya savaşları) kaybedilen hayat başına savunma maliyeti 30-31 bin dolar. Bugün ise yaklaşık 70-80 milyon dolar arasında. Ama dünden bugüne yaşanan asıl değişim bu değil. Asıl fark şu ki, bugün terör yüzünden hayatını kaybedenlerin yüzde 94'ü Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney Asya ve Sahra altı Afrika ülkelerinin vatandaşlarıdır. Yani bizim coğrafyamızın insanları. Dünün savaş yatırımı yapan ülkeleri, bugün de aynı yatırımı daha büyük bir gayretle yapıyor, ama çatışmayı bizim bölgemize yıkıyorlar. O silahlar bu bölgede üretilmiyor. Silahı yapan başkası, parasını veren başkası. Bu bölgeye getiren, hatta terör örgütlerine hibe eden başkası, silahın nasıl kullanılacağını, nasıl insan öldürüleceğini, terörün nasıl yapılacağını eğitmenler gönderip öğretenler başkası, ama silahı tutan, ölen ve öldürülen buranın insanı" diye konuştu.
278 BİN 139 SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ
Türkiye, İran ve Rusya'nın bölgeyle ilgili ortaya koyduğu işbirliğini, hem gelişim süreci açısından hem de sonuçları açısından çok umut verici bulduğunu ifade eden Süleyman Soylu, bu üç ülkenin uzlaşma zemini oluşturmaya çalışmasının, Ortadoğu ile ilgili umut verici olduğunu söyledi. Bu gayretin ilk meyvesini İdlib'de görmeye başladıklarını aktaran Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Suriye ve Irak'ta yerleşik devlet düzeninin yeniden oturtulması, yeni anayasal düzenin kurulması için uluslararası alanda ciddi çabalar söz konusudur. Bir iletişim kanalı kurulmuştur. Yavaş da olsa süreç işlemektedir. Terör örgütlerinin bitirilmesi yönünde atılan her adımın sahada barış ve huzura yansımalarını görmekteyiz. Türkiye'nin gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları sonrasında oluşan güvenli ortam sayesinde 278 bin 139 Suriyeli ülkesine geri dönmüştür. Buradan anlaşılıyor ki insanlar eski yaşantılarına dönmek istiyor ve eğer bu insanların güvenlik endişesi ortadan kalkarsa hızlı bir normalleşme sürecine girilecektir."
KAÇAK SİGARADA ORAN YÜZDE 20'DEN YÜZDE 6'YA DÜŞTÜ
Türkiye'nin etrafındaki tehlikeler nedeniyle ciddi önlemler aldığını belirten Soylu, iyi sonuçlar aldıklarını aktardı. Bakan Soylu, "2016 yılında Türkiye'de tüketilen kaçak sigaraların oranı yüzde 20 idi. Terör örgütü bundan çok miktar pay alıyordu. Ne kadar illegal örgüt varsa bundan payını alıyordu. Bugünkü rakam yüzde 6" dedi.
'TÜRKİYE, DEMOKRASİ VE GELECEĞİ TAHKİM EDİYOR'
Terör saldırıları nedeniyle dünyada yaşanan sivil ölümlerin 2014 yılındaki 48 bin 786 rakamının 2017 itibarıyla 18 bin 475'e gerilediğini dile getiren Soylu, "Üstelik küresel savunma harcamalarında böyle bir düşüş söz konusu değildir. İnsanlık, medeniyet birikimiyle bir şekilde artan savunma harcamaları baskısına direnmeye başlamıştır. Türkiye'nin varlığına yönelik ciddi tehditler söz konusudur. Bu tehditler hem miktar bakımından, hem de çeşit bakımından fazladır. Türkiye terörle mücadele ederken bir yandan da siyasal, ekonomik ve güvenlik istikrarını temin etmektedir. Operasyonel kapasiteden kastım, sadece suçla mücadele alanı değil, aslında bu üçlü geniş sahadır. Türkiye bir başka önemli iş daha yapmaktadır. Bu üçlü sahanın da bir adım ötesine geçerek demokrasisini ve geleceğini tahkim etmektedir. Türkiye bugün dünyanın en önemli insansız hava aracı üreticilerinden biridir. 1990-2002 arasında ciddi ödeme güçlüğü çeken, dış kredi bulmakta zorlanan Türkiye, bugün uluslararası alanda en çok insani yardım yapan ülke konumundadır" diye konuştu.
'TÜRKİYE SİYASİ CAZİBE MERKEZİ OLDU'
Türkiye'nin içinde bulunduğu Doğu Akdeniz-Basra arasındaki ülkeler içinde, meşale ülkelerden birisi olduğunu aktaran Bakan Soylu, "Türkiye'nin çizgisi, doğru bir çizgidir. Anlayışı doğru bir anlayıştır, daha da güzeli, bu çizgiyi paylaşan ülkelerin sayısı, yoluna terörle devam etmek isteyen ülkelere karşı giderek artmaktadır. Türkiye sadece ekonomik anlamda değil, siyasi anlamda da bir cazibe merkezi olmaya başlamıştır. Bu durumun dünyanın geleceği için umut olduğuna inanıyorum" dedi.
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)
FOTOĞRAFLI