Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’nın Muratpaşa ilçesindeki Tekelioğlu Caddesi’nde 2015’in eylül ayında geçirdiği trafik kazasından sonra iki yıl komada kalan 33 yaşındaki Semih Taşdemir, vücudunun tamamı felçli halde çıktığı yoğun bakımdan yeniden hayata döndü. Geçirdiği 28 ameliyat ve zorlu bir tedavi sürecinden sonra yaşadığı kabustan uyandığını söyleyen Taşdemir, “Hiç umudum yokken hayatıma yeniden kavuştum” dedi.
HİÇ YAŞANMAMIŞ GİBİ
Ağabeyiyle beraber çalıştığı telefon dükkânının önünden bir arkadaşının motosikletini denemek için yola çıktığı sırada yaşadığı kazada aldığı ağır darbelerden sonra iki yıl gözlerini açamayan Taşdemir, yaşadığı zor günleri şöyle anlattı: “Hastanenin yoğun bakımından ilk çıktığımda bende hiç bilinç yoktu. Eve çıkıp ilk kendime geldiğimde şu anki fiziksel durumumu imkânsız gibi görüyordum. Asla iyi olamayacağımı düşünüyordum.”
DERİN YARALAR VARDI
“Hastane yatağında hiç kıpırdamadan yatmaktan vücudumda çok derin yaralar oluştu. Hissettiğim acı çok fazlaydı. Bırakın yataktan kalkmayı, oturamıyordum bile. İlk defa ayağa kalktıktan sonra iyileşip yaşamak için heves duymaya başladım. O zaman sadece parmak uçlarında durabiliyordum. Daha sonra tendon ameliyatı olup topuklarımın üzerine basarak yürüyebilmeye başladım.”
BİR İŞARET UMUDUYLA YAŞADIK
Hastanede yıllar süren bir kâbus yaşadıklarını anlatan Semih Taşdemir’in babası Orhan Taşdemir, “Yoğun bakım kapılarında beklediğimiz 2 yıl çok zor geçti. Semih, açık beyin ameliyatından sonra bir dizi ameliyat daha geçirdi. Beyin ameliyatında kafatasının her iki bölümü de çıkarıldı ve kayıp olmaması için 0 derecede bekletildi. Ama yine de kayıp yaşandı. O süreçte kafatasında oluşan boşluklar nedeniyle oğlumun vücuduna basıncı dengelemesi için 2 şant takıldı” dedi.
EVE ÇARŞAF İÇİNDE ÇIKARDIK
Oğlunu eve çarşafın içerisinde birkaç kişi taşıyarak çıkardıklarını söyleyen Orhan Taşdemir, “Hiç hareket edemiyordu. Kolları ve bacakları ne kapanıyordu ne açılıyordu. Parmaklarına kadar bütün eklem yerleri kıvrık vaziyette kilitlenip kalmıştı. Fizyoterapinin ilk başladığı zamanlarda, canı yandığı için tedaviden kaçma yolları arıyordu” diye anlattı.
Fizyoterapist Mustafa Erkol da ‘azmin zaferi’ olarak nitelendirdiği bu inanılması zor değişim için şunları söyledi: “Terapi sırasında çoğu zaman Semih’le beraber benim de canım yandı. Ama hedefe yönelik çalışmamız gerekiyordu. Biz de onu yaptık. Semih’in düzelip yeniden hayata tutunması için çok emek harcadım. Çalışırken bazen ellerim uyuştu. O da çok azim gösterdi. Verdiğim egzersizleri canı acısa da yaptı. Beraber ciddi ciddi zorlandık. Ama sonunda başardık. O artık hayatına kaldığı yerden devam ediyor, işlerini yapabiliyor, araç kullanabiliyor. Onun yaşadığı bu değişim benim için hem mutluluk hem de gurur kaynağı.”