Güncelleme Tarihi:
ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Hürriyet Akdeniz editör masasının konuğu oldu. 2019 ekonomik verileri yorumlayan Çetin, 2020’de atılması gereken öncelikli adımları sıraladı. Çetin, konaklama vergisi, EXPO sergi alanı, AVM’ler, yöresel ürünler ve çevresel sorunlara ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
ALTYAPI UYARISI
Antalya’da birinci önceliğin çevre ve iklim olması gerektiğinin altını çizen Çetin, altyapı yatırımlarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Çetin, “Arıtmalar önümüzdeki süreçte problem olacak. Arıtmalarda eğer sıkıntı yaşanırsa bu şehirde denize girilemez. Taş ocakları Antalya’nın başında büyük bir dert. Ruhsatlar merkezi yönetim tarafından değil Antalya Valiliği ya da Büyükşehir Belediyesi tarafından verilmeli. Doğal kaynak çıkarılması Antalya ekonomisi için gerekli. Ama bu işin sıkı denetim altında yapılması lazım. Bazı firmalar yasal yaptırımlara rağmen kazdıkları yeri olduğu gibi bırakıyor. Talan edilmiş halde bırakılan yerleri Tarım ve Orman Bakanlığı rehabilite etmeli” diye konuştu.
KAYIT DIŞI ARTACAK
Konaklama ve tanıtım vergilerinin turizm sektörü temsilcileriyle görüşülmeden, ortak karar alınmadan yasalaştığını savunan Çetin, şöyle dedi: “Önceki dönemlerde sektörleri ilgilendiren bir kanunun hazırlanırken bilgimiz olurdu. Hatta hazırlanan taslak sektörlere gönderilirdi. Biz de kendi üyelerimizi çağırıp kanun taslağıyla ilgili bilgi verir, görüşlerini sorardık ve bakanlığa bildirirdik. Şu anda bu aşamaları hiç görmüyoruz. İnceleyip itiraz edecek ve taleplerimizi sunacak zaman olmuyor. Yüksek vergiler sektörde anormal düzeyde kayıt dışılık yaratır. Kaçak çalışan bir sürü işletme türer. Özellikle küçük oteller, pansiyonlar ve belediye belgeli işletmelerin tamamı kayıt dışı çalışır.”
AYAK BASTI PARASI ALINMALI
“Vergi alınacaksa havaalanı girişinde ‘ayak bastı’ parası alınabilir. Böylece turizm kötü gittiğinde turizmci vergiden etkilenmez. Kişi başı 8 dolar alsak bu yıl 128 milyon dolar gelir elde edebilirdik. Bu gelir Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesine dahil edilmeli. Şimdi turizm sektörünün ödeyeceği iki ayrı vergi ortaya çıktı. Mevcut vergi düzeni ile turizmci yatırım ve tanıtım yapamayacak.”
EXPO BÜTÇESİYLE ŞEHRİ YENİLERDİK
EXPO 2016 sergi alanı için ciddi yatırım yapıldığını hatırlatan Çetin, “Alan konserlerle, ülkelerin bahçeleriyle hareketlendirilmeye çalışıldı. Ama beklenen ziyaretçi sayısına bir türlü ulaşamadık. Projenin en önemli katkısı geçmişte tarım arazilerini su basan bölgede yapılan ıslah çalışmaları oldu. Islah çalışmalarıyla birlikte sergi alanına 4 milyar lira harcandı. Bu parayla Dokuma, Şarampol ve Güllük üçgenini yenileyebilirdik. O zaman şehir şehir olurdu. Karaalioğlu Parkı’na çok daha az maliyetli ve şehrin içinde yaşayan bir EXPO alanı yapılabilirdi” dedi.
ORTAK MAĞAZA ÖNERİSİ
Yöresel ürünlerin ülke ve kent tanıtımı açısından önemini anlatan Çetin, şöyle devam etti: “Antalya’nın yöresel markaları tek bir mağazada toplanmalı. Öyle bir mağaza oluşturalım ki turist girdiğinde bütün Antalya markalarına ulaşsın. Bu mağazanın bir şubesini de dış hatlar terminalinde işletelim. Antalya’ya özgü ürünlerin hikâyesini anlatıp öyle tanıtım yapalım. Ambalajlamaya önem verelim. Antalya’ya gelen turist Finike portakalı, turunç reçeli yemeden gitmesin.”
AVM HAREKETİ ARTTIRIR
Antalya’da çok tartışılan alışveriş merkezlerinin şehre etkisini de değerlendiren Çetin, “Şehirde AVM kesinlikle olmalı. Tabi 200–300 bin metrekareden büyük AVM’lerin yapılacağı alanların bölge planlanmadan önce düşünülmesi gerekiyor. Şehirde rant uğruna altyapı sorunlarına neden olacak kararlar alınmamalı. Şehir merkezine şehir ticaretini geliştirecek alışveriş caddeleri oluşturarak onları 10–15 bin metrekarelik AVM’lerle geliştirmemiz lazım” dedi.
ÇOK BAŞLILIK GİDERİLMELİ
Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı da değerlendiren Çetin, “Turizmde çok başlılık giderilmeli. TOBB başkanlığında sektörün tüm aktörleri bir araya getirilmeli. Turizmde bu sorun nedeniyle yanlış kararlar alıyor. Konaklama Vergisi’nde yüzde yerine maktu vergi alınması teklifinin sektörden geldiği söylendi. Kişi başı 18 lira gibi fahiş fiyatlar ortaya çıkınca ne yapacağını şaşıran sektör, daha sonra cirodan yüzde 1, 2’lik payla derin bir nefes aldı. Hiç konuşmasaydık karar böyle çıkacaktı zaten” diye konuştu.