ATB Başkanı Uyardı: "Hayvancılığımızı kaybediyoruz"
Güncelleme Tarihi:
Hayvan ve karkas et ithali nedeniyle beli bükülen hayvan üreticisinin sorunları bitmek bilmiyor. Hayvancılığın temeli olarak görülen süte yapılan artış sonrası girdi fiyatlarının 3 kez zamlanması üreticiyi ve ülke hayvancılığını bitirme noktasına getirdi.
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, kırmızı ette yaşanan sıkıntıyı bir kez daha gündeme taşıdı. Kısa süre önce süte gelen zammın yaklaşık 3 katı oranında girdi maliyetlerinin zamlandığını belirten Ali Çandır, “Sütteki sıkıntının artması mevcut hayvancılığımızın kısa sürede bitmesi demek. Biz hayvanı merada yayılırken görmek istiyoruz, vitrinde salınırken değil” dedi. ATB kasım ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında gerçekleştirildi. Meclisin ana konusu kırmızı et ve Antalya ilçelerinde yaşanan hortum felaketinden zarar gören üreticilerin durumu oldu.
PÜF NOKTASI ÜRETİM
Uzun süredir gündemlerinde olan kırmızı etin çözüm bulunamayan sorun haline geldiğini dile getiren Çandır, “Bir yanda eti pahalı yiyen tüketici, diğer yanda ise ithalatla terbiye edilmeye çalışılan üretici bulunuyor. Bu konuda tek başına kazanacak ya da kaybedecek taraf yok. Girdi maliyetlerinin bu denli yüksek ithalata bağımlı halde bulunduğu bir dönemde büyükbaş hayvancılığı yapmak akıl karı görünmemekte. Üreticiyi üretimde tutacak kararlar bir an önce alınmalı, girdi maliyetleri düşürülmeli. Bu işin püf noktası üretim” dedi.
AFETİN RAPORU
Kasım ayının Antalya için afetlerle geçen bir ay olduğunu kaydeden Çandır, Antalya ilçelerinde yaşanan hortum felaketi sonrası üreticinin durumunu Antalya Tarım Konseyi’nce hazırladıkları raporla tarım paydaşlarına gönderdiklerini, gelecek görüşlerle raporu ilgili makamlara sunacaklarını söyledi. Raporda kısa ve uzun vadede yapılması gereken önerilerin yer aldığını ifade eden Çandır sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kısa vadede; üretimin devam etmesi için üreticilere yeterli miktarda acil nakit desteği sağlanmalı. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası borçları üretim normale dönene değin ertelenmeli. Uzun vadede ise, sürekli tekrar eden afet bölgeleri havza sisteminde tespit edilip, bu bölgelerdeki tüm tarım alanlarında sigortalılık zorunlu hale getirilmeli. TARSİM mevzuatında fiziki olarak tarımsal üretim yapılan her alanda, niteliğine bakılmaksızın kapsayıcı yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Yeni oluşturulacak seralarda dolu riski için temperli sarsıntı ve darbelere dayanıklı cam ya da UV içeriği yüksek plastik örtüler kullanılması mevzuatla destekleme kapsamına alınmalıdır.”