Güncelleme Tarihi:
KÜRESEL Kovid-19 salgını ortamında Avrupa ülkelerinin tüm engellemelerine rağmen Türkiye’ye turist getirmeye çalışan Corendon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Kentin Markaları sayfasının ilk konuğu oldu. Corendon’un nasıl kurulduğunu ve nasıl büyüdüğünü anlatan Karaer, pandemi ortamında turizm ve havacılık sektörünün bugününü, geleceğini değerlendirdi.
TURİZM ZOR BİR SEKTÖR
Marka öykünüz ile başlayalım, Corendon nasıl doğdu?
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. İşletme üzerine de yüksek lisans yaptım. İlk iş hayatına Eczacıbaşı’nda başladım. Mineraller üzerine yurt dışından ham madde ithal ediyordum. Yani madenciliğin ticari tarafındaydım. Ondan sonra birkaç önemli uluslararası firmada çalıştım. Sonra hasbelkader havacılık sektörüne girdim. Daha sonra da bir arkadaşımın teşvikiyle Avrupa’da turizm sektörüne adım attım. Turizm zor bir sektör tabii, inişli çıkışlı bir sektör. Ama karakterimde bir işten kolay vazgeçmemek var. “Avrupa’ya geldik olmadı” deyip dönmek bize yakışmaz, yoluma devam ettim. Sonuna kadar götürdüm.
O dönemde turizm sektöründe olmak sizin için zor muydu?
1990’larda Türkiye’nin şartları zordu. Yani siyasi şartlar ve terör nedeniyle Türkiye turizmini satmak zordu. Kâh fiyatı cazip hale getirerek, kâh kendimiz birtakım satış yöntemleri bularak süreci yönettik. Sonra şunu fark ettik; bizim kendi yapamadığımızı, yani Türkiye ürününü, bir başkasına fason olarak verdiğimizde ürünün çok iyi satıldığını gördük. Bir laf vardır, ‘Köse mi satar, köşe mi satar’ diye. Her zaman köşe satmıyor. Malı satmak ayrı bir meziyet. Bunu yapabilmek için iyi bir marka olmak gerekliliğini gördük. Öyle yola çıktık. İyi bir marka olduktan sonra ne koysak satarız. İster ürün Türkiye, ister Yunanistan, ister Mısır ne olursa olsun. Corendon’u kurduğumuz 1997 senesinden beri iyi bir marka yapmak için çok uğraştık. Otelcilik, hava yolu, tur operatörü, acente… her alanda Corendon ismini kullandık. Her yönden Corendon ismine yatırım yaptık.
Corendon ismi nereden geliyor, nasıl buldunuz?
Corendon ismi benim mesleğimden geliyor, yani madencilikten. Corendon bir mineral. Doğada en sert maden elmas. Ondan sonra corendon geliyor. Rubin corendon tipi minerallerden biri, rengi bordo kırmızı. Aynı zamanda bizim İTÜ’nün rengi de bordo kırmızı idi. Corendon ismini, rubinin rengini aldık, ismi bu şekilde koyduk. Tur şirketinden sonra 2005 yılında hava yolunu kurduk. Şu anda Türk, Hollanda ve Malta olmak üzere 3 farklı bayrak altında hava yolu sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Yılda ortalama 10 milyon yolcu taşıyoruz.
Otel yatırımlarınız da var sanırım.
Evet. Tur ve hava yolundan sonra 2005 yılında otel yatırımlarına başladık. Yap-işlet-devret modeliyle veya satın alma modeliyle hem Türkiye’de hem de Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde otelcilik faaliyetlerimiz var. Antalya’da Lara ve Kemer’de otellerimiz var. İspanya, Hollanda’da, Karayipler’de değişik konseptlerde otellerimiz bulunuyor.
İNGİLTERE VE POLONYA PAZARINA ODAKLANDIK
Hava yolu şirketi olarak Avrupa’da çok aktifsiniz ve iyi bir yeriniz var. Hedefinizde yeni pazarlar var mı?
Hollanda ilk çıktığımız nokta. Hollanda’da hem tur operatörü hem de hava yolu olarak çok aktifiz. Hava yolu alanında Almanya pazarında da çok büyüdük. Şu anda Polonya, İngiltere ve İskandinav pazarına odaklandık. İngiltere’ye geçen yıl başladık fakat pandemi nedeniyle biraz geri adım atmak zorunda kaldık. İngiltere pazarında yolumuza bu yıl devam ediyoruz. Hatta 2022 uçuşlarını dahi açtık. Çünkü İngiltere pazarının bir özelliği var, çok önceden rezervasyon yapıyorlar. Bir de İngilizlerin Türkiye’ye bakışı Avrupa’dan biraz daha pozitif. Türkiye’de 3 ana pazar var, Rusya, Almanya ve İngiltere. Polonya pazarını da geliştirmeye çalıştırıyoruz. Amacımız öncelikle Türkiye’de turizm pazarını çeşitlendirmek. Burada en iyi oteller, altın yaldızlı konaklama tesisleri olsun. Turistin gelebilmesi için hava yolu köprüsünün kurulması gerekiyor. O yüzden uçuş ağımızı olabildiğince artırmaya çalışıyoruz ki Türkiye turizminde pazar çeşitliliği olsun.
ZOR BİR DÖNEM GEÇTİ
Küresel korona salgının üzerinden 1 yıl geçti. Pandemiden en fazla etkilenen sektörlerin başında da turizm ve hava yolu sektörü geliyor. Siz 1 yılı nasıl geçirdiniz?
Pandemi nedeniyle hava sahalarının kapatılması geçen yılın mart ayı ortalarında olmuştu. O dönem ‘Temmuzda açılır’ demiştik. Temmuz geldi ve Avrupa uçuşlarına düşük yoğunluklu olarak başladık. Tabii hiç açılmayan Avrupa ülkeleri de oldu, bunlardan biri Hollanda idi. Türkiye’ye hava sahasını açmadı. 26-27 Haziran gibi etnik uçuş dediğimiz, gurbetçi uçuşlarıyla başladık. Ekim sonuna kadar ite kaka, düşe kalka operasyonlara devam ettik. O günden beri şartlar sürekli değişiyor. Her ülkenin yaptığı uygulama var. Bu nedenle uçuşlarda çeşitli zorluklar yaşadık. Operasyon açısından zor bir dönem geçti. Doluluk oranı yüzde 50-60 arasında değişti.
Bu dönemde uçuş yasağı kararları da alındı.
Plansız, ani yasaklar nedeniyle ‘Kasım ayından itibaren uçuşları durduralım, bir şey yapmayalım’ dedik. Çünkü biz tatil hava yoluyuz. Kasımdan mart sonuna kadar operasyonu durdurma kararı aldık. Tabii bizim için çok zor bir dönem oldu. Uçakların yatması, uçak kiralarının biriken ödemeleri… Hava yolu çok maliyetli bir iş. Son 5-6 ayımız bu işleri yönetmeye çalışarak geçti.
EN İYİSİ YİNE ANTALYA
Korona aşısı sektöre bir hareket getirdi mi?
Aşı yapılmaya başladığı günlerde rezervasyonlarda bir kıpırdama hissettik. Fakat insanlar hala tedirgin. Gelen rezervasyonlara baktığımız zaman Türkiye’de yine Antalya bir numara. En iyi rezervasyonu biz Antalya’ya alıyoruz.
2021’de turizm nasıl olur, beklentileriniz ne yönde?
Sektörde 2021 yılına ilişkin öngörü yapmak çok zor. Genel olarak herkesin söylediği çok iyi bir yıl olan 2019 senesinin yüzde 60-70’i yaparız. Yani rezervasyonlara bakınca aşılamanın başlamış olmasını ve temmuza kadar yaygınlaşacak olmasını göz önüne alırsak temmuzda normal sürece döneriz gibi geliyor. 2021 yılı 2020’den daha iyi bir sene olacak ama çok iyi bir sene olmayacak. 2021 şartın aranmayacağı zor bir sene olacak. Tahminim 2022 ve ondan sonraki yıllar daha iyi olacak.
Pandemiden sonra havacılık sektöründe neler değişir?
Pandemi sonrası bize neler dayatılacak veya bu pandemi ne kadar gerçekçi. Yeni dünya düzeninde bize ne dayatılacak. Belki bunları 8-10 sene sonra göreceğiz, anlayacağız. Bana sorarsanız ben turizmde veya havacılıkta bir değişim olacağını düşünmüyorum. Yarın, öbür gün bu işler unutulacak. Her şey eski haline dönünce insanlar kaldığı yerden devam edecek.
KAMU BANKALARI CÖMERT DAVRANDI
Pandemi sürecinde havacılık sektörüne verilen destekleri yeterli buldunuz mu?
Daha güçlü destekler olabilirdi, havacılığa ayrı destekler olabilirdi. Dünyaya baktığımız zaman hava yollarına büyük destekler verildi. Pandemide bütün sektörün faydalandığı en önemli destek kısa çalışma ödeneği oldu. Ona da razıyız. Devletin verdiği bu imkânı biz de kullandık tabii. Bir de devlet bankalarının turizmcilere sağladığı krediler oldu. Biz bunlardan yararlanmaya çalıştık. Allahtan devlet bankaları vardı, onlar cömert davrandılar. Özel bankalar ise bütün aktivitelerini durdurdu, yeni adımlar atmadı.
Şu anki beklentiniz nedir?
Desteklerin devam etmesi. Bir yıldır üzerimizde çok büyük yük oluştu. Bugün, öbür gün uçaklar uçmaya başladığı zaman, bu geçen zor zamanın ve bunun getirdiği yükün hiçbir zaman unutulmaması lazım. Ve biz bu yükü sırtımızdan ancak 3-4 yılda atabiliriz. Yani bu finansal yükün üstesinden gelmemiz biraz zaman alır. O yüzden pandemi sonrasında da 3-4 sene daha finans sektörünün turizmi, havacılığı desteklemesi gerekir.
SINIRLARI ZORLAYIN
Genç girişimcilere tavsiyeniz var mı?
“Yapmayın, etmeyin” gibi akıl verenlere kulak asmayın. Kendi potansiyelinizi ortaya çıkarın, cesaretli olun. Denemekten korkmayın ama sebatkar da olun. Sınırları zorlayın. Bizim neslimiz sebatkar ve kolay vazgeçmeyen bir nesildi. Şimdi Z kuşağının kafası farklı çalışıyor. Daha hızlı yükselmek, daha hızlı para kazanmak istiyorlar.
UZUN TATİL YAPAMAM
Turizmci olarak sizin tatil tercihiz nedir?
Benim tatillerim çok uzun olmuyor. Genelde iş ve tatilin kombinasyonu oluyor. Gittiğim hiçbir yerde sadece tatil amaçlı olamıyorum. Uzun tatiller yapamıyorum, en fazla 3 gün. Tatil deyince aklıma öncelikle denizde olmak geliyor.
ANTALYASPOR ÇOK ÖNEMLİ
Şirket olarak sporu destekliyorsunuz, spor sizin için neyi ifade ediyor?
Spor bir kere dinamizm. Havacılık da dinamizm gerektiren bir sektör. Biz şirket olarak iki dinamik yapıyı bir araya getirmeye çalışıyoruz. Kadın sporunu, üniversiteli gençleri, amatörlere desteklemeye çalışıyoruz. Antalyaspor benim için çok önemli. Çünkü Antalya’da yaşıyorum ve Antalya çok büyük bir turizm şehri. Futbol takımına da elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. İnşallah daha da iyi olacak.