Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’da musluklardan akan sularda ‘arsenik’ oranının Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen sınırın çok üzerinde olduğuna yönelik iddialar tartışılmaya devam ederken, paniğe kapılan vatandaş ya damacana su kullanımını artırdı ya da arıtma cihazlarına yöneldi.
GENEL MÜDÜR KONUŞTU
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşınan tartışmayla ilgili en net açıklama ise Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürü İbrahim Kurt’tan geldi. Hürriyet’e konuşan Kurt, evlerimizde akan suyun kalitesi, kurum olarak yürütülen iyileştirme çalışmaları ile ilgili detaylı bilgiler aktardı.
SUYUMUZ STANDARDA UYGUN
Antalya’da hiçbir zaman su problemi yaşanmadığını kaydeden Kurt, “Ne Boğaçayı’nda, ne Termesos’ta, ne de Duraliler’de problem yok. Sadece Termesos bölgesinde mevsimsel olarak arsenik oranı artıyor. Bu artış da Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu” dedi.
‘RAKAMLAR ESKİ’
Arsenik oranı artan suyun Boğaçayı ve Duraliler’den gelen suyla karıştırarak hatlara verildiğini vurgulayan Kurt, şöyle dedi: “Bir personelimizin 2013 yılında hazırladığı yüksek lisans çalışmasından alınan eski tarihli rakamlar kullanılarak doğru olmayan bilgiler kamuoyu ile paylaşılıyor.”
‘EN DOĞAL SU BİZİMKİ’
“Biz gerekli olmamasına rağmen Termesos’taki su tesislerimizde arıtma yapmaya da başladık. Açıkça söylüyorum; musluktan akan suyun arıtmaya ihtiyacı yok. Hazır su kullanımına bile gerek yok. Antalya’nın suyu özellikle bebekler ve yaşlılar için çok faydalı. Çünkü en doğal su bizimki.”
‘AİLEM ÇEŞME SUYU İÇİYOR’
Hazır su ile musluk suyu arasında tat farkı bulunduğunu kaydeden Kurt, şöyle devam etti: “Evlerde damacana kullanımının tek nedeni tat farkı. Ben kendi evimde musluk suyu içiyorum, aileme de bu suyu içiriyorum. Hatta genel müdürlüğümüzde hazır su kullanımını da durdurdum. Herkes musluk suyu kullanıyor.”