Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’da resimden heykele, seramikten duvar sanatına pek çok eserde imzası olan sanatçı Faruk Manici, seramik sanatına olan tutkusunu “Ben çocukken bile oyuncakla değil çamurla oynardım” diye anlatıyor. 2000’li yılların başında Antalya’ya gelen Manici, Akdeniz Üniversitesi’nin Seramik Bölümü’nde öğretim üyeliği yapıyor. İnsanın olduğu her yere sanatı da götürebilme idealiyle çok sayıda sosyal sorumluluk projesinde yer alan Manici’yle sanatını ve Antalya’da sanatı geleceğe taşıma tutkusunu konuştuk.
‘Boyalı Kuş’ sergisi çok ilgi çekti. Hazırlanış hikayesi nasıl?
Jerzy Kosinski’nin ‘Boyalı Kuş’ adlı kitabından çok etkilenmiştim. O kitabı okuyunca boyalı kuşu sanatçılara benzettim. Biz sanatçılar da aslında insanız ama boyalıyız. Farklı düşünüyoruz, renkli dünyamızı insanlar garipsiyor, farklılık nedeniyle dışlanıp hedef gösterilebiliyoruz. ‘Boyalı Kuş’ sergisi işte böyle düşüncelerin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Sonra kuşlar sembolüm oldu. Onları resmetmeyi de, seramik eserlerde kullanmayı da seviyorum. Bütün insanların sevdiği bu yuvarlak hatlı figür, aynı zamanda barışı sembolize ettiği için sanat eserlerine çok yakışıyor.
ANTALYA İSTENEN GÜÇTE DEĞİL
Antalya’yı kültür sanat hayatıyla nasıl değerlendiriyorsunuz?
Antalya malesef kültür sanat açısından istediğimiz güce henüz ulaşamadı. Ayakta kalabilen çok az sayıda galeri var. Bu galeriler, halkın ilgisini bazı büyük şehirlerde olduğu kadar çekmiyor. Altın Portakal, 55 yıllık bir geçmişe sahip bir organizasyon olmasına rağmen, hala tam anlamıyla kente nüfuz etmedi. Ama iyi şeyler de oluyor. Antalya Kültür Sanat’ı sürekli takip ediyoruz. Hem galeri, hem de müzecilik anlayışıyla çok prestijli çalışmalara imza atılıyor. Dokuma’daki Modern Sanatlar Müzesi’nde de Cumhuriyet adlı sergimiz bulunuyor.
SANAT KENTİ HAYALİ
Eskiden Antalya Film Festivali kapsamında kentte sergilenen sanat eserleri yapılıyordu. Bu gelenek devam etse nasıl olur?
Ben de festivalin kapsamının geniş tutularak şehri sanatsal bir renkliliğe kavuşturmasından yanayım. Yol boyu uzanan bir sinema sektörü ekipmanları, film maketleri, stüdyolar yer alırken, diğer yanda farklı sanatlar ve sanatçılar yer alsa kente dinamizm gelirdi.
Biz hem eskiyi yeteri kadar koruyamıyoruz, hem de üzerine yeni bir şey koyamadık. Antalya’da günümüzü simgeleyecek yeni bir sembol yaratılmalı. Bu konuda yapılacak bir organizasyonda sanatçılara fırsat verilirse ortaya güzel eserler çıkacaktır.