ANTALYA’NIN ÜNLÜLERİ

SOFRANIZA kabul ettiğiniz gıdaların, ürünlerin ne kadar ‘ünlü’ olduğunu hiç düşündünüz mü? Ünlü yerlere gidelim, görülmemişi görelim, ünlülerle fotoğraf çektirelim... gibi düşünceleriniz olmuştur, yaşamınızda. Peki, yaşadığınız coğrafyada ‘ünlü ürünler’ nedir? Hani şu coğrafyada dağların denize paralel uzandığı kentin ünlüleri neler ola?
Yaşadığımız ülkede tescillenmiş kaç tane coğrafi işaretli ürün var ve biz kaçını yedik, kokladık, dokunduk, tattık, dahası neler olduğunu biliyoruz? Hani, yurt dışına çıkınca araştırır, gider buluruz ve deneyimleriz ya... İşte onu kentimizde ne kadar yaptık, yapıyoruza dikkat çekmek istiyorum. Nice ürünler var tescil bekleyen, tescili hak eden ama henüz çalışılmamış. Antalya’da 9 adet ürün var Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan tescillenmiş.

KÖK-LÜ, ÜN-LÜ

Coğrafi işaret ne demek? Temel olarak benzerlerinden farklılaşmış ve bu farkı kaynaklandığı yöreye borçlu olan bir yöresel ürün adını ifade eder. Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü ve diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan , bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü işaret eder. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere, çok özel bir durumdan bahsediyorum. Kök, ün, belirgin nitelik...
Parmak şıklatınca alınmıyor bu tescil, elbette uzun bir çalışmanın ürünü ve bir ekip işi.
Antalya’nın bu köklü, ünlü ve belirgin nitelikli ürünleri nelermiş, gelin bir bakalım.
1. Alanya Avokadosu
2. Alanya Gülüklü (Hülüklü) Çorbası
3. Alanya Yenidünyası
4. Antalya Kabak Tatlısı
5. Antalya Piyazı
6. Antalya Tavşan Yüreği Zeytini
7. Finike Portakalı
8. Korkuteli Karyağdı Armudu
9. Manavgat Altın Susamı

Ben tüm bunları sıralarken, kalbim gururlu, ağzım sulu... evet, hepsi de ağız sulandıran lezzetler elbet. Ama gurur kısmı hepsinden öte. Diğer illere de göz atalım derseniz bir kaç ezici üstünlükte kent var. Çok çalışkan kentler bunlar, gastronomide. Çalışan diyorum özellikle; zengin olmak ayrı, çalışkan olmak ayrı. Bir değere sahip olmak önemli ama o değer için çalışıyor olmak ve parlatmak ondan daha değerli aksi halde, sürdürülebilirlikten bahsetmek doğru olmaz. Kendi kendine "benim şuyum var, benim buyum ünlü" der durursun. Bakalım mı? Ününü çokça salmış olan diğer kentlerde durum nasıl, gelin bir göz atalım?
Gaziantep 42, Şanlıurfa 31, İzmir 27, Kastamonu 20, Bolu 19, Afyonkarahisar 19, Aydın 17, Mersin 17, Muğla 16, Adana 16, Ankara 15, Kayseri 15, Denizli 14, Manisa 14, Samsun 14, Sivas 14, Balıkesir 13, Erzurum 13, Bursa 13, Kahramanmaraş 13, Konya 11, Malatya 11... en çalışan iller böyle. Türkiye haritasının üzerinde her ilde çıkan ürünlerin olduğu haritalar çok ilgimi çekmiştir oldum olası. İşte, benim ilgimi çeken bir diğer harita da bu rakamların olduğu coğrafi işaret haritası. Antalya, parlatılmayı bekleyen bir mücevher. Neresinden bakarsan bak, neresinden tutarsan tut bu bu böyle!

SORUMLUYUZ

Sıradan bir kentte yaşamıyoruz, özenilerek yaratılmış bir kentteyiz. O zaman bizlerde bu özene, özenli işlerimizle, yaptıklarımızla yanıt verelim. Yaşadığımız mahalleye, kente karşı sorumluyuz. Ve, bu sorumluluk nefes aldığımız her gün, hatta biz gidince arkamızdan bizi kovalamalı. Bu ket için ne yapıyorum? Yaptığım işi iyi yapıyor muyum? Daha iyi yapabilir miyim? Dahası yaşadığım kenti ne kadar seviyorum? Bu kentte doğdum ve elbette altın kafese de koysanız ANTALYA derim. Boşu boşuna Antalya dememek için her gün bu kenti hak etmeye gayret ediyorum. İşte bu coğrafi işaretli ürünleri üreten ellere, onların tescili için uğraşan eller, beyinlere ne kadar teşekkür etsem az. Daha fazlasını bulmalı, çalışmalı ve buna ciddi bütçeler ayırmalıyız. Bu konuda, ticaret odaları ve borsaları çalışıyor. Belediyelerimizin bütçelerini de bu çalışmalara aktarması şart. Sanırım örnek olması gereken kentler, rakamlardan bellidir. Dahaca anlatmaya, lafı uzatmaya gerek yok.

Sevgiyle Kalın.